Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Emre'nin Not Defterinden
Ey ıssızlığın kenarında bekleyen kalbim... Kendini değer bilmezlerin dünyasında yalnızlığa mahkum etme. İnsan denen zayıftan mükemmelliğin fotoğraflarını görmeyi bekleme. Ve sorma kendini kendine ki duyguların sana yüzünü farklı göstermesinler. İçinde olana bak, başkalarının içine girmeyi denemektense. Dışında olandan kaç, başkalarının dışı seni esir almadan. Yürü yanıp tutuşsan da alevleriyle ihtirasın ve o alevleri ölümün seni kollarını alacağı sonsuz anının yağmuruyla söndür. Unutma ki seni olgunlaştıracak bir sevginin kollarında yansan da yanmasan da toprak olacaksın ve bir gün toprak yeniden sen olacak. Yan öyleyse... Öyle bir yan ki tanıyamazsın seni görenler. Öyle biri yan ki anlayamazsın insanlar neden ve ne için yandığını. Yan ve yak gönüllerde bir meseleyi sonsuza değin. Ne insanlar seni mutlu edebilir ne dünya... Her şeyin sahibine yaklaşabilirsen sen sen olabilirsin. Gerisi sadece bir rüya...
Sayfa 222 - Emre YaradanakulKitabı okudu
Gökyüzünde yıldızlar parıldarken kalbim seninle atar rüzgarın esintisiyle dans ederken senin kokunu taşır her adımda seninle yol alırım çünkü sen benim gökyüzüm yerim, dağım ve denizimsin seninle yan yanayken her yönüm seninle aydınlanır
Reklam
en güzel şarkıları dinliyorum seninle konuşurken. beş yüz yıldır seviyormuş seni kalbim. içimdeki eşyalar yer değiştiriyor. sen geliyorsun her şeyi unutuyor aklım. aklım güzelliğini almıyor. senin adın ağzımdan çıkarken, dünyanın en güzel kirpikleri yan yana diziliyor. sanki denize bakar gibi gülümseyişin takılıyor ellerime.
Sen geliyorsun içimin dağınıklığı toplanıyor. Baş köşede beş yüz yıldır var gibisin. Ellerim seni biliyor. Yüzüm sana tapınak. Sen varsın, evim ömrüm sen kokuyor.
Sevgilim bir günün
Sevgilim, bir günün ortası şimdi Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde Uzat bana uzat ellerini İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu, Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor Ben seni düşünüyorum seni Hani tıpkı o ilk
288 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
"Mor perdeler ardında kalbim seni arıyor yine de" - Mabel Matiz
Siyahi olmanın, kadın olmanın ve üstüne ikisi birden olmanın eziyet olduğu korkunç dünyamızın aynası olan roman. Daha ilk sayfadan iğrenç bir dramla başlayan roman, Celie'nin yazdığı mektuplar üzerinden ilerliyor. Kardeşlerini doğurmak zorunda kalıp(!!!!!!) doğduğu gibi çocukları başkasına verilen, duygusuz ve fikirsizleştirilmiş hatta hayatsızlaştırılmış Celie, babası sandığı kişi tarafından, eşya gibi, aslında kardeşini isteyen adamın biriyle evlendiriliyor. Bu adam da aslında Shug adında sahne sanatçısı bir kadına yıllardan beri aşık ancak babasının kötü kadın diye tabir etmesi sebebiyle evlenemiyorlar. Celie bu kadına bir afişle rastlayıp onu fazlasıyla merak ediyor. Bir gün Shug rahatsızlanıp kötü kadın(!) olduğu için, Celie'nin kocasından başka ona bakmak isteyen kimse olmayınca bunların evine yerleşmesiyle olaylar ve Celie'nin karakter dönüşüm süreci başlıyor. Romanda baş karakterler kadar yan karakterler ve yaşadıkları da çok önemli ve güzel mesajlar veriyor. Sophia'nın beyazlara boyun eğmeyişi, bunun sonucunda gördüğü eziyetli süreç ve yine de dik duruşunu koruması, kardeşi Nettie'nin yaşadıkları ve Afrikalılar için verdikleri mücadeleler, Afrika halklarına yapılan sömürgeler, kadınların isyan edip erkeklere karşı dik durma savaşları, hepsi harika bir olay örgüsü içinde güzel mesajlarla anlatılıyor. Başlarda Celie'nin hayatındaki asıl erkeklerden hiçbirinin adının geçmiyor olup kitap ilerledikçe, Celie kendi bireyselliğini ve kadınlığını kazanıp, içsel barışını sağladıkça isimlerini görüyor olmamız da güzel bir detay. İyi okumalar.
Renklerden Moru
Renklerden MoruAlice Walker · Doğan Yayınları · 2019697 okunma
Reklam
Sen geliyorsun içimin dağınıklığı toparlanıyor Baş köşede beş yüz yıldır var gibisin. Ellerim seni bekliyor. Yüzüm sana tapınak Sen varsın, evim ömrüm sen kokuyor.
21.04.2024
Ellerim buz kesmiş gibi soğuk, sanki dokunsa hissedemezsin, sanki dokunmaktan çekinirsin. Zaman, sanki koşuyor, hiç durmadan ilerliyor, bir anı bile es geçmeden. Vakit ise dar geliyor, yetmiyor, sığamıyorsun içine. İsmin gizli, sanki yüreğimin en derin köşelerine saklı, sadece benim bilip hissettiğim bir sır gibi. Gözlerim yine göğe dönük, hisli hisli bakıyorum. İçimde fırtınalar kopsa da dışarıya hiçbir şey yansımıyor gibi. Yaralarımı dikerken dikişler tutmuyor, sanki her bir dikişten damla damla seni kaybediyorum. Kara bulutlar gökyüzünü kaplamış, her yer gri, her yer sisli. Sırlanmış yıldızlarım var, içimde parlayan ama kimseye gösteremediğim. Yollar ıslak, sokak sokak seni arıyorum. Ama bulunmuyorsun, sanki bulunmak istemiyorsun. Gözlerim nemli, istesem de gizleyemem içimdeki fırtınayı. Gel desem yine gelmezsin, her seferinde kalbim biraz daha kırılır. Bilirim ki, sen de beni istiyorsun ama ayaklarına söz geçiremezsin. Kırk hüznün kırkını yaşadım, arttı yüzümdeki çizgiler, döküldü saçlarım. Otuzumda yaşlandım, her yaşamış olduğum acıyla birlikte. Bilemem, zaman tekrar getirir mi bizi yan yana? Hasretin ateşi her an içimi yakıyor, yanan bir ateş gibi. Ya öldür beni bu hasretle ya da yaşat, ama ortada bırakma beni. Seni heba etmedim, sevdamı korudum. İplere boncuklar dizdim, her birine senin yüzünü çizdim. Yokluğunu yaşadım, çektiğim acıları hiç bitmedi. Öldüm ve öldüğümü hissettim, ama sonra dirildim ve yeniden hayata tutundum.
"Dün yine onu görmüştün Bugunde gordün Ama yarinda görücen Eee Neyin inadi bu kalbim Hergün Yanındasin ayni yerdesin" ❤:yan yana olmak birlikte olmaya yetmiyordu oysa...
Yan yana sessizce mevsimle keder Hicrana aldanmış kalbim de gezsin Esen rüzgarlara sen neşeni ver.
1.263 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.