Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ulusumuzun yapay konumu düzelir. Çünkü diplerden,çok çok derinlerden;yeni, gürbüz filizleri çıkacak tarihimizin,toprak üstüne. Uluağaç kesilince bitti,tükendi sanırsınız. Bizi de öyle sanıyorlar, artık kapandı bu defter sanıyorlar. Kapanır mı bu defter? Uluağaç kurur mu? Defter kapanmaz,tarihin belli bizimkinden güçlü. Bu ağaç filiz verecek,çok gür, bir yerinden yeryüzünün.
Edebiyat Dergisi Yayınları
Japon toplumunun kadınlara yaklaşımının bonsai (minyatür ağaç) yetiştirmeye benzediğini düşünüyorsunuz; kadınların yeteneklerini, kişiliklerini, duygu ve beklentilerini yavaş yavaş budayarak onları yapay ama sevimli bir şekle sokuyorlar.
Reklam
Bu ağaç filiz verecek!
"Ulusumuzun yapay konumu düzelir" derdi, "çünkü, diplerden; çok, çok derinlerden; yeni, gürbüz filizleri çıkacak tarihimizin, toprak üstüne" + "ulu ağacı kesince bitti, tükendi sanırsınız" derdi, "bizi öyle sanıyorlar" derdi, "artık kapandı bu defter sanıyorlar" derdi + ayağa kalkardı birden: "olur mu?" derdi, "kapanır mı bu defter?" derdi, "bu ulu ağaç kurur mu?" derdi, "defter kapanmaz" derdi, "tarihin belleği bizimkinden güçlü" derdi, "bu ağaç filiz verecek" derdi, "çok gür" derdi, "bir yerinden yeryüzünün."
I Bu insanlar dev midir  Yatak görmemiş gövde midir bir yara açar boyunlarında  Kolkola durup bağırdıklarında
Telefon ve internet olsun her yerde yaşar insan..
Hiç ağaç yoktu etrafta, ekili arazi ya da şu kaynağı da yoktu, hiçbir insan böyle yapay bir yerde yaşayamazdı!
Sayfa 131 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Lamarck kuramı nedir? Lamarck'ın evrim kuramını ana çizgileriyle şöyle belirtebiliriz: (1) Uzun çağlar alan evrim sürecinde karmaşık organizmalar basit canlılardan türemiştir. (2) Evrim sürecinde canlılar yaşam çevreleriyle uyum kurmuş, değişen çevre koşullarına göre yeni biçimler almışlardır. Aynı türden değişik formların ortaya çıkmasına
Reklam
Beyazların hiçbir tapınma evinde bu kadar dini duygulanım ve adap görmedim. " Ve bu adanmış nazik peyotistlerin ne yaşadıklarını sorabiliriz? Ortalama bir pazar günü kilisecisini doksan dakikalık sıkıntıya rağmen elinde tutan ılımlı erdem değil. Yaratıcı ve Kurtarıcı, Hakim ve Rahatlatıcı gibi düşüncelerin esinlediği, dindarı canlandıran yüksek duygular da değil. Bu Yerli Amerikalılar için dini deneyim daha çok doğrudan ve aydınlatıcı, daha anlık ve daha az yapay, bilinçli aklın ev yapımı bir ürünü değil. Bazen (Dr. Slotkin'in topladığı raporlara göre) hayal görürler. lsa olabilir. Bazen Büyük Ruhun sesini duyarlar. Bazen Tanrının varlığının farkına varırlar ve Tanrının dediğini yapacaklarsa düzeltmeleri gereken kişisel eksikliklerini görürler. Öte Dünyadan giden kapıların bu kimyasal açılımların pratik sonuçları tamamen iyi görünmektedir. Dr. Slotkin'in raporlarına göre alışmış Peyotistler genelde daha üretken, daha ılımlı (çoğu alkolden tamamen uzak durur) ve Peyotist olmayanlardan daha barışçıdırlar. Bu kadar tatmin meyveleri olan bir ağaç mundar diye elinin tersiyle itilemez.
Mükemmel / Doğa ve Ağaç
Beynine ağrılar girene kadar düşünmesine rağmen bir türlü anlayamadığı asıl şeyse, iletişim teknolojilerinin resmen katlanarak gelişmesine, ilerlemeden ilerlemeye koşmasına rağmen, diğer bir iletişimin, yani gerçek, seninle benim aramdaki, sizinle bizim aramızdaki gibi bir iletişimin böylesine karmaşık bir çıkmaz sokaklar ve sahte caddeler ağına mahkum olması, olayları ifade etme konusunda da, gizleme konusunda da böylesine sinsi olmasıydı. Tertuliano Maximo Afonso ağaç olup olmamayı pek umursamıyordu, zaten istese de ağaç olamayacaktı, yaşamı boyunca, yaşamış ve yaşayacak olan tüm insanlar gibi, bitkisel canlıların üstün deneyimlerini asla tadamayacaktı. Üstün, veya en azından biz öyle sanıyoruz, çünkü şimdiye dek kimse bir meşe ağacının otobiyografisini veya anılarını okumuş değil. Öyleyse bırakalım Tertuliano Maximo Afonso ait olduğu dünyanın, doğal ve yapay her türlü şekilde bağnnıp kurumlanan adam ve kadınlarla dolu bu dünyanın dertleriyle uğraşsın, ve ağaçlar alemini rahat bıraksın, onların başı zaten fitopatolojik hastalıklarla, elektrikli testerelerle ve orman yangınlarıyla fazlasıyla dertte.
Sayfa 193 - Kırmızı Kedi Yayınları 2.Baskı Çev: Emrah İnceKitabı okudu
Hiçbir ağaç yoktu etrafta, ekili arazi ya da şu kaynağı da yoktu, hiçbir insan böyle yapay bir yerde yaşayamazdı! Yerdeki bu madde ve çizgiler de neyin nesiydi !?
Sayfa 131Kitabı okudu
Geri18
90 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.