202 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ray Bradbury/ Fahrenheit 451 Bu sene elime geçirdiğim bütün distopik kitapları okudum :). Fahrenheit 451’de Mart ayının son kitabı oldu . Gittikçe bu dünyaya ve onu diline alışmaya başladım diyebilirim. Kitaba gelecek olursak diğer distopik kitaplar kadar okuması zor bir kitap değil yalın bir dili var kitabın. Ana karakter olan Guy Montag bir itfaiyeci ve bu dünyada onların görevi yangını söndürmek değil yangını başlatmak . Evet kulağa garip geliyor biraz ama bu dünyadaki itfaiyecilerin görevi kitapları ve kitap bulunduran evleri yakmak. Yine günümüzden ileri bir dönemin kurgulandığı dünyada kitaplar insanların en büyük düşmanı . Okumak , gereksiz bilgi sahibi olmak ve daha önce yazılmış boş şeylere kafa yormak insana yalnızca zarar verir. Bu düzenin bir parçası olan Guy, yavaş yavaş yaşamı sorgulamaya ve doğru bildiği şeylerin yanlış olduğu kanaatine varmaya başlıyor ve en büyük düşmanları olan kitaplara ilgi duymaya başlıyor. Bir evde kitaplarıyla yakaladıkları kadının kitaplarıyla birlikte yanmak isteyecek kadar kitapları önemli kılan şey neydi ? İşte bu sorularla ana karakterimiz arayışa düşüyor ve onun penceresinden bu dünyayı görüyoruz. Sonuç olarak yine otoriter bir devlet , yine insanların bütün yaşamları planlanmış ve kontrol altında ve yine bu düzene karşı koyan bir grubun varlığıyla tema olarak klasik bir distopik kitap diyebiliriz. Okunması keyifli ve söz konusu kitapların önemi olunca benim için daha da keyifli oldu. Güzel bir öneri olarak buraya bırakıyorum . Okuyacaklara keyifli okumalar dilerim.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202290bin okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
37 günde okudu
Fahrenheit 451
Kitap 1953 te yayımlanmıştır. Adını kağıdın yanma derecesi olan 451 fahrenheitten almaktadır. Distopya edebiyatının en temel eserlerinden biridir. Öyle bir gelecek düşünün ki teknoloji evlerde yangın çıkmayacak kadar ilerlemiş ulaşım böceğe benzer hale dönüşen çok hızlı araçlar halinde gerçekleşmeye hatta mekanik tazılar kullanılmaya başlamış fakat insanlar sorgulamayacak kadar her şeyi boşvermiş. Sorunları yok saymayı tercih eden insanlar için hayat kolaylaşmış bu nedenle görmezden gelmek daha iyi bir hal almıştır. Her şey o kadar gelişmişken düşünce özgürlüğü ve kitaplar artık yok. Okumak ve sorgulamak farklı düşünceler yaratır bu nedenle bu dünyada yasaklanmış. Evlerde yangın çıkmıyor ve artık itfaiyelerin görevi yangın söndürmek değil yangın çıkarmak. Asıl önemli noktaya şimdi gelelim. Neden yangın çıkarıyorlar ? Ne yakıyorlar ? KİTAPLARI ! Başkahramanımız Guy Montag. Kendisi bir itfaiyeci. Duyduğu ‘’mutlu musun ?’’ sorusuyla düşünmeye hayatının ne kadar anlamsız ve yüzeysel olduğunu farketmeye başlıyor. Daha sonrasında bir gün görev esnasında kitaplarını yakmaya başladıkları birinin kitaplarıyla beraber yanmak istemesinin ardından sorgulamaktan kendini alamıyor merakı günden güne artıyor. Peki bu itfaiyecinin eline yakmak için bir kitap gelirse ve merakına yenilip yakmaz da okumak isterse ne olur? Asıl hikaye burada başlıyor. Keyifli okumalar Kitapta bir çok isim olsada kısacık kesitlerde karşımıza çıksada karakterlerini hemen anlıyor ve adapte oluyorsunuz. Bir solukta okuyabileceğiniz harika bir eser.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202290bin okunma
Reklam
118 syf.
·
Puan vermedi
Gül"... Şarkın ateş renkli çiçeği! Mazlume; bir güle taktığım ad. Sen her çağda yeiden doğar, her bahçede yeniden açarsın mazlume, yanmak ve yakmak için. Yanışta mısın mazlume ve seni yandırmak için yarışta mı sefiller? Yanmaktan yakmaya an bulunmuyor mu gülüm? Gel ağlaşalım..
Gül Şiirleri
Gül Şiirleriİskender Pala · Kapı Yayınları · 2018288 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Diikat spoiler içerebilir!
Kitapsız bir dünya nasıl olurdu acaba hiç düşündük mü? Öncelikle yazar bu kitabın adını koyarken bir hayli kararsız kaldı ve bunun için itfaiye erini arayıp kağıt yanma ısısının 451 fahrenheit olduğunu öğrenince adını bu şekil bırakma kararı aldı. Konuya gelmiş olursak itfaiye denince aklımıza yangın söndürme olduğu gelir dimi benim direkt böyle olmuştu. Hatta kitabın kapağına bir türlü anlam vermemiştim. Okuduktan sonra ise bu nasıl da olur bir kapak resim de böyle hemen anlatılır düşüncesi oldu. İtfaiyelerin görevi yangın söndürme olması gerekirken hangi evde kitap varsa ya da neredeyse orayı yakma görevi görünüyor. Baş karakterimiz montag bir gün göreve giderken kadının evini yakmak için. kadın kitaplarını terk etmeyip kitaplarıyla yanmak istedi. Bunun üzerine montag derin düşüncelere daldı. Kendi kendine "bir kadın kitap uğruna yanabiliyorsa, kitapların içinde bir şeyler olmalı" düşüncesinden kurtulamıyor ve artık bu dünyaya ait olmadığını anlıyor. # Mutlu olmamız için gerekli her şeye sahibiz, ama mutlu değiliz. # Sonu iyi olan her şey iyidir. Okurken çok keyif aldığım çok severek okuduğum bir eser oldu ve sizin de beğeneceğinizi umuyorum iyi okumalar kitapla kalın...
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202290bin okunma
292 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
"Olan olmuştur' olacak olan da olmuştur" Ah neler oluyor bu hayatta olmazlar oluyor, olacak sandıkların olmuyor, yapmaz dediklerini yapıyor, yapar dediklerin yapmıyor. Acaba bu Zehra neler zırve alıyor.... İlk defa Tarık Tufan okudum ve bu okuma sıralamam yanlış zamana geldi. Çünkü Tolstoy'un Diriliş'inden sonra Eda'nın aşkı ile yanan ve yanmanın eğitimini babasının tekkesinden ayrılarak alan aşığımızın yaşadıkları pek de iç açıcı gelmedi bana ilk başlarda. Hatta bırakayım okumayı, boş ver vakit kaybı demeye bile başladım. Sonra "bu benim hatam, ona da bir şans ver, nasıl ki Rüstem ilk kez gördüğü kızın (gelinin) gözlerinden o kıvılcımı aldıysa sen de kitaptan hemen etkilenecek, mesajı hemen alacaksın diye bir kural mı var" dedim. zamanla alırsın kitaptan alınacak kıvılcımı, her şey hemen olmaz ya biraz da sabır gerekli, yanmak gerekli, ağlamak, gemileri yakmak gerekli. eda'nın aşkı ile yollara düşen kişinin prens nehilyudav'dan ne farkı var. Tufan, aşkı- arayışı- dirilişi böyle sade, yalın, maceraperest anlatıyor Tolstoy da başka... ne demiş büyüklerimiz "her yiğidin yoğurt yemesi farklıdır ". sonuç ne: yoğurt yendi. olay örgüsünü beğendim. araya serpilen mesajlar güzel. demek neymiş hemen pes etmemeli bir şans daha verilmeli. ah Eda ahhh sen de bir şans verseydin ya kahramanımıza....
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün SalonuTarık Tufan · Profil Yayıncılık · 20156,3bin okunma
215 syf.
9/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
Hak. Kenti: Yön güneydoğu. Pir. Köyü. Yükseklik 2100. Bir kazazede ya da ademzade.. Birbirinden farklı iki lisan, anlaşılmayınca solan insan.. Ve ardı arkası kesilmeyen olaylar.. Ferit Edgü, O (içinin boşluğu, belirsizlik, hiçlik...) romanında alışık olmadığımız bir üslup ve biçimle karşımıza çıkıyor. Şiir ile roman arasında, gerçekle düş arasında, umutla korku arasında gidip geliyor. Kente ırak bir bölgeye okumuş bir insan olarak düşmüşseniz o karanlığa güneş olmuşsunuzdur. Ölen bebeye şifa da sizdedir, muskasını kaybedenin muskasını yazma işi de; öğretme işi de öğrenme işi de.. Karanlığın aydınlığı kasvetle soğuruşu ya da aydınlığın karanlıkla çetin mücadelesi gelir sonra. Meşale sizdedir, yakmak için yanmak da gerekir.. İnceleme yazmayı pek sevmiyorum, her kitap için -hemen hemen her kitap için- işin ehilleri tarafından yapılmış tahliller, tenkitler mevcuttur. E hisseme aldığım da biraz kendi özelimdir. Dolayısıyla bu kadar söz kafidir :) Mutlaka ama mutlaka okunması gereken, mahrumiyeti ve çaresizliği iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir eser.. Beni hayli sarsan şu kısmı buraya da yazmadan geçemeyeceğim: "Alaaddin geliyor. Gece. Hoca benim kardeş hasta, diyor. Nesi var? diyorum. Ateşi var çok, diyor. Ölecek. İlaç vereyim mi? diyorum. Hayır portakal ver, diyor. Portakal yememiştir hiç."
O
OFerit Edgü · Ada Yayınları · 199010,3bin okunma
Reklam
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.