insan başlangıçta çevre karşısında güçsüzdü ve ona bağlıydı. Fakat zamanla bu ilişki insanın çevreyi denetleme ve hatta çevre üzerinde egemen olma yönünde gelişmiştir. insanın bilinen evrim sürecinde, ilkel insan doğa içinde ve doğa olaylarına karşı bütünüyle savunmasız, çaresiz ve yalnızdır.
Aslında, gerçek sevgiyi, gerçek başkaldırıyı, gerçek arzuyu ve gerçek azmi tatmış bir kişi çok iyi bilir ki, insanın amaçlarından emin olmak için dışarıdan gelecek hiçbir teminata ihtiyacı yoktur. Onun kuşkusuzluğu kendi kuvvetinden gelir.
Özgür olmak istediğiniz her şeyi yapabilme gücüne sahip olmak değildir; özgürlük, önü açık bir geleceğe doğru, önünüze çıkanlar karşısında üstün gelebilmektir.
Kadının zaafı ile değil gücü ile sevdiği, kendinden kaçmak yerine kendini bulduğu, kendini küçük düşürmek yerine öne çıkardığı gün, aşk, erkek için olduğu kadar kadın için de ölümcül bir tehlike değil, bir yaşam kaynağı olacaktır.