Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez. william shakespeare [26 Nisan 1564, Stratford-upon-Avon — 23 Nisan 1616, Stratford-upon-Avon]
Bu şehrin her yeri yağmur ama içimde bir dolu yangın var.
Reklam
tutuşturma yangın yeri zaten herkesten sakladığımsın.
"Siz iyisiniz, evet. Güzelsiniz bir de. Gücünüz yetiyor bir sevgiyi evirip çevirmeye. Sabahları erken kalkıyorsunuz. Az sigara içiyor, yalnız arkadaş buluşmalarında içiyorsunuz bir iki kadeh. Geç kalsanız da, mutluluk sizi bekler. Çünkü siz buna değersiniz. Akşamlarınız keyif ile yetişiyor sabaha. Umudunuz tonla, kederiniz bir avuç kadar. Bir şeyler yapıp eve yorgun dönseniz de, tertemiz uykularınız var sizin; ütülü gömlekleriniz, çiçekli etekler, takım elbiseleriniz, rüzgarlar, yağmurlarınız ve daha bir sürü şey. Ben işe yaramam. Geç kalırım her şeye; bazen kendime bile. Yangın taşırım gittiğim her yere. Yangın ile anılırım bu yüzden. Yeri değil sevinçlerimin ya da beyaz gömlek giymemin. Ben, sizlere layık değilim. Uzun yolların, ansızın ölmelerin, anıların, denizlerin en ucuzuyum ben. Çatlamış bir duvarı andırırım. Üzgünüm, bu kadarı geliyor elimden. Belki de sırf bu yüzden Ben, her gün hepinizden teker teker özür diliyorum."
·
Puan vermedi
istanbul kırmızısı
Dünyaca ünlü yönetmenimiz Ferzan ÖZPETEK’in ilk romanı olan İstanbul Kırmızısı, otobiyografik tarzda yazılmış bir eserdir. Teyzeleri, anneannesi, kardeşi ve annesiyle İstanbul’da büyüyen yönetmen; hapiste olan babasını uzun yıllar göremez. Biraz da küçük yaştaki cinsel eğilimlerinden dolayı babasıyla iyi bir ebeveyn- çocuk ilişkisi kuramazlar.
İstanbul Kırmızısı
İstanbul KırmızısıFerzan Özpetek · Can Yayınları · 2014987 okunma
Günaydın
KARA / AHMED ARİF Çarpmış Paramparça etmiş Kara sütü, kara sevdayla seni Ve kara memelerinde dişlerin asi Karadır, upuzun yattığın gece Felek, ah ettirir, boynun kıl - ince
Reklam
Ona dokunmalıydım. Işığın karanlıkla buluştuğu yeri hissetmeliydim. Teni parmak uçlarımda bir yangın gibiydi.
Sayfa 262
Bir kirpik dibinde boğulma mükafatına nail olmak ister benliğim Meçhule atılan bir ilmekle varolmayı arzular sanrılarım Ansızın bir yangın yeri olur yüreğim Meyve veren ağaçları telef eder duygularım Yandıkça korlaşan külleri bedenime savurayım Acılarım dinmedikçe yakayım kavrulayım Kavruldukça yazayım.. Yazayım ki hatırlayayım Ümitlerime taktığım uçurtmaları gökyüzüne asayım Zamansız bir geceye selam durur vakur bakışlarım.. 8/9/2023 Pınar PEKĞÖZ
Anlatılamayacak hayatlar var yakınlarda, Kimse fark eder mi diye bekleyen. Uzaklarda kalır belki düşüncelerde. Uğruna kaybettiklerinin yerinde. Geceler ziyan olurdu, akıllarda. Yangın yeri olmuştu, meydanda. Ne yaparsan yap, hayat bu, Kimine yanarsan yan, geceler bu. Günleri düşünürsen sabah olmaz, gündüzler bu. Ruhum firar etse de aklım kalır, Olmaz dediklerim bir taraftar, sözleriyle ağır. ...
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
BİR MELEGİN AVUCUNDAKİ SAKLİ İNCİ TANESİYDİM, HEP SENİN GELİP BENİ BULMANİ VE SADECE SENİN OLMAYİ BEKLEDİM... Merhabalar Bugün sizlere yazar
Bahadır Denek
Bahadır Denek
kaleminden #inciferaye ile geldim. Ayhan ve İncifer... Ah benim yüreği yangin yeri olan sevgili dostlarım... Sizlerin kariyerinize duskunlugunden kaynaklı ayriliginiz, birinin Fransa'ya diğerinin Türkiye'de kalışı, ayrilsakta beraberiz, yüreklerimiz yine bir atiyor cinsinden ölüme kadar sevdalı koca iki yürek... Eski Türk filmlerinin tadında geçen İncifer'in Fransa'ya giderken ki bıraktığı mektubu yıllarca okuyan Ayhan'in yaşadıkları, İncifer'in gurbet elde yaşadıkları, çekilen aşk acilari ve bir taşa HOŞ GELDİN SEVDİGİM! BEN DE SENİ COK UZUN SUREDİR BEKLİYORDUM... yazısı... Yürek burkan bir hikaye sevgili dostlarım. Aşkın dibi denilecek, yazarın zaten sade, yalın, akıcı anlatımıyla kurgunun muhtesemligiyle acaba acaba diye diye bir cirpida okuduğum, inci tanesi biricik #inciferaye yi mutlaka okumalısınız. Kitapla ve keyifle kalın.
İnciferaye
İnciferayeBahadır Karasulu · Edebiyatist Yayınları · 202316 okunma
Reklam
Fena
Melekler yeryüzüne indiler Çapraz ateşler altında kirde Solmuş gökyüzünün maviliği Yeryüzü cehennem haddesinde Kaynıyor kazanlar fokur fokur Kulakları sağır eden çan sesleri Doğudan çalıyor ne fenâ