“Öz-bilinçten çekingen olan yalnız ve çekingen insanların talihsizliği, sadece gözleri olmasına ve gerçekten de onları açmasına rağmen, hiçbir şey görmüyor ya da her şeyi sahte gözlüklerle sanki yanlış ışıkta görüyorlar.”
Yalnız Adamın Günlüğü
Nerede kalmıştık? Heh şu konu. Neden yalnızım bilmiyorum, zaten neden yalnız olduğunu bilen kişiler yalnız filan değildir. Öyle herkes gibi insanlarla konuşamıyorum, o yüzden yalnızım ya da insanları sevmiyorum o yüzden yalnızlığa sığındım gibi saçma cümleler kurmak istemiyorum. Çünkü bu tarz cümleler palavradan ve gösterişten başka bir şey değil. İnsanlar yalnız olduklarını anlattıklarında çevresine, sanki çok şaşalı bir hayatı varmış gibi anlatır, ki bu da geri kafalılıktan başka bir şey değil. İlk başlarda benim de düşüncem buydu, evet. Fakat zamanla yalnızlığın sebepsiz ve daha güzel bir hayat parçam olacağını düşünmedim. Yalnızlık öyle bir şey ki, sen bir konuyu düşünmeden o sana cevabını verebiliyor ve insanların gerçek yüzlerini gösterebiliyor ve bu tamamen ne kadar akıllı olduğunuza bağlı. Eğer akıllı ve yalnızsanız, zaten kimseniz yok demektir ve savaşın ortasında bir başınıza bırakılmışsınızdır. Planlarınızı tek kişilik yapacaksınız ve hayat oyununda galip geleceksiniz. Çünkü aptal insanlar bunu bilemez, yaşayamaz, göremez ve hiçbir savaştan galip çıkamaz. Yalnızlık bir tercih değildir, bu bir seçimdir. İnsan çevresindeki ahmak ve cahil insanlardan kurtulmak için yalnızlığı seçer ve bu karar hayatında verebileceği en doğru karardır. Aptal olma, yalnız ol. Çünkü asıl o zaman savaşmaya başlayacaksın...
Reklam
Yalnız bu kadar mükemmel bir ahlaka sahip ama bu kadar mutsuz bir kadın görmedim.
Müteakip hadiseler, resmiyette Balkan Savaşları’ndan sonra kurulacak (Eşref daha sonra yeniden kurulduğunu söyleyecekti) ve imparatorluğun son yıllarında ekseriyetle dramatik ve trajik sonuçları olan kritik bir rol oynayacak Teşkilat-ı Mahsusa’nın ortaya çıkışında Libya’daki sürecin mühim bir aşama olduğunu gösterecekti. Enver, Eşref gibi fedaî
272 syf.
7/10 puan verdi
Piranesi
SPOILER Piranesi'de hepimiz hayal gücümüzün gönüllü tutsaklarıyız. Piranesi, kahramanın bilimsel günlüğü olduğunu iddia ediyor, Ev'in etrafındaki seyahatlerini kaydettiği yer (kitapta her zaman büyük harfle yazılır, kahramanın kayda değer olduğunu düşündüğü diğer birçok şey gibi). "Piranesi" ismini kullanıyor çünkü
Piranesi
PiranesiSusanna Clarke · Bloomsbury Publishing · 2020243 okunma
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 10 days
Ocak ayı bitmeden bir kitap daha bitirmeyi başardım. Çok ince olmasına rağmen okuması zordu bence. Bir kadın ve bir erkeğin günlüğü şeklinde yazılmış sağlı sollu sayfalar ayrı ayrı böyle ilerliyor okumak biraz zaman alıyor o yüzden ama karmaşık da bir kitap. İlk 45 sayfayı sadece adamın yazdığı bölümleri okuyarak geçirdim fakat sonra karakterler karşı karşıya gelince kadın karakterin bölümüne başlayıp aynı yere gelince bir erkek karakterden bir kadın karakterden okuyarak ilerledim. Merak uyandıran da bir gidişat vardı çünkü insan elinden bırakamıyor. Ancak, kitap sonunda karmaşık duygular bıraktı. İki mutsuz karakterin hayatları arasında geçmişteki çatışmalar, çelişkiler ve karmaşıklıkların izleri bulunuyor. Her iki karakter de olayları kendi bakış açılarına göre şekillendiriyor, bu da okuyucuya derin bir düşünme biçimi sunuyor. Biri zaten olmak istediği kişiyi anlatıyor diğeri bu hayatta sevilmemiş ve yalnız biri olarak bir iz bırakmak istiyor. Kitabın bir diğer dikkat çeken özelliği ise, oldukça depresif bir atmosfer yaratması. İki karakterin yaşadığı hayal kırıklıkları ve başaramadıkları arzular, derin bir duygu yoğunluğu sunuyor. Ancak, bu depresif havaya rağmen, yazarın dili inanılmaz, eseri edebi açıdan doyurucu ve ustaca kaleme almış. Geç tanıştım kalemiyle fakat bundan sonra sonra severek okurum Ayfer Tunç’u
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213k okunma
46 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.