Zorunlu olduğum bir yalnızlık yaşıyorum; birileri için bir şeyler yapmalıyım! Vurgun mu?! Yiyebilirim! Midesinde olduğum köpekbalığını sevmiyorum sonuçta!
yalnızlık bir gurur sorunudur. kendi kokusunun içine mağrur bir şekilde gömülür insan. gerçek şairin sorusu hep aynıdır,, uzun bir süre mutlu olursa bayağı olur. uzun bir süre mutsuz olursa da şiirini diri tutacak gücü kendinde bulamaz.
Kalabalıklar içinde onlarca yıl yüzmüş ve bu kalabalıkların onu taşıyıp beslediğini asla anlamamıştı, ama şimdi bir balık gibi yalnızlık sahiline vurmuştu, çaresizlik ve şahlanmış acılar içinde çırpınıyordu.
bu gece
yalnızlık gömleğimin sığacağı bir bavulu almalıyım
hamasi ağaçların göründüğü yöne ben gitmeliyim...
bana hep seslenen
o sözcüksüz genliğe gitmeliyim
Her yer kalabalık, nefes almadığım metrolar, tıkış tıkış ofisler, birine değmeden yürümenin imkansız olduğu sokaklar... Bu kadar olasılığın arasında hissettiğim yalnızlık ise delice bir çelişki.
Kaderde senden ayrı düşmek de varmış
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git
Git, gidebildiğin yere git diyordum
Oysa ki, senden kaçılmazmış
Yokluğuna bir gün bile dayanılmazmış
Bilmiyordum