Kısa bir şiir ve ardından “ne çok acı var” diye başlıyor kitabımız… Sonra kendinizi Zarif adam ile beraber altmışlı yetmişli yıllarda buluyorsunuz.
Yaşamak… Bence bir kitaba verilebilecek mükemmel bir isim. Çoğu insan yaşadığını sanıyor ama aslında yaşamıyor. Yaşamak denilemez buna. Ama Cahit Zarifoğlu yaşamayı beceren sayılı insanlardan bir
Şairimiz bir şiirinde şöyle diyor“ Ne çok yaralı insan varmış, Ve bir o kadar da özlem dolu yürek...” İnsanı insan yapan duyguları değil mi? Ruh ve yürek... Bu ikisi olduğu için insan değil miyiz? Vefa, sadakat, vicdanlı olmak, merhamet etmek, yardım sever olmak, aşık olmak... Hepsi insana özgü değerler, duygular...Bazen bir şiirin mısrasında
Bugün iki Kasım; bir adam var karşımda. Hava çok soğuk, o da üzerine almış eski bir palto, sarılmış kendine, yürüyor kaldırımlarda. Suç bu sefer Kasım'da değil. Üşümüş adamın yalnızlık titretir içini, kendine sarılması yetmez. Acıları yakar ama ısıtmaz kalbini. Yüzüne baktıkça yaşlanır hayat, onur yaraları işlenmiş, yüzü çizik çizik. Pek de mutlu değil aldığı bu nişanlardan; o yenilgiye doymuş, mutsuz adam. Omuzları çökmüş, Nefesleri kesik kesik, belli ki adet edinmiş bu nefesi. Kendine ağır geliyor, artık bu adam derin bir nefes almayı bilmiyor ,işte o herkesin bildiği gibi yorgun, yalnız bir adam...
𝓔𝓵𝓲𝓯 𝓣.
Öncelikle Yazar hakkında edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum; Osamu Dazai, Japon edebiyatı denildiğinde akla gelen önemli yazarların başında geliyor. Gerçek adı Şuuiçi Tsusima olan yazar, zengin bir ailenin 12 çocuğundan biriydi. 19 Haziran 1909 yılında dünyaya gelen Dazai, zengin ve saygın görülen, politikayla iç içe olan bir ailede