Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yarasanın 21 Şiiri
Ölüm rengine bürünmüş Bir Ahmet Erhan portresi gibi Dolaştım kendi kıyılarımda Yalnızlığı çileden çıkaracak kadar yalnızdım Elimi düğümlediğim ayağımla Bir çağdaş ve Müslim olarak Kendime sığındım Yenilgim de bu kadardı
Kendin için kazan kendini
Seneca, Lucilius'unu selamlar Evet, öyle yap Lucilius, 《kendin için kazan kendini》. Şimdiye değin senden zorla alınan ya da çalınan, boşa akıp giden zamanına sarıl, iyi kullan onu. Durum, emin ol, sana yazdığım gibi: Kimi zamanımız bizden zorla alınıyor, kimisi sinsice çalınıyor, kimisi de boşa akıp gidiyor. Umursamadığımız için uğradığımız
Reklam
Atsız asker değildi, fakat bir asker gibi yaşadı, asker gibi öldü. Zamanlar üstü, zamanlar aşırı bir adamdı. Türklük onun için bir sevda idi ve başka hiçbir şey önemli değildi. Önem verir göründüğü, üzerinde yazılar yazdığı, kitaplar doldurduğu her şey Türklük içindi. Türklük, tarihin derinliklerinden kopup gelen, geleceğe doğru yürüyen kutsal bir
410-415 arası
Benim senden başka dayanağım yok, alıp götürdüğü zaman ölüm seni yalnız acılar kalacak bana.
Sayfa 133 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ömür Hanım, iyi ki ben de seninle yaşadım dünyayı...
Kadın saçlarında ilmek ilmek ördü aşkı; adam o saçlara taç yaptı çiçeklerden. Kadın gözbebeğinde büyüttü sevdiğini; adam o gözlere doyamadı bakmaya. Kadın sesinde can verdi sevdaya; adam harf harf, hece hece haykırdı sevdasından. Kadın içinde bir dünya barındırdı; adam kadınını değişmedi dünyaya. Sonra kadın gitti.. Dünyası yıkıldı adamın başına;
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,9bin okunma
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
Reklam
Bir kış göğü gibi o saat alçalır ölüm, Yalnız işitme duyusu kalır ortada. Asya kentleri yürür dururlar, Höyükler burnumda hızma...
İşte tam bu saatlerde bir yara gibidir su Yeni deşilmiş uçlarına sokakların, küçük uçlarında. Senin o güneş sarnıcı gözlerin Ölüm yası içindeki bir evde Olmaması gereken bir şey gibi, kırılan bir ayna gibi. Bu saatlerde. Çarmıhını yanından eksik etmeyen bir İsa gibi Merdiven taşıyan bir adam görüyoruz Bu adamı ne kadar çok seviyorum, bu kuşu ne
432 syf.
·
Puan vermedi
·
100 günde okudu
Birisi Piage 'yi neden öldürmek istesin?
Bir nehir toplayıcısının Londra’daki Thames Nehri’nde bir insan eli keşfetmesiyle başlar soruşturma. Cesedin başka parçaları da ortaya çıkar, ancak kurbanın kimliği, DNA eşleşmesi onun 28 yaşında serbest gazeteci Paige Hargreaves olduğunu kanıtlayana kadar anlaşılamaz. Birisi neden Paige’i öldürmek istesin? Paige’in, ayrıcalıklı ve aşırı zenginlerin olduğu küçük üye listesini açıklamayı reddeden Sir Marcus Gley tarafından yönetilen, sadece erkeklere özel olan gizli Chiron Kulübü hakkında gizlice bir hikaye üzerinde çalıştığı ortaya çıkar. Politikacıları, işadamlarını, bankacıları ve yargıçları içeren güçlü elit erkeklerdir bunlar. Kulüp etkinliklerindeki kötü ve dehşet verici davranışlara dair söylentiler çok olmasına rağmen sessizlik kültürü nedeniyle kulüp hakkında bilgi almak zordur. Anlatıya paralel olarak, iki yıl öncesine, gürültülü kutlamaların olduğu kırsal bir partiye ve partiden sonraki sabah yalnız uyanan bir erkek konuğa, bir kabus senaryosuna kadar uzanan ikincil bir hikaye de var. Elbette iki hikâye arasında bağlantıyı sonunda kuracaksınız. Genel olarak, bu son derece iyi yazılmış ve mükemmel tempolu, son derece güçlü bir hikâye. Her ne kadar Paige’in ölüm sebebi konusunda kafamda soru işareti kalsa da kitabı önermekte hiç tereddüt etmiyorum. Bunun nedeni kitabın ne kadar iyi bir şekilde yazıldığı ve Jane Casey’nin kadına yönelik şiddet gibi bazı zor temaları böylesine kusursuz ve dikkatli ele alması bu kitabı tavsiye etmemin sebebidir.
Kapalı Kapılar Ardında
Kapalı Kapılar ArdındaJane Casey · Olimpos Yayınları · 2023169 okunma
Nasıl ki, yaşam sevgisinin temelinde ölüm korkusu varsa, insanların dost canlısı tavırları da aslında dolaysız bir dürtü değildir, yani toplum sevgisinden ziyade yalnızlık korkusuna dayanır, yani, diğer insanların sevgi dolu huzuru aranmıyordur; daha ziyade yalnız olmanın ıssızlığı ve sıkıntılarından ve kendi zihninin sıradanlığından kaçınılıyordur.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.