"Siz iyisiniz, evet. Güzelsiniz bir de. Gücünüz yetiyor bir sevgiyi evirip çevirmeye. Sabahları erken kalkıyorsunuz. Az sigara içiyor, yalnız arkadaş buluşmalarında içiyorsunuz bir iki kadeh. Geç kalsanız da, mutluluk sizi bekler. Çünkü siz buna değersiniz. Akşamlarınız keyif ile yetişiyor sabaha. Umudunuz tonla, kederiniz bir avuç kadar. Bir şeyler yapıp eve yorgun dönseniz de, tertemiz uykularınız var sizin; ütülü gömlekleriniz, çiçekli etekler, takım elbiseleriniz, rüzgarlar, yağmurlarınız ve daha bir sürü şey.
Ben işe yaramam. Geç kalırım her şeye; bazen kendime bile. Yangın taşırım gittiğim her yere. Yangın ile anılırım bu yüzden. Yeri değil sevinçlerimin ya da beyaz gömlek giymemin. Ben, sizlere layık değilim. Uzun yolların, ansızın ölmelerin, anıların, denizlerin en ucuzuyum ben. Çatlamış bir duvarı andırırım. Üzgünüm, bu kadarı geliyor elimden.
Belki de sırf bu yüzden
Ben, her gün hepinizden teker teker özür diliyorum."
Dünyaca ünlü yönetmenimiz Ferzan ÖZPETEK’in ilk romanı olan İstanbul Kırmızısı, otobiyografik tarzda yazılmış bir eserdir.
Teyzeleri, anneannesi, kardeşi ve annesiyle İstanbul’da büyüyen yönetmen; hapiste olan babasını uzun yıllar göremez. Biraz da küçük yaştaki cinsel eğilimlerinden dolayı babasıyla iyi bir ebeveyn- çocuk ilişkisi kuramazlar.
KARA / AHMED ARİF
Çarpmış
Paramparça etmiş
Kara sütü, kara sevdayla seni
Ve kara memelerinde dişlerin asi
Karadır, upuzun yattığın gece
Felek, ah ettirir, boynun kıl - ince
Bir kirpik dibinde boğulma mükafatına nail olmak ister benliğim
Meçhule atılan bir ilmekle varolmayı arzular sanrılarım
Ansızın bir yangın yeri olur yüreğim
Meyve veren ağaçları telef eder duygularım
Yandıkça korlaşan külleri bedenime savurayım
Acılarım dinmedikçe yakayım kavrulayım
Kavruldukça yazayım.. Yazayım ki hatırlayayım
Ümitlerime taktığım uçurtmaları gökyüzüne asayım
Zamansız bir geceye selam durur vakur bakışlarım..
8/9/2023
Pınar PEKĞÖZ
Anlatılamayacak hayatlar var yakınlarda,
Kimse fark eder mi diye bekleyen.
Uzaklarda kalır belki düşüncelerde.
Uğruna kaybettiklerinin yerinde.
Geceler ziyan olurdu, akıllarda.
Yangın yeri olmuştu, meydanda.
Ne yaparsan yap, hayat bu,
Kimine yanarsan yan, geceler bu.
Günleri düşünürsen sabah olmaz, gündüzler bu.
Ruhum firar etse de aklım kalır,
Olmaz dediklerim bir taraftar, sözleriyle ağır.
...
BİR MELEGİN AVUCUNDAKİ SAKLİ İNCİ TANESİYDİM, HEP SENİN GELİP BENİ BULMANİ VE SADECE SENİN OLMAYİ BEKLEDİM...
Merhabalar
Bugün sizlere yazar
Bahadır Denek kaleminden #inciferaye ile geldim.
Ayhan ve İncifer...
Ah benim yüreği yangin yeri olan sevgili dostlarım... Sizlerin kariyerinize duskunlugunden kaynaklı ayriliginiz, birinin Fransa'ya diğerinin Türkiye'de kalışı, ayrilsakta beraberiz, yüreklerimiz yine bir atiyor cinsinden ölüme kadar sevdalı koca iki yürek...
Eski Türk filmlerinin tadında geçen İncifer'in Fransa'ya giderken ki bıraktığı mektubu yıllarca okuyan Ayhan'in yaşadıkları, İncifer'in gurbet elde yaşadıkları, çekilen aşk acilari ve bir taşa
HOŞ GELDİN SEVDİGİM! BEN DE SENİ COK UZUN SUREDİR BEKLİYORDUM...
yazısı...
Yürek burkan bir hikaye sevgili dostlarım. Aşkın dibi denilecek, yazarın zaten sade, yalın, akıcı anlatımıyla kurgunun muhtesemligiyle acaba acaba diye diye bir cirpida okuduğum, inci tanesi biricik #inciferaye yi mutlaka okumalısınız.
Kitapla ve keyifle kalın.