Sarmadı gitti beni Bu yandan çarklı dünya
Sarmadı gitti beni Bu yandan çarklı dünya; İki yakam bir araya gelmiyor Ivırı zıvırı caba. Parmak parmak çürüdü Bir karış ömrüm, Yalan şeyleri özlemişim nafile, Nafile şiir yazmış, kahırla yıkanmışım, Gülmüşüm söylemişim, boş vermişim her şeye
Cahit Irgat
Cahit Irgat
Reklam
YALAN NE KADAR TEKRARLANILIRSA O KADAR İNANILIR
Azize Lucia önümde ölü yatıyor. Kilisedeki yazıya göre öldürüldüğü tarih 13 Aralık 304. Nereden biliyoruz? İnançlar sorgulanmayınca yalanlarını kutsar, yalancılara taparız. Asur Kralı II. Sargon: "Rahiplerin ne kadar çok yalan söylediğini herkes bilir. Onların ağzından çıkanlarla benim bağırsaklarımdan çıkanlar arasında pek fark yoktur.” Lucia'nın tarihte ilk kaydı, ölümünden üç asır sonra, 6. yüzyıldaymış. Boston'da hâkim arkadaşım, "İyi yalanı ayrıntılar inanılır kılar. Tarihte hayal mahsulü insanların doğum tarihi mutlaka bellidir.”demişti. Orwell 1984'te, "Yalan ne kadar tekrarlanırsa o kadar inanılır," der. İnançlarımız da çocukluğumuzda bize belletilen efsanelerle yandan çarklı. Dinleri sorgulandığında satıcılarının cevaplan tektir, "Tanrı bilinmez, inanılır."
Şinanay
Ada vapuru yandan çarklı Bayraklar donanmış caf caflı Simitçi kahveci gazozcu Şinanay da şinanay Müslümanı yahudisi urumu İsporcusu ihtiyarı veremi Kiminin saçı uçar, kiminin eteği Şinanay da şinanay Estirir de Ada yeli estirir Seni sevindirir beni küstürür Lüküs kamarada kimler oturur Şinanay da şinanay
Sayfa 65 - Adam Yayınları / Birinci Basım : Eylül 1996Kitabı okudu
Ada vapuru yandan çarklı Bayraklar donanmış cafcaflı
Reklam
Yandan Çarklı
Yalnız sen varsın. Yalnızlığımın, ihtiyarlığımın, sevimliliğimin, egoizmimin ortasında daha dün şehvetle sarıldığım, kokusundan hazzettiğim; yıldızları, yandan çarklıyı, derin suları, heykelleri, gotik binaları, ağaçlık tenha yolları, pek sevdiğim yeşil yeşil, kırmızı kırmızı, turuncu turuncu yanan işaret fenerlerini geride bırakıp, sana, yalnız sana aşığım.
Sayfa 96 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yandan Çarklı
Şu vapur yolculuğu olur şey değil. Kısasında iş yok. Uzunu matrak, uzunu fiyakalıdır. Vapur, uzak memleketlere doğru dümen kırarken yolcular arasında birdenbire bir dostluk peydahlanır.
Yandan Çarklı
Yalnız sen varsın. Yanlızlığımın,ihtiyarlığımın, sevimliliğimin,egoizmimin ortasında daha dün şehvetle sarıldığım, kokusundan hazzettiğim; yıldızları yandan çarklıyı,derin suları, heykelleri, gotik binaları, ağaçlık tenha yolları, pek sevdiğim yeşil yeşil, kırmızı kırmızı, turuncu turuncu yanan işaret fenerlerini geride bırakıp yalnız sana aşığım.
Sezen Aksu sağolsun, şiiri doğru dürüst okuyamadım. =)
Ada vapuru yandan çarklı Bayraklar donanmış cafcaflı Simitçi kahveci gazozcu Şianay da şinanay Müslümanı yahudisi urumu İsporcusu ihtiyarı veremi Kiminin saçı uçar, kiminin eteği Şianay da şianay Estirir de Ada yeli estirir Seni sevindirir beni küstürür Lüküs kamarada kimler oturur Şianay da şinanay
Reklam
Memnunum Diyemem
Sarmadı gitti beni Bu yandan çarklı dünya; İki yakam bir araya gelmiyor Ivırı zıvırı caba
Sarmadı gitti beni Bu yandan çarklı dünya; İki yakam bir araya gelmiyor Ivırı zıvırı caba.
"Ada vapuru yandan çarklı, bayraklar donanmış cafcaflı, simitçi, kahveci, gazozcu" diye başlayan "Şinanay"ın aslında bir Melih Cevdet Anday şiiri olduğunu kaçımız biliyor?
Sayfa 22
Kahır Çağı
Yandan çarklı bir yazıya takılıp kaldım Ömrüm ey ömrüm Bilgisayar çağındasın Pürtelaş– bu ne telaş Word excel– peki ne olacak seyirciler Kalbin akranısın, aşkın zencisi Yalansın, upuzun bir yalandasın Küresel bir yalnızlıkta çakmak ateşi bile değilsin Apartmanın ortasında cep telefonun çalarken üstünü üstlük Elinde şakur şukur şişelerle karanlıkta kalırsın Mum söndü Ayna seyreldi Kahır çağındasın…
Sayfa 319 - Kırmızı Kedi Yayınevi, İkinci Basım, Ekim 2017