Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Keyifle ve bir çırpıda okuduğum bir roman oldu Kayıp Ağaçlar Adası, hatta yarısına kadar sesli kitap olarak dinlemiştim 7-8 ay önce. Bu yüzden tatlı bi bağ kurmuştum kendileriyle ama bi sebepten ötürü devam edemedim. Dönem sonunda ise aldım elime kitap halini.
Kitap hakkında çok akıcı olmadığı ve insanları hayal kırıklığına uğrattığı yönünde birkaç yorum görmüştüm fakat işler bende böyle işlemedi. Romanın sözlük anlamına gayet de uygun, akıcı bir işleyiş vardı. Ana karakterimiz -küçük kızımız- Ada ve İncir Ağacının köklerine değinen bu kitapta; bir Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk'ün sancılı aşk hikayesini, böylece Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasını okuyoruz. Aslında okuyoruz demek pek doğru olmaz çünkü kitabın tarihle olan ilişkisine gelince yanlı bir aktarım olmasa da yanlış anlaşılmaya müsait bir aktarım olduğunu görebiliriz. Şöyle ki Elif Şafak evrensellik adı altında yazan bir yazar, ve evet biz Türkler bu Kıbrıs krizini yakından biliyoruz ve bizi pek rahatsız etmiyor belki de. Ama evrensele hitap eden bir kitapta gerçeklerin gizlenmesi ve olayların birazcık farklıy-mış gibi gösterilmesinin bizleri ve tarihimizi üzdüğünü düşünüyorum.
Bunun haricinde gerçekten tadından yenmeyecek bir kitap kendisi. Gerek akıcılığı, gerek karakterleri, gerek olayların anlatımı, gerekse benzetmeleriyle; keyifli, film tadında bir kitap.
yanlış tanı tüm hayatımızı değiştirebilir mi?
Merhabalar kitapsevenherkes ailesi bugün size @infinitium_kitap_toplulugu ile birlikte olduğumuz hem kitabını hem filmini tartıştığımız bir eser olan Otomatik Portakal kitabı ile geldim.
Çok okunanların başında gösterilerin bu distopyanın konusundan önce yazılış hikâyesinden size bahsetmek istiyorum.
1959 yılında tümör nedeniyle 1 yıldan az ömrü
Taraflı, önyargılı, yalan yanlış bilgilerin olduğu bir kitap.
Merhaba,
Yabancı bir gazetecinin dinimiz hakkındaki görüşlerini, düşüncelerini merak ettiğimden dolayı okumak istedim. Aslında yazıldığı dönemde cevap verilmesi gereken bir eser. Çünkü içerisinde oldukça fazla yanlış, yanlı, önyargılı bilgiler, cümleler var. Bir çoğunu bloğumdaki yazımda yazdım zaten. Yazarımız Peygamberimize hayran ancak semavi dinlerin insan ürünü olduğunu, dolayısıyla İslam dininin de Peygamberimiz tarafından yazıldığını düşünen açık cümleleri var: hicreti kaçmak olarak nitelendirmesi, sürekli bazı kötü örnekler üzerinden koca toplumu mimlemeye çalışması. Yani bu garezinin kaynağını da sebebini de anlamaya çalıştım ancak bulamadım, çünkü yorum yaparsam ben de önyargılı olacağım. Yine de gazeteci kimliğine yakışmayan türden taraflı yorumlarının olması üzücü. Nerede yalan yanlış bilgi varsa hepsini kitabına yerleştirmiş, bunlar üzerinden bir şeyler kurgulamış, okuyucuyu da yönlendirmeye çalışmış. Tutarsız ifadeler var.
Daha fazlasını bloğumda yazdım:
hknkr.com/hz-muhammed-ve-...
Kesinlikler önermiyorum.
Fransız yazar Roger GARAUDY 'in kaleme aldığı bir eser ...Aslinda 200 sayfa, ama içerisine uzun yıllar, iki din, iki ırk ve yanlı yardımcı kaynaklar(!)sığdırıldıgı düşününce ,ihtiva ettiği anlam büyük önem taşıyor...
2 siyonizm' arasındaki farkın uçurumunu anlatmaya çalışan yazarın kitabını bitirmem öyle bir solukta olmadı...
Bazen okuduğum bir cümleden sonra, kitabı kapatıp "insan" kelimesinin anlamına takıldım, durdum...
Bazen yaşanan acı olayların gerçekliğini teyit etmek için araştırırken parantezler iç içe farklı yaşanan acılara kapı araladı,içim daraldı...
Bazen de elimde olmadan yaşadığım gerginlikten kurtulmak için bir kenara (güzel bir tabirle)bıraktım...
Okuduğum kitaptaki bilgiler çercevesinde yorum yapmayacağım ama şunu gayet iyi anladım ki, Herkesten ve herşeyden haberdar olan bir yaratıcının adalet divanı herkes için kurulmalı...
Zaman,sabır isminde gizlenmiş olsa dahi o gün mutlaka (var)olmalı...
Matematiğin günlük hayatta ne işe yaradığını merak edenler için tavsiye edebilirim. Çok ağır matematik bilgisine ihtiyaç duymadan rahatça okunabilecek bir eser. Farklı bilim insanlarının matematiğe olan katkısı ve onları bakış açılarını vermiş yazar. Ancak yanlı bir anlatımı olduğunu düşünüyorum. Sadece batılı bilim insanlarına yer vermiş olması ve özellikle Harezmi'nin asırlar önce bulduğu cebirsel denklem cozme yöntemlerini yabancı bir bilim insanina affetmiş olması kitabın objektiflikten uzak ve hatta belki de ideolojik bir yaklaşımı olduğunu düşündürttü bana. (Tabi bunlar şahsi fikirlerim... yanıldığımı düşünenler yorum yapıp düzeltebilir. )
Tüm bunların dışında matematiğin nasıl doğayı insani ve evreni anlamada yetkin ve hatta ana bilim olduğunu merak edenler kesinlikle okumalı. Belki bu sayede matematik ön yargılarınızdan kurtulmanız da mümkün olur diye ümit ediyorum. Keyifli okumalar...
Önyargısız bir şekilde okunursa beğenilmeyecek bir kitap değil...
Kitap yorumlarına bakınca çoğunun kitabı okumadan Recep Tayyip ERDOĞAN'ı seven ve sevmeyenler diye ikiye ayrılarak yorum yaptıklarına şahit oldum.
Şimdi kendisini seversin veya sevmezsin, politikalarını beğenir veya beğenmezsin bunu anlarım ama kitapta iç politikayla veya yaklaşık 20 küsür yıllık iktidarlarında yaptıkları ile ilgili herhangi bir şey yok.
kitabı okuduğunuz zaman özet olarak; Dünya üzerinde oluşmuş ve oluşabilecek sorunlar ve 2. Dünya savaşı galiplerinin kurmuş olduğu vede hali hazırda 193 üye devletin bulunduğu BM'in şimdiye kadar ağır sorunlarda etkisiz kalması, bu yapının işleyişiyle ilgili sorunlar, bunların sebepleri, ve çözüm önerileri.
Bunlardan Mesela:
- Suriye başta olmak üzere, diğer iç savaşlarla boğuşan Ülkelerin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü konusu ...
- küresel terör konusunda başta BM ve Avrupa ülkelerinin yanlı hareket etmesi, iklim değişikliği, çölleşme, ırkçılık, yabancı düşmanlığının tırmanması, islamafobi, açlıkla boğuşan Ülkeler...
- Dünyanın kaderinin 5 daimi üyenin insafına bırakılmış olduğu vs.
Alt başlıklarla sıralanarak sorunlar örnek olaylarla anlatılmış ve bunların sonunda çözüm önerisi sunulmuş, bunuda açıklamalarla desteklenmeye çalışılmış. Aslında sunulmuş olan bu önerinin hayata geçirilemeyeceği, bunun sebepleri, karşılaşılabilecek zorluklar ve gerçeklikler de sade bir dille anlatılmaya çalışılmış. Buradaki asıl amacında, her ne kadar BM mevcut yapısının, değiştirilmesinin imkansız gibi görünse de bir ateş yakmak olduğu anlaşılıyor. Bu çerçevede bakılınca beğenilmeyecek bir kitap değil.
