415 syf.
8/10 puan verdi
Aşk, Teorik Olarak • Yorumum 4/5 Bu yazarın kitaplarına aşığım. Diğer kitaplarına olduğu gibi bu kitabına ve karakterlerine aşık olmuş bulunmaktayım. Yazarın hiç sevmediğim, elektrik almadığım bir kitabı bile yok. Yazarın yazım dilini çok seviyorum, baya akıcıydı. Bu yazar ne yazsa okurum dediğim yazarlardan "Ali Hazelwood." Karakterlere bayıldım ama en çok Jack'e! Çok tatlıydı, çok centilmen ve çok düşünceliydi. Yani anlayacağınız Çok çok çoktu arkadaşlar Kitabı okurken kitabın içine girip Jack'i ısırmak istedim tatllığından! Elsie karakterini de çok sevdim. Kendini Jack'te bulması, artık birinin onu "olduğu" gibi kabul edip sevmesi onun için, karakteri için büyük değişimlerden biriydi. Artık yalan yoktu, dürüstlük vardı. Kendisini karşısında ki kişiye göre şekillendirmek, onun istediği gibi biri olmak yoktu... Kendisi vardı, olduğu kişi ve hep olması gerektiği kişi vardı. Bunları Jack'le birlikte atlatması, Jack'in ona bu konuda yardımcı olması çok güzeldiii. Kitabı çok beğendim, sadece kitapta akademik anlamda çok şey vardı ve onlardan bir şey anladığım söylenemez. Onun dışında her şey çok güzeldi, çok tadındaydı.
Aşk, Teorik Olarak
Aşk, Teorik OlarakAli Hazelwood · Nemesis Kitap · 2023467 okunma
"İçinde bir şeyler hayır diyorsa, sen de hayır demelisin. Biliyorsun, ben senin hayatını, özgür bir insan olmanı, mesleğini seviyorum. Fakat bugün bana 'Benim öbür tarafta gitmem ve silahımla hak aramam lazım,' dersen ve ben bunu gerçekten yapmak zorunda olduğuna inanırsam, o zaman sana 'Git!' derdim. Fakat bir yalan uğruna, kendin bile inanmadığın bir şey için, sadece güçsüz ve korkak olduğun için, arada kaynayıp kurtulurum umuduyla gideceksen, o zaman seni hor görürüm, evet seni hor görürüm. İnsanlık adına gideceksen, inandığın bir şey uğruna gideceksen seni tutmam. Fakat canavarlar içinde bir canavar, köleler içinde bir köle olmak için gitmek istiyorsan, karşında olurum. İnsan bir amaç uğruna kendinden vazgeçebilir, fakat başkalarının çılgınca fikirleri uğruna değil. Bırak vatan için ona inananlar ölsünler..."
Sayfa 33
Reklam
Sevgili canım kankitelleşkom doğum günün kutlu olsun iyi ki bana anagraf sövüyorsyn ve beni seviyorsun(yalan) agizima sıçsanda seviyorum seni essek❤️🖕🤙😘
T.
T.
..Deliler gibi seviyorum bak (geçer bunlar) Sana söz, ömür boyu sürecek (hayal bunlar) Ne hayal ne düş ne de yalan yok Bizim, bizim gelecek... open.spotify.com/track/7hIMlT6it...
Tevazu ve kendini tanıma. İşin bütün sırrı bu.
Fakat gerçeği seviyorum. Tabii insan çoğu zaman gerçeği dile getirmemeyi tercih ediyor, çünkü sadece hastalar, egomanyaklar ya da benzeri tabiatlı varlıklar sırlarını sağda solda sergilerler. Fakat gerçeği duymak daima yalan söylenmesinden iyidir. Ne yazık ki bu hayatta yüzümü ne tarafa dönsem sadece yalanlar dinledim. Gerçeğin ne olduğunu, iyileşme ve mutluluk becerisinin nasıl kazanılacağını soruyorsun. Söyleyeyim azizim. İki şeyle: Tevazu ve kendini tanıma. İşin bütün sırrı bu.
Sadece Bil İstedim
Nasılsın, Yolunda mı her şey, dikkat ediyorsun değil mi kendine? Kalın giyin havalar soğuk, sabah erken kalkacaksın hadi uyu artık, geç kalma, koşma, düşme, seni sevdiğimi unutma, boş ver üzülmene bile değmez, hadi gel seveyim saçlarını, her şey daha güzel olacak… Diyemiyorum sana… Kapına komşu da değil ki kapım; kulak misafiri olsam, hani arada da olsa duysam sesini. Yemin ederim sarılmak falan da değil niyetim; şöyle uzaktan da olsa görmek, iyi olduğunu bilmek de yeterli. Yanlışlıkla bile aramıyorsun ki bir bahanem olsa “nasılsın” diye sormaya… Özlemek böyle bir şey işte, Yarısı merak, diğer yarısı meraktan ölüm nedeni… Bu arada şunu da bil; İlk “seni seviyorum” derken dudaklarım titriyordu ama fark etmedin. İyi de oldu aslında, yalan söylüyorum sanacaktın belki, cesur değilim, içten değil ya da… ne bileyim, sanacaktın bir şeyler, her neyse ne işte… Olabildiğince gerçekçi olmaya çalıştım bunu söylerken. Hep hoşlanmıştım daha önce, beğendiklerim de olmuştu ve hatta… Çünkü ilk kez sevmiştim… O zaman söyleyemedim, şimdi bil istedim. “seni seviyorum” derken dudaklarım titriyordu, “sahiden bitti mi” derken sesim, Bilmeni istediklerimi yazarken parmaklarım titriyor şimdi. Bir yalvarış değil bu, yalnızca oku ve geç. Sadece bil istedim… Ne kadar zaman geçerse geçsin, hangi öznelere iyi geceler öpücüğü verirse versin tenlerimiz, Seni hala titreye titreye seviyorum, biliyorsun aslında… Yine de bil istedim… Sadece bil, İstedim…
Reklam
Fedakarlık sevgiden gelir senin için hiçbir şey yapmayan seviyorum dese yalan söyler vefasızlık işte bu yalanın kendisi...
Tam 1 ay 720 saat, 43 200 dakika... Yoksun ve bunca gün saat dakikadır ben seni bir daha göremeyecek olmanın verdiği acıyla baş etmeye çalışıyorum. Hayat devam ediyor, zamanla alışacaksın diyenler bilmiyorlar ki hayat mecburiyetten devam ediyor. Bende bilmezdim bu nasıl bir his bence sevdiğini toprağın altına koymayan kimse bilmiyor keşke bende bilmeseydim hayatımda tecrübe etmek istemediğim tek şey senin ölümündü. Her sabah duyduğum ilk andayım rüya diyorum geçti arar anlatırım korka kuzum ben burdayım der diyorum. Ama yok gerçek! İliklerime kadar acıtan bir gerçek. Bana her gün yaşarken ölmek ne demek öğreten bir gerçek. Sana söyleyecek milyonlarca şeyim var. Sen yalnız gitmedin ki kurduğumuz onlarca hayali, planlarımızı, heyecanımızı,hevesimizi de götürdün. Bu bir ayrılış değil biliyorum kavuşacağımız günde gelecek hemde ne kavuşma bu boş yalan dünya telaşından sıyrılıp gerçek mutluluğu cennet bahcelerinde yaşayacağız. Sen benim şansımdın şükrümdün. Varlığında yokluğunda binlerce şey öğretti bana. Rabbim boşa gondermedi seni bana biliyorum. Duyuyorsun beni biliyorum. Sana bakınca içim açılıyor derdin bende şimdi gökyüzünde sana bakıyorum biloyorum görüyorsun beni. İnsanlar yaşarken bile birbirlerini sevmiyorlar ben bense seni hem yaşarken hem ölünce seviyorum. Sen sözünü tuttun ölene kadar seni sevicem derdin. Şimdi sıra bende ölene kadar seni sevicem sevgilim...
Ama siz Emile' ime bir bakın: Kendisini getirdiğim bu yaşa kadar ne hissetti ne yalan söyledi. Sevmenin ne demek olduğunu öğrenmeden önce kimseye, Sizi çok seviyorum demedi. Hasta babasının, annesinin ya da mürebbisinin odasına girerken ne yapması gerektiği ona hiç salık verilmedi; hissetmediği bir üzüntüyü hissediyormuş gibi gösterme sanatı da ona öğretilmedi; kimsenin ölümüne ağlıyormuş gibi yapmadı, çünkü ölmenin ne demek olduğunu öğrenmemişti. Yüreğindeki duyarsızlık tavırlarında da vardır. Kendisi dışındaki her şeye karşı ilgisiz olduğu için, öteki çocuklar gibi başkalarına ilgi duymaz; onu ötekilerden ayıran en önemli özelliği de ilgi duyuyormuş gibi görünmek istememesi ve onlar gibi ikiyüzlü olmamasıdır.
Sayfa 299
Sevgilim yalan söylersem sana kopsun ve mahrum kalsın dilim “Seni seviyorum” demek bahtiyarlığından.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.