Özgürlük, insanların inzivalarından çıkarmanın tek çözümüyken, kölelik yalnızlıklar üzerinde hüküm sürer. Sanatsa, ortaya koymaya çalıştığım özgür doğası sayesinde tiranlığın ayrıştırmaya çalıştığı yerde birleştirir. Bu durumda sanatın, her türlü baskı türünün işaret ettiği o düşman olabileceğine şaşırılabilir mi? Peki sanatçılarla entelektüellerin, modern tiranlıkların ilk kurbanları arasında yer almalarına? Tiranlar, sanat eserlerinin yalnızca ona inanmayan kişiler tarafından esrarengiz bulunan bir özgürleştirme gücüne sahip olduklarını bilirler. Büyük sanat eserleriyse insan yüzünü daha güzel ve daha zengin kılanlardır; işte tüm gizem bundan ibarettir.
Bu acıklı yalnızlıklar bomboş bir yalınlıktan başka ne kazandırıyor bana!
Reklam
Bekleyişin ve acıların uğultusudur yalnızlıklar
Biz, can evimizden bir salkım sevinç gönderdik, siz o sevincimizi çığlığa çevirdiniz. Ölümle çevirdiniz, gözyaşıyla çevirdiniz, yalnızlıkla çevirdiniz, öfkeyle çevirdiniz... ama asla korkuyla değil. Korku sizin varlığınızın mayasıdır, bizim değil.
Severdik oysaki
Uzun süreli yalnızlıklar bazı insanlarda çeşitli kafa sakatlıklarına yol açıyormuş.
Geçmişin hayaliyle yaşamak...
İvan İlyiç onca insanın yaşadığı şu koca kentte, onca eş dost arasında ve onca aile üyesiyle birlikteyken, ne denizlerin dibinde, ne de toprağın binlerce metre altında bir benzeri daha bulunamayacak korkunç bir yalnızlıkla yüzü divanın arkalığına dönük yatarken, yalnızca geçmişin hayaliyle yaşıyordu.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.