584 syf.
9/10 puan verdi
Başlarda kitabı, okuduğum diğer yetişkin/epik fantastik eserler kadar sevemeyeceğimi düşünsem de; bu evrende biraz vakit geçirdikten sonra fikrim değişti. Yazar aslında olaylara hemen giriş yapıyor ama ben yine de karakterlere ve dünyaya alışmak için biraz zamana ihtiyaç duydum. Karşımızda entrika, yalanlar ve aldatmaca dolu ilmek ilmek işlenmiş bir hikâye var. Ana karakterimiz bir hırsızlık çetesinde ve başını belaya sokmada en az o belalardan kurtulmada olduğu kadar yetenekli. Serideki iyi/kötü karakterlerin çoğunu sevdim, hemen hemen hepsi derinlikleri olan ilginç karakterlerdi. Kral Katili Güncesi serisini sevenlerin bu seriyi de seveceğini düşünüyorum. Yalnız kitapta bir harita olsaydı çok iyi olurdu, böyle sıfırdan bir dünya kurulan fantastik eserlerde haritaları incelemeyi çok seviyorum.
Locke Lamora'nın Yalanları
Locke Lamora'nın YalanlarıScott Lynch · İthaki Yayınları · 20201,148 okunma
584 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Locke Lamora’nın Yalanları, adını sık sık duyduğum Centilmen Piç serisinin ilk kitabıydı. Kitabı okumaya başlamadan önce Locke Lamora’nın fazlasıyla güçlü ve abartılmış bir karakter olacağını sanıyordum lakin okumaya başlar başlamaz aslında beklediğimden çok daha sönük bir karakter olduğunu fark ettim — ve bu fazlasıyla hoşuma gitti! Gerçekten sönük olmadığı tek konu yalan söylemekti ve yalanları beni kendine hayran bıraktı. Kitap isminin hakkını veriyor. Kitap grimdark bir romandı, yani karakterlerin hiçbiri “çok iyi, saf iyiliği temsil ediyor, dürüst” diyebileceğimiz türden değildi. Hikaye de entrikayla yönetilen Camorr şehrinde geçiyor zaten. Locke Lamora da kötülerin iyisi denebilecek türde bir karakter. Kitap Locke’a çok odaklı dursa da aslında Centilmen Piçler sadece ondan oluşmuyor, yanında beraberce hırsızlık yaptığı güzel bir ekibi de var. Bunlar öyle hırsızlar ki, sadece çalmaktan zevk alıyor ve çaldıklarını neye harcayacaklarını dahi bilmiyorlar. Camorr şehrindeki soylulardan çalıp o paraları da yeni soygunlar yapmaya harcıyorlar. Bu kitapta, yepyeni ve dahiyane bir soyguna girişiyorlar fakat soygun bekledikleri kadar basit geçmiyor ve işler oldukça karışıyor. Yalanlar yeni yalanları getiriyor ve Locke yalanları kontrol etmeyi gerçekten iyi biliyor. Uzun lafın kısası, her ne kadar başta fantastik ögeleri eksik bulmuş, sonraysa da Bağlıbüyücü denen büyücüleri abartılı bulmuş da olsam, kitabın verdiği hava gerçekten güzeldi. Kitabı kurgudan ziyade karakter odaklı buldum. Olaylardan çok Locke’un olaylara karşı ne yaptığıyla ilgileniyordum ve bu yüzden büyük keyif aldım sanırım.
Locke Lamora'nın Yalanları
Locke Lamora'nın YalanlarıScott Lynch · İthaki Yayınları · 20201,148 okunma
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
yıldırım aşkı niye olmasın ki...
Bu kitap Stefan Zweig kitaplarım arasında favorim. Kitapta doğru ve yanlış yerine, insanların tercihinin öznel olabileceği çok açıkça anlatılmış. Aslında insanların soğuk yaklaştığı yıldırım aşkının olabileceği, bunun normal ve yargılanmaması gereken bir şey, bir duygu olduğu bahsediliyor. Bence çok doğru bir yaklaşım. İlk gördüğünde nasıl birine karşı hisler yükleyebiliyorsan bu zamanla da olabilir. Belki o zaman aşağı yukarı bin sekizyüzlü yılların sonunda da şu anda aynı problem var. Bilmeden yargılama. Bu kitapta her şey geçiyor, güvensizlik, yalanlar, aşk, sadakat. Aslında bizde bu kitabın içinde yıldırım aşkına kapılmış bir kadının yirmi dört saatini okuyoruz. Ona saygı duymuş, gönlünü çalan bir genci de. Kalp kırıklığını derinden hissedebileceğiniz, akıcı, kısacık bir klasik.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,2bin okunma
282 syf.
9/10 puan verdi
16 yaşında şizofreni tanısı konulmuş Deborah'in tedavi sürecini, yaşadıklarını, sanrilarini anlatmış. Kitap kızımızın akıl hastanesine yatmasiyla başlıyor aslında. Çok küçük yaşlarda mesane tümörü ameliyatı olmuş ve bu süreçte ona yalanlar söylenmiş, bu yalanlar küçük kızın kendine olan güvenini yıkmış ve inançlarını zedelemistir. Aslında okudukça insanların farkında değil dedikleri yaşlarda aslında hayatımızın temellerinin atıldıgini görüyor insan. Daha dikkatli davranmak gerekiyor çocuklara ben okudukça bunu farkettim. Deborah'in kendine kurduğu Yr isimli dünya, Yrce dili ve alfabesi, tanrıları yaşadıkları çok farklı bir dünya ve zamanla bu dünyanın tamamen hayatını kaplar olduğunu bu durumun gerçeklik algısını tamamen değiştirdiğini görüyoruz. Kendini iyileştirme süreci, bu süreçte yaşadığı krizler, kabullenememesi her şey gerçekçi olarak anlatılmış. Zaten yazarın bir dönem akıl hastanesinde yaşadığı olayları anlattığı bir kitap. Daha fazla yazıp spoi vermek istememOkumanızı öneririm.
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114,3bin okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
1984'ü ilk olarak 2 sene önce sınavda sorumlu olduğum için hızlı hızlı okumak zorunda kalmıştım. Ve 2.defa okunmaya layık bir kitap olduğunu düşündüğüm için, tabii sindire sindire okumak koşulu ile tekrar okudum. İyiki de okumuşum. Bana en büyük katkılarından birisi de beni uyandırmış olmasıdır. Kitabı kısaca özetlersek; Egemen olduğu toprakları savaşı yöneten Barış Bakanlığı, yalanlar üzerine kurulu Gerçek Bakanlığı, işkence merkezi Sevgi Bakanlığı ve Varlık Bakanlığı ile denetleyen Parti'nin insanları robotlaştırıp, düşüncepolisleri ile düşüncelere hükmedebildiği, yazılı yalan yanlış kaynaklar ile geçmişi ve geleceği değiştirebildiği ütopik bir dünyayı anlatıyor. 7-24 tele ekranlar ile izlenebildiğiniz, engelleyemediğiniz düşüncelerinizden ötürü tutuklandığınız bir dünya. Hele uykunuzda yanlış bir kelime söylemeyedurun, kapınızda Düşüncepolisleri anında beliriveriyor. Suçunuz ise suçların en kabuledilemez olanı, düşüncesuçu. :) Büyük Birader'in yani diğer bir deyişle Parti'nin gözleri hep üzerinizde. Üzücü olan ise bu ütopik dünyanın günümüz dünyası ile birçok ortak noktasının bulunmasıdır. Veee dikkatli düşünmeniz için hatırlatmamızı yapalım: BIG BROTHER IS WATCHİNG YOU!
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023167,4bin okunma
352 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
1984 ütopik ve hic gerçekleşmemesini umduğum bir dünyayı anlatan eser. Bence bu kitabın özünü anlatan alıntıyı da incelememe eklemek istiyorum. "Hem bilmek hem de bilmemek,  bir yandan ustaca uydurulmuş yalanlar söylerken bir yandan da tüm gerçeğin ayırdında olmak , çeliştiklerini bilerek ve ikisine de inanarak birbirini çürüten iki görüşü aynı anda savunmak; mantığa karşı mantığı kullanmak,  ahlaka sahip çıktığını söylerken ahlakı yadsımak, hem demokrasinin olanaksızlığına hem de partinin demokrasinin koruyucusu olduğuna inanmak; unutulması gerekeni unutmak, gerekli olur olmaz yeniden anımsamak,  sonra birden yeniden unutuvermek: en önemlisi de, aynı işlemi işlemin kendisine de uygulamak. İşin asıl inceliği de buradaydı: bilinçli bir biçimde bilinçsizliği özendirmek. " Orwell'in bu kitabı yalnızca geleceğe ilişkin değil,  günümüze ilişkin bir uyarıdır.  Belki de , gelecek şimdi olduğunda artık çok geç olacağına ilişkin bir uyarı.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023167,4bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.