... Tek ölçü yaşamaktır üstelik hep yeni baştan kurmak gerekir sisyph'in direncini yeniden başlamalı koşular iyi bakımlı atlarla unutma ki tek ölçü yaşamaktır intihar değil intihar İhanetin öbür adıdır
Tuzağa düşmüş bir ceylanın bakışındaki hüzün değildir umut Kınalı keklik gibi ürkek bir kuş da değildir Ne yalvar yakar olmuştur zulmün pençesinde ne de düşürmüştür kırların ve türkülerin onurunu yere
Reklam
Hayat karartılabilir belki bir süre Belki dagların uğultusu kesilebilir Çoban ateşleri söner ses gelmez olur koyaklardan türküler bile susabilir belki tükenebilir güneşin altın testisindeki bengisu Üstelik umudun magması bile soğuyabilir gölgelenebilir umut bile bir an Ve zulmün okları vızıldayarak beynimizi dişleyebilir kör bir testere gibi Ortaçağdan gerilere gider bir ucu zulmün bir ucu bin dokuz yüz yetmiş bir'lerden berilere gelir Ama hayat yine de sürer şahinlerle güvercinlerin gücü yetmez yok etmeye Hayatı sürdürecek sevdalardır çünkü
8 MART'IN TARİHÇESİ:
8 Mart 1857 yılında Amerika’nın New York kentinde, tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadın, düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grev başlattı. Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği bu mücadelede, polisin grevdeki işçilere saldırması ve fabrikaya kilitlemesiyle çıkan yangın sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine onbini aşkın kişi katıldı. Bu olaylardan 52 yıl sonra Danimarka’nın Kopenhag şehrinde, Kadın Sosyalist Enternasyonal toplantısı düzenlendi. 8 Mart 1857’de New York’ta başlayan, kadınların haklarının kazanılması ve birlikteliği mücadelesi, 26-27 Ağustos tarihinde Kopenhag’da Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin tarafından, 8 Mart 1857’deki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisi getirildi. Zetkin’nin önerisi oybirliğiyle kabul edildi. İlk yıllarda belli bir tarih netleştirilmemişti fakat hep ilkbahar olarak anılıyordu bu tarih. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921’de Rusya’nın Başkenti Moskova’da 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda gerçekleşti. 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü birinci ve ikinci dünya savaşı yılları arasında bazı ülkelerde yasaklandı. 1960’lı yılların sonunda ABD’de binlerce kadının katılımı ile yapılan 8 Mart anmaları daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Ve ardından Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 yılında 8 Mart’ı “Dünya Kadınlar Günü” olarak kabul etti.
Her şey kararırken
Kara tahtaları Yeşile çevirdiler de Yeşil umutlarını Karaladılar çocukların
Dağ Kadar Yürek
Bunca acıyı bunca aşkı nasıl da sığdırmışsın yüreğine İstersen al koy kendi ellerinle fırtınaları da Sen Yüreğin kadar büyüksün Unutma
Sayfa 22
Reklam
Çocuksu bakışlarında yorgunluk değil bir hasretin direnci var daha çok
Sayfa 45
Okudukça aşık, aşık oldukça daha çok okumaktayım bu aylar
Sayfa 87
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.