Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zira göz, bazen uzağı yakın, yakını da uzak görerek yanılabilir. Kalbin müşahedesinde ise yanılma mümkün değildir. Esas olan kalp basiretinin açılmasıdır. Kalpteki basiret açıldıktan sonra görülende yanlışlık tasavvur edilemez.
Kendi kimyani kimseye bozdurtma .(.dinleme ) yok say ..deneme yanilma en dogrusu.!
Reklam
(...)Atatürk'ün Nutuk adlı önemli eserinin incelenmesi göstermektedir, O, karşısında bulduğu büyüklü küçüklü problemlere bir doğa bilimcisinin yaklaşma tarzıyla yaklaşmış, önce problemi tanımaya ve tanımlamaya çalışmış, sonra onu çözmek için o ana kadar yapılan teklifleri eleştirel bir gözle elden geçirmiş, bu bilgi üzerine kendisi bir çözüm önermiş, bu öneriyi tatbik sahasına koymuş, dolayısıyla sınamış, bu tatbikattan elde edilen veriler çözüm önerisiyle çelişiyorsa, o çözümü hızla ve kesinlikle terk ederek yeni bir çözüm önerisi geliştirmiş ve bu sefer onu denemeye başlamıştır. Bu, bilimden de, günlük hayattan da, bildiğimiz deneme-yanılma yöntemidir ve 20. yüzyılda modern bilim felsefesi ve bilim tarihi, bilimin bundan başka herhangi bir metodunun bugüne kadar olmadığını ve bundan sonra olabilmesi için de şimdilik görünürde hiçbir işaret bulunmadığını göstermiştir.
Jung, Ashâb-ı Kehf kıssasını takip eden âyetlerin, ilk bakışta kıssadan bağımsızmı izlenimi uyandırdığını söyler. Bu izlenimin bir yanılma olduğunu belirttikten sonra, kıssa ile onu takip eden âyetler arasındaki ilişkiyi gösterir. Yeniden doğan mağara ashabının yeni yasalarında, dünyadaki ahlâk kurallarıyla sorumlu olmadıklarını belirtir. Yeniden doğmamış diğer insanların ise ahlâk kurallarına bağlı kalma ihtiyacı içerisinde olduklarını söyler. Kıssayı takip eden ahlâk kurallarıyla ilgili âyetlerin, Ashâb-ı Kehfin yeniden doğuşunun ardından, geride kalan diğer insanlan ilgilendirdiğini söyler. Jung, bu değerlendirmesiyle, aynı zamanda "âyetler arasındaki tenasüp ve insicam" konusunda da yeni bir örnek ve bakış açısı getirmiş olur.
Zira göz, bazen uzağı yakın, yakını da uzak görerek yanılabilir. Kalbin müşahedesinde ise yanılma mümkün değildir. Esas olan kalp basiretinin açılmasıdır. Kalpteki basiret açıldıktan sonra görülende yanlışlık tasavvur edilemez.
Masal anlatmak istiyorum ; sana… Gökyüzünün serin, bulutların ağlak olduğu zamanda ; taammüden biriktirdiğim anılarımı havai acımtırak renklerle nasıl aylaklaştırdığımı … Bir masal; belki kötü olacaktı sonu… Hep aynı rüyayı görüyordum o zamanlar, yüzümde garip bir ifadesizlik ile uyanıyor , canımın acısını yüzüme çarptığım suyun serinliği ile azaltmaya çalışıyordum. Oysa çaresi belliydi , koşarak kaçmalıydım olduğum yerden , bir adım yanılma payı bırakmadan kaybolmalıydım, koordinatlarını kimsenin kestiremeyeceği, mutluluk enlem boylamları arasında yaşamalıydım geri kalan ömrümü… Önceden tembihlenmiş gibi suskun olacağıma , alabildiğince konuşmaktan dilim ağzımda büyüyor; fakat susamıyordum. Nasıl bir ırmaktım öyle gürül gürül, fakat şimdi döküldüğüm deniz bile rengimi ayrıştırmış gibi kabul etmiyor beni… Hıçkırık düşleri ile gülmeli oynaşmalı bir hayat umut ederken ; ümidin keşfine mahal bırakmayan düşlerin elinde oyuncak olmuştu kaderim. Yutkunmak istiyorum boğazımdaki yumru bile seni hatırlatmaktan geri kalmıyor, “masalın dinamiklerine aykırı acılıkları “ ,savaş stratejisi yapar gibi hayatıma yerleştiriyordu geleceğe düşülen notlarım. Ağzımın kenarına iliştirilmiş gülümseme ile akşamı çok ettim ben, belki işten güçten belki bastırma isteğinden , hatırlamadım gibi davranıyordum… Hiçbir sabah bir önceki ile aynı değil biliyorum fakat onca zaman sonra kelimelerin seninle buluşma isteğini kendime anlatamıyorum. Masal anlatmak istiyordum sana, fakat masal bitmiş … Senden kalan bir şey yok… Posta kutusu boş, birkaç fatura ve broşür; hayat gibi! Hasan SABAH
Reklam
Rücu
Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma, Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma. Birleşmeye, yükselmeye çalışmaya, ikbale koş; fakat unutma ki yol, yürüyüşün düzenliliğiyle yakınlaşır, kısalır.. Adımlarını doğru at; Yarını bugünkü adımların hazırladığını düşün.
tüm mutluluğumun kendisine bağlı olduğu adam konusunda yanılma ihtimalim olmadığını kabul etmelisiniz.
Sayfa 139 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Yeni bir insan tanımaya gücüm yok, yeni bir kitap okumak daha iyi bir fikir yanılma şansımız yok en azından.
Ferdy Kaplan: "Sakin kafayla aklımı toplayayım, o zaman sizin nerede yanıldığınızı görebilirim." Komiser Müller: "Bugün yanılma günüm değil sanırım."
Sayfa 88 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hem o akşamın sonunu da unutamayacağım. Birdenbire bütün varlığı değişmiş, yine büsbütün başka bir insan olmuştu. Gece yarısına kadar oturduk. Bu “haberin” üzerimde nasıl bir etki bıraktığını sonra, sırası gelince anlatacağım. Şimdiyse sadece ona dair son olarak birkaç söz söyleyeceğim. Şimdi bunu etraflıca düşünürken o zaman onun bana karşı, benim gibi bir çocuğa karşı alçak gönüllülük, gerçekten içtenlik göstermesi, üzerimde pek hoş bir etki bırakmıştı! “Bu, bir cehennemdi ama onu da takdis etmek gerek, diye bağırdı. Bu yanılma olmasaydı, belki sonsuz, biricik sultanımın, çilekeş kadınımın, senin annenin kalbindeki yerimi bulamazdım.” İlerideki olayları göz önünde tutarak elinde olmadan söylediği bu coşkun sözleri ayrıca buraya yazıyorum. Ama o zaman ruhuma hâkim olmuş, ruhumu yenmişti.
İnanmıyorlar ki. Elle tutulur deliller istiyorlar. Yok canım, o kadar değil, diyorlar her zaman. Ölmezsin diyorlar. Bu da geçer… olaylar hakkı çıkarıyor onları çoğu zaman. Milyonda bir de olma yanılma, ağır ve elim yanılma sessizce belirince… Milyonda bir için hayatı zehir etmeye değer mi? diyorlar onlar. Onlar, biz, hepimiz…
Küçük şeyler ormanına bir güven bir güven Böyle yanılma hiç görmedim
Yeni bir insan tanımaya gücüm yok. Yeni bir kitap okumak daha iyi bir fikir Yanılma şansımız yok en azından..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.