Bir zamanlar Orion’la sevgiliydik. Ama sonra iblis kral kalbimi kırmış ve beni Dikenler Şehri’nden kovarak ölümlüler dünyasına sürgüne göndermişti. Şimdiyse, hem ondan intikam almak hem de dünyayı kurtarmak için planlar yapıyordum. Orion tüm fânilerden intikam almak istiyordu. Tacını çalabilirsem kan dökülmesini engelleyebilirdim. Tek
Bir kişisel gelişim kitabını sevebileceğimi pek düşünmezdim doğrusu. Daha önceki birkaç deneyimim yarım bırakmakla sonuçlanmıştı. Fakat bu kitabı sevdim. Atomik Alışkanlıklar’ı okumaktaki asıl gayem kötü bir alışkanlığımdan kurtulmaktı aslında ama buna pek katkısı olduğunu söyleyemeyeceğim( bazı küçük püf noktalar var, daha önce zaten denediğim şeylerdi)
Bu kötü alışkanlığıma bir faydası dokunmasa da farklı şeyler kattığını kesinlikle söyleyebilirim. Birçoğumuz bir şeyi yaparken en iyisi olsun, mükemmel yapalım ya da hiç yapmayalım deriz ya. İşte bu konuda ne kadar yanlış düşündüğümü gösterdi mesela. Küçük de olsa, kötü de olsa yap, yeter ki yap, bir adım at, ufacık bir adım…
Ayrıca sonuç değil, sürecin önemli olduğu kanaati. Süreci alışkanlık haline getirip, keyifli kılarsan zaten sonuca ulaşmış buluyorsun kendini.
Bir portre...
Bu kitap hakkında çok fazla şey yazabilirim. Okudukça kendimi kaybettiğim bir kitap oldu. O kadar heyecan uyandırdı ki bende herkese bu kitabi anlatmalıyım diye düşündüm ve şimdi burdan yazıyorum meraklılarına; estetik algısını sorgulatan, Dorian'dan nefret etmemi sağlayan bir kitaptı. Hayali bir karakter olmasına rağmen cok etkileyici
Kitap tanıtımı yeterince konuyu özetliyor aslında. Seri katil şüphesi kitap ismi olacak kadar uzun sürmüyor. O yüzden kitabın ismini ve kapağını bunun üzerinde durarak yapmalarını yanlış buldum. Ve beğenmedim ilgi çekici değil.
Akıcı güzel bir konusu var. Klasik romantik komedi türü ama bir tık daha oturaklı ciddiydi bence. Phoebe nin bu katil takıntısı bazen okumayı inanılmaz zorlaştırdı çok sıktı bunalttı. Bence bu kadar olmamalıydı. Onun dışında Phoebe tam bir oğlak kadını çok tanıdık yön gördüm, özellikle ilişkiler konusunda. Sam uzun zamandır okuduğum en tatlı erkek karakter. Anlayışlı, kibar, sakinliği ve aşk adam olması beni aldı götürdü. Uzun süredir roman okuyamıyorum bunu da birqz uzatsam da iyi bir başlangıç oldu.
256 syf.
10/10 puan verdi
"İçimizdeki Şeytan" hayata bakışları tamamen farklı olan iki gencin aşklarını ve boşanmalarını konu alır. Ömer ve Macide'nin aşkı, Bedri'nin eski öğrencisi Macide için yaptıkları..
Ömer felsefe öğrencisi, felsefi ufku genişlemiş, olaylara mantık çerçevesinde bakabilen bir gençtir. Öğrenciliğinin yanı sıra postane de çalışır
İlk kitabın devamı gibi. Oldukça ilginç şekilde pek çok yerde kendimi buldum.
Rabbi arıyorsanız, bu konuda da samimiyseniz.
Hiç korkmayın. O sizi kendine çeviriyor.
Sonuçta şunu gördüm ki, insanlara bakarak hakikati göremiyorsunuz.
Gördüğünüzün gerçek olduğunu zannediyorsunuz.
Oysa gerçek kişiye göre değişir.
Hakikat ise tektir.
Keyif aldıysanız mutlaka Mehmet Alagaş'ı okumalısınız.
Mehmet Alagaş'ın okumaya başlayınca ise kendinizi daha iyi ifade etmeye başlıyorsunuz.
Aynı şeyi düşünüpde yanlış anlaşılıyorsanız kesinlikle Mehmet Alagaş'ı da okuyun.
