202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Zihinleri kuru gürültü ile doldurulmuş bir toplumda kitap bir suç aletidir çünkü insanı düşünmeye teşvik eder. İtfaiyeciler de yangın söndürmeye değil, kitap bulunduran evlerde yangını başlatmaya giderler. İtfaiyecilerden Montag, devletin halkı eğlenceye boğarak düşünmelerini engellediğinin farkına vardığından beri huzuru kaçar, eski hayatına dönemez ve bir şeyler yapmak ister. Eşi Mildred ise düşüncelerini başkalarının şekillendirdiğinin farkında olmasa da halinden memnundur ve tek isteği günlerini ailesi ve arkadaşlarıyla geçirmektir. Montag ile birlikte sürüklendiğimiz bu macerada merak duygusu sürekli canlı tutuluyor. Sonra bir bakıyoruz ki kitabın sonu gelmiş. Bilim kurgu okumayalı epey olmuştu. Heyecan ve gerilim dolu ilginç bir kitaptı. Yazar, okuyucunun ne kadar eğlence düşkünü olduğunu, ne kadar hayat amacını takip ettiğini sorgulamasına yardımcı oluyor. Elbette hepimizin sorunları var ancak bomba başımıza düşene kadar dünyada olan biteni görmüyorsak ne kadar Mildred veya Montag olduğumuzu bir durup düşünmek gerek.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202288,4bin okunma
Ya da burada, hemen bu gece âşık olmak istiyorum yeniden.Kısa da sürse, başlı başına bir yanılsama da olsa aşk insanın kendini yeniden yaratması değil mi? Kendi yüreğine ulaşmada kışkırtıcı bir keşif yolculuğu değil mi? Ama çoktan bitmiş ve artlarında yangın yerleri bırakmış bütün sevdaların sesi var içimde.Gördüğüm kentlerin, geçtiğim yolların, yalnızca birkaç saati ya da olağanüstü akşamları bölüştüğüm ve sonra unuttuğum bütün insanların yüzleri.Sonradan anımsananlar dokunaklı, iyi ve değerli görünür insana.Ama şimdi bir yenilgi kokusu var her şeyde.
Reklam
Benden...
Ne geçmişteyim, ne gelecekte, bulamıyorum kendimi. Ne aynadaki yüzü tanıyorum, ne çevremi, söyleyemiyorum kimseye derdimi..Yokluğunda yaşamak, yokluğunu yaşamak öyle zor ki, ne bir tarifi var, ne çaresi, yangın yeri yüreğim sen gideli. Ne günlerin önemi var, ne mevsimin, ne de senenin.Hiç bir ateşte bulamıyorum sıcaklığını teninin... Ne güneş, ne ay, ne de yıldızlar parlar, gözlerin kadar... Yitirdi herşey kıymetini bir anda. Oysa ne çok severdim toprak kokusunu yağmurdan sonra. Dolunayı izlemeyi, karda yürümeyi, geceyi.. Bir de seni.. En çok da seni.. Ve hâlâ seni...
Ölümü alnıma aldım. Şurada tam yüreğimin ortasında bir yangın var. Oyuyorlar gibi yüreğimi. Gitmeliyim. Dayanamam gayrı.
Eli sıkılık, sersemlik, günah, yanılgı Gövdemizi işler, yer tutar içimizde, Besleriz o cânım pişmanlıkları biz de Bit beslediğince dilencilerin tıpkı. Günahlarımız inatçı, gevşek tövbemiz; İç döker, acısını çıkarırız bol bol, Ve dönerken sevinç verir bize batak yol, Kirlerimiz pis yaşlarla yıkanır deriz. Kötülük yastığı üstünde sallar durur
Okura
66. SONE
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni, Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez. Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini, Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz, Değil mi ki ayaklar altında insan onuru, O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış, Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru, Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş, Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın, Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene, Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın, Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen'e Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama, Seni yalnız komak var, o koyuyor adama. şiir:
William Shakespeare
William Shakespeare
çeviren:
Can Yücel
Can Yücel
Reklam
66. SONE
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni, Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez. Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini, Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz, Değil mi ki ayaklar altında insan onuru, O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış, Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru, Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş, Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın, Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene, Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın, Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama, Seni yalnız komak var, o koyuyor adama. ♤William Shakespeare ♡Can Yücel □Ufuk (Alexej von Jawlensky Reprodüksiyonu)
Osmanlı İstanbul'undan Bir Mahalle Anlatımı
Tonbalak Ahmed ile Arap İsmail karşılaşmazsalar, mahallede kavga çıktığı söylenemezdi. Tonbalak Ahmed, başında püskülsüz fesiyle, fesinin ibiğine taktığı sarmısak ve nazar boncuğuyla, doğma büyüme semtin meczubuydu. Arap İsmail ise, hariciydi, ablası Arap Zehra Hanım'ın Halıcılar'daki viranesinden sabahın köründe çıkıp, boğuk sesiyle
Sayfa 46 - Ötüken Neşriyat
"İçimde bir yangın var ey aşk, gönlümde ateş. Gözümde yaş, gönlüm yangın, gözüm nehir."
"Tebrizi"
Reklam
Şurada tam yüreğimin ortasında bir yangın var. Oyuyorlar gibi yüreğimi.
Sayfa 358Kitabı okudu
Sizin ne meşaleye ne kandile ne de muma ihtiyacınız var. Yangın sizin yüreğinizde.
Sayfa 177Kitabı okudu
İçimdeki ateş, herkesin ısınmak için bana sokulmasına kafiydi. Ben de onu üfleyip çoğaltmak, orada bir yangın yapmak ihtiyacı duyuyordum... Lakin, ey sevgilim, görüyorum ki bu, kıvılcımlarını senin kalbine sıçratamayacak kadar fersizmiş. Fakat bunu yanardağ yapacak kudret bile bende var.
Sayfa 26 - YAPI KREDİ YAYINLARIKitabı okudu
Halit Ziya Uşaklıgil'e rahmet ve minnetle...
Kalplerimizde bazı illetler vardır ki vücudun tamamıyla dokularının içine işlemedikten sonra keşfolunamayan gizli hastalıklara has bir içe yerleşme hainliğiyle kendisini göstermeden, tahriplerini haber vermeden içsel bir yangın dumansızlığıyla yanar, yanar; bu bir ateştir ki ne olduğunu bilmeyiz, varlığından haber almayız; o yavaş yavaş, görevinden emin, devam eder; sonunda bir gün, birdenbire, bir hiç, bir dakikalık bir bilgilenme bize gösterir ki kalbimizde bir yangın var. Nedir? Nereden doğmuştur? Bu yangın nasıl serseri bir rüzgârın kanatlarıyla düşerek orasını tutuşturmuştur? Bilmeyiz.
Aşk-ı Memnu
Aşk-ı Memnu
Halid Ziya Uşaklıgil
Halid Ziya Uşaklıgil
Şurada tam yüreğimin ortasında bir yangın var. Oyuyorlar gibi yüreğimi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.