Yıldızlı bir gecede, gökyüzünün altında kendini acemi ve çaresiz hissedersen, bu, yıldızlara bakarak başka şeyler düşündüğün içindir. Yıldızlara bakarak yalnızca yıldızları düşünmek gerekir.
Aylar önce okuduğum bu kitap hakkında bir inceleme yazmak istedim. Öncelikle kitabın bir yerinde şöyle bir tanım yazıyor:
"Bu kitap ne ciddi kavgaların, ne büyük ve yaygın sıkıntıların, ne de ezilen insanların romanıdır; bu kitap, mustarip bir ruhun iç çekişlerinin romanıdır." İşte Tutunamayanlar tam bu tanımda, bireyi konu alan,
“Eğer 3,6 ve 9 sayılarının ihtişamını ve önemini bilseydiniz, Evren’in kapılarını açacak bir anahtarınız olurdu.” diyen Nikola Tesla, bir binaya girmeden önce o binanın etrafını tam 3 kez turlardı. Ya da otellerde yalnızca 3’e bölünen numaralı odalarda kalmayı tercih ederdi.Dahası, Nikola Tesla gezegenimizin boğum noktalarını da hesaplamış ve bu noktaların çoğunun 3, 6 ve 9 sayılarıyla derin bağlantılı olduğunu fark etmiştir. Tesla 3, 6 ve 9 sayılarına takıntılı bir insandı ancak ona göre bu sayılar yalnızca kendisi için değil, herkes için büyük bir önem taşımaktaydı. Tesla bu konuyu bir icat olarak değil bir keşif olarak görmekteydi. Ona göre, gerçekten de, 3, 6 ve 9 sayılarında, saklı olan evrenin numaralojik düzenini ilk fark eden kişi kendisiydi ancak bunu icat etmemişti, sadece “keşfetmişti”.
Dünyanın korkunç bir yer olduğunu göstermek için fazla kanıta gerek yok, yalnızca şunu dinleyin yeter: Bir toplama kampında açlıktan yakınan eski bir piyanisti fare yemeye zorlamışlar hem de canlı canlı.