Yunus Emre’nim çocukluğu ile başlayan kitapta onun ne kadar yaramaz ve sorgulayıcı biri olduğunu öğreniyoruz. Dedesinin ısrarı üzerine bir kervan’a katılır. Burda da her şeyi sorgular ve hemen öylece kabul etmez. Bu yolculukta Mevlana, Hacı Bektaşi Veli ve Şems gibi büyüklerle olan ilişkileri detaylıca anlatılmış.
Kalemini sevdiğim bir yazardan maneviyat yüklü bir kitap okudum. Yunus Emre’nin hayatına tanık olurken onunla birlikte bizlerde bazı sorulara cevap arıyoruz. Akıcı ve yalın bir dille anlatılanlar okuyucuyu sıkmıyor. Maneviyat türünü sevenlere ve yeni başlayacak olanlara tavsiye ederim.
Merhabalaaaar!
Adnan Yücel'in "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek" adlı şiir kitabı, 1978 yılında yayımlanmıştır. Kitap, 1970'lerin siyasi atmosferinden ve toplumsal çalkantılardan etkilenerek yazılmış şiirlerden oluşmaktadır. Adnan Yücel, bu şiirlerde zulmü, adaletsizliği ve savaşın yıkıcı etkilerini güçlü bir dille eleştirirken, aynı zamanda umudu ve direnişi de şiirsel bir dille dile getirir.
Adnan Yücel'in şiir dili, yalın ve akıcıdır. Karmaşık kelime oyunlarından ve süslü sanatlardan uzak duran şair, duygularını ve düşüncelerini açık ve net bir şekilde ifade etmeyi tercih eder. Bu sade dil kullanımı, şiirlerini daha geniş bir kitleye ulaştırmayı ve okunmasını kolaylaştırmayı başarmıştır.
Sonuç olarak, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek, Adnan Yücel'in şiirsel evrenini en iyi şekilde yansıtan eserlerden biridir. Güçlü dili, etkileyici imgeleri ve derin temalarıyla bu kitap, şiir severler ve edebiyat tutkunları için keyifli ve anlamlı bir okuma deneyimi sunmaktadır. Kitabı tavsiye ederim.
•"Saraylar saltanatlar çöker
Kan susar bir gün
Menekşeler de açılır üstümüzde
Leylaklar da güler
Bugünlerden geriye
Bir yarına gidenler kalır
Bir de yarınlar adına direnenler"
Sayfa 64
" 'Gerçek' onu algılayana ve hangi vesait ile algılandığına göre oldukça farklı kılıklara bürünebiliyordu. Bazen de çok ortalıkta, çok çıplak ve yalın olmasına rağmen kimse gerçeği görmek ve anlamak istemiyor, onu zorla başka kılığa sokmaya çalışıyorlardı.
Tıkanan trafikte banka gişesinde rahat rahat bekliyor, memurların beni asık suratla karşılamalarına kızmıyordum. Hiçbir şey beni sabırsızlandırmıyordu. İnsanlara karşı şefkat, acıma ve kardeşlik karışımı bir duygu hissediyordum.