Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Belki daha büyük bir amaç, bizim sadece ufacık bir parçasına katkımızın olduğu daha büyük bir resim var. Hani şu bin parçalık yapbozlar gibi. Sadece bir parçasına bakarak yapboz tamamlandığında neye benzeyeceğini anlamak mümkün değildir. Hele ki yapboz kutusunda bizi yönlendirecek bir resim yoksa ."
Kişinin yaşamının anlamı bir resim-bulmacaya('yapboz'a) da benzetilebilir-ama tersinden:- Başlangıçta boş bir çerçeve ve bir yığın bağlantısız parça olup da, zaman geçtikçe parçaların yerlerine yerleştirilmeleri sonucu, sonunda tam bir resim oluşturacak bir bulmaca değil; tersine, 'başlangıçta' tam bir resim olan, zaman geçtikçe de, parçalarının kırılıp yitmeleri sonucu, her bir zaman noktasında, yerleri boş kalmış konumlarıyla resme katıldıkları bir bulmaca: en sonunda da, tamamiyle boş kalacak, artık hiçbir yerleştirilmiş parçası bulunmayacak, bir resim- -dolu, ama tamamiyle boşalacak bir çerçeve içindeki tam bir bulmaca-resimdir, anlamı, yaşamının, kişinin...
Sayfa 84
Reklam
Sanki biri bana yapboz verdi ve üzerinde büyük resmin olduğu kutu bende değil. Bu yüzden bittiğinde resmin neye benzeyeceğini bilemiyorum. Tüm parçalar bende mi ondan da emin değilim.
Sayfa 253 - Genç TimaşKitabı okudu
Kendi tipinizden olan birini asla baştan çıkarmaya kalkışma­yın. Aynı eksik parçaları arayan iki yapboz bulmaca gibi olursunuz.
Sayfa 253
“Dünyanın bir yapboz olduğunu ve sizin oraya aykırı bir parça olduğunuzu düşünsenize! Hayatta kalmanız için tek çare kendinizi sakatlamak, köşelerinizi törpüleyip zımparalayarak kendinizi oraya yerleşebilecek şekle sokmak olsaydı? Bunun yerine yapbozu değiştirmeyi neden başaramadık?”
Sayfa 470
Reklam
"Yanlış yapboz parçasını doğru yere koymaya çalışmak gibi, nasıl bir parça diğerinin yerini tutmuyorsa, yanlış seçim de doğrusunun yerini tutamaz."
"Neden ağladın?" "Rüya kalbini mi kırdı?" "Benim kalbimde sağlam yer mi bıraktın?" "Kalpsizlerin arasında kalbini sağlam tutamıyorsun." "Kalbinin parçalarını bulabilir, onları bir yapboz gibi birleştirebilirim." "Parçalar eksik, eski hayatımda bir yerlerde olduğuna eminim." "Parçaları bulursam rüyamı gerçekleştirir misin?" Asır Karahanlı, namıdiğer gamzeli katil...
Sayfa 312 - ArtemisKitabı okudu
Devrim o kadar fazla kelle uçurmustu ki, hem kendi hem de kirlettiği toprak kıpkırmızı olmuştu artık. Genç bir şeytan için düzenlenmiş oyuncak bir yapboz gibi parçalara ayrılmıştı ve gerektiğinde yeniden birleştiriliyordu. Güzel konuşanı susturuyor, güçlüyü deviriyor, güzeli ve iyiyi ortadan kaldırıyordu. Halka mal olmuş yirmi iki arkadaş, yirmi biri hayatta biri ölü derken bir sabah peş peşe hepsinin kafaları uçuyordu.
Evreni büyük bir yapboz gibi düşün. Hepimiz bu yapbozun birer küçük parçasıyız sadece. Hepimizin bir özelliği var. Fakat birilerini taklit etmeye başladığımızda yapbozun içindeki doğru yerimizi kaybediyoruz, daha da kötüsü kendimizi koyacak yer bulamıyoruz.
Reklam
"Yapboz parçasıydı insanlar belki de, Her ikisi tamamlıyordu birbirini. Kimisi bulabilmişti diğer eşini, Kimisiyse uydurmaya çalışıyordu kendine yanlış birini."
Bedenlerimiz yapboz parçalarıymışçasına yerine oturdu.
Mucize
Tüm bu biyolojik bilgiler ışığında, bu bölümün en başından beri sorduğumuz soruyu usanmadan tekrarlayalım. Sizi "sen" yapan tam olarak nedir? Görünen o ki hücreler bir araya gelerek organları, organlar bir araya gelerek sistemleri, sistemler de bir araya gelerek sizi oluşturmaktadır. Yapılan birçok farklı bilimsel araştırma insandaki toplam hücre sayısını 10 ile 100 trilyon arasında olacak şekilde birbirlerinden farklı olarak hesaplamışlardır. Literatürde bu konuda birbirinden farklı çalışmalar olsa da 2016'nın başında yapılan çok güzel bir çalışma, hücre sayıları konusunda daha net bilgileri bilim dünyası ile paylaşmıştır (Sender R, 2016). Bu çalışmanın sonuçlarına göre, ortalama bir insandaki toplam hücre sayısının 30 trilyon civarında olduğu düşünülmektedir. Yani işin temelinde sizi, "sen" yapan 30 trilyon hücre bulunmaktadır. Bu durumda 30 trilyon parçadan oluşan bir yapboz muyuz sadece?
Ne kadar az şükür ediyoruz !!!!
Her biri dizi karakteri olabilecek bir görünüme sahip olan hücreleriniz, vücudunuzdaki en küçük, temel canlı birimidir. Örneğin; sürekli gurur duyduğunuz beyniniz, yaklaşık 80 milyar tane sinir hücresinin bir araya gelerek meydana getirdiği bir yapıdır. Yine bir başka övünç kaynağı olan, yerlere ve göklere sığdıramadığınız kalbiniz ise yaklaşık 2-3 milyar kalp hücresinin bir araya gelmesiyle oluşur. Yani elinizde birbirine çok benzeyen 2-3 milyar yapboz parçası olduğunu düşünün. Parçaların her biri tek başına bir şey ifade etmese de bu yapboz parçacıklarını bir araya getirmeyi başardığınızda, kalp denilen ve bir saatte vücudunuza yaklaşık on beş damacana kan (300 litre) pompalayan bir organ elde edebiliyorsunuz.
İnsanlar yapboz parçalarından oluşurdu ve birini gerçekten tanımak istiyorsanız, o zaman onun çocukluğunu oluşturan parçalardan başlamalıydınız. Onlar ana parçalardı. Diğer her şey, bunun üzerine inşa edilmişti.
Sayfa 292 - RenKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.