Sürgün
nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine
kurşunlar kanat çırpardı.
kurşun, kendi çığlığına uyanır,
kendinden utanırdı bu coğrafyada,
ki hiç sevmedi sesini, ismini...
ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı.
ne zaman çığlık kopsa, bilirdi,
ardı derin susku kuyusu olurdu,
bir yaprakta olsun solumazdı hayat.
şehirleri birbirine
Bütün resimler sana benziyor
Hayret
Bütün aynalarda sen varsın
Nereye gitsem peşimden geliyorsun
Şimdi sigarasın dudaklarımda
Biraz sonra beyaz bir kâğıt
Ve akşam içtiğim bir kadeh içki olacaksın
Üzgünüm benim az da olsa vicdanım ve etik değerlerim var çocuklara sırf Meb öyle istiyor diye yalan söyleyemem en iyisi ben sahaf dükkanı açıyım kesinlikle mesleğimi yapmayacağım.
Karanlığın Gözleri
Şimdi yoksun
Seni düşünebilirim artık
Yutar ellerini öperim uzun uzun
Kimseler ayıplayamaz beni
Yokluğunda seni nasıl sevdiğimi anlayamazlar
İşte gözlerin işte dudakların
Senin olan ne varsa karşımda duruyor
Ayaklarını dilediğim yere götürebiliyorum artık
Sevdiğim şarkıları söyletiyorum dudaklarına
ve hoyrat ellerimle seni
Her gün biraz daha
Karanlığın Gözleri
Şimdi yoksun
Seni düşünebilirim artık
Tutar ellerini öperim uzun uzun
Kimseler ayıplayamaz beni
Yokluğunda seni nasıl sevdiğimi anlayamazlar
İşte gözlerin işte dudakların
Ümit Yaşar Oğuzcan
Şimdi yoksun,
Seni dilediğim gibi düşünebilirim artık.
Tutar ellerini öpebilirim
uzun uzun
Kimseler ayıplayamaz beni.
Yokluğunda seni nasıl sevdiğimi
anlayamazlar.
İşte gözlerin, işte dudakların
Geyik
Yakın zamanda omzuma dövmesini yaptırmam sonucu çevremdeki kıt akıllı yurdum insanı tarafından yalnızca boynuz kelimesi üzerinden bayat esprilere konu olabildiğini gördüğüm, kendini Türkçü, milliyetçi olarak nitelendiren kişilerin bile hakkında doğru düzgün bir bilgiye sahip olmadığı çok kıymetli bir hayvan olan geyik hakkında bir derleme yapıp