330 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 24 hours
İnsan her şeyi unutarak yaşayabilirdi
Karadeniz’in sessiz sedasız bir köyünde, insanlardan uzak, huzurlu, kendi özel kitaplığıyla mutlu mesut bir hayat süren Ahmet Arslan’ın hayatı aslında hiçte görüldüğü kadar sıradan değildir. Kitapta olayların başlangıç noktası yörede işlenen bir cinayet oluyor. Bunun üzerine gazeteci bir kız Ahmet ‘in evine röportaj için geliyor ve siz kendinizi bir anda cinayetten daha çok Ahmet’in kardeşinin hikayesinde buluyorsunuz. Rusyaya uzanan bir aşk hikayesi ve bunun psikolojik kalıntıları. Ve sonunda gelen ters köşe. Merak uyandırıcı bir solukta okuyacağınız sürprizlerle dolu bir roman. Kitapta, kitap okumak ve edebiyat ile ilgili çok güzel kısımlar var bunlardan bir kaçını paylaşarak incelememe son vermek isterim. “Okumak, sadece okumak. Okuyan insan, dünyanın aklına yaslar sırtını.” Sf: 250 “Bu boğucu yerden bir an önce kurtulup, evimin sükunetine ve hiçbir gürültü yapma ihtimali bulunmayan kitaplarıma kavuşmaktan başka bir isteğim yoktu.” Sf:150 “… edebiyat, hayatı anlamanın tek yoludur. Ben bunu yaşayarak öğrendim.” Sf:84
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019106.1k okunma
244 syf.
3/10 puan verdi
YAPMA BUNU LİVANELİ
YouTube kitap kanalımda Edebiyat Mutluluktur kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/dR12B0gIkhg Livaneli, Livaneli Cebindeki para kaç haneli? Bu kitap için Livaneli egosu mu desek, kibri mi desek bilemedim. Maalesef ki adam kendisini bir Proust, Dostoyevski ya da Eco sanıyor. Kendisini yazın dünyasının Mevlanası ilan etmiş desek
Edebiyat Mutluluktur
Edebiyat MutlulukturZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20202,049 okunma
Reklam
330 syf.
5/10 puan verdi
spoiler ve ağır eleştiriler içerir
Kitap akıcı, elbette bu durum güzel demek değil, buraya kadar tamam. İnsanların etten, kemikten varlığa verdiği varoluşsal manaların ve bu manalar yıkılınca uğradığı hayal kırıklıklarının sorgulanması, topluluğun anlamsız hareketlerinin eleştirisi güzel. Fakat benim için önemli olan başat şey inandırıcılık. Şimdi Ahmet Arslan veya Mehmet Arslan
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019106.1k okunma
ONLARIN YAP DEDİĞİNİ YAPMA, YAPMA DEDİĞİNİ YAP
Edebiyat tehlikelidir. Kapitalist dünyanın gerçek edebiyatı halk kitlelerinden uzaklaştırmasının ve bunu entellektüel bir oyun haline getirmesinin bir amacı var elbette. Çünkü söz sanatları her zaman tehlikeli sayılmıştır. İnsanları düşünmeye, sorgulamaya, bilinçlenmeye, başkaldırmaya davet eder. Her iklimde, her rejimde, yüzyıllar boyunca şahirlerin, yazarların hapsedilmesinin hatta öldürülmesinin temel nedeni budur.
432 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 9 days
Genellemenin Her Kesime Zararları
İlçemizin halk kütüphanesinin başlatmış olduğu projenin ilk ayı için oy çokluğu ile seçtik bu kitabı. Daha önce de Zülfü Livaneli kitapları okudum. İçinden çok sevdiklerim, etkilendiklerim oldu. Azınlık haklarını savunması, farklı bir açı sunması gerçekten değerli. Azınlık görüp, yok sayılan hayatları bize tanıtmasını seviyorum. Fakat bunu yaparken ona göre çoğunluk olarak gördüğü kesimle ilgili yaptığı genellemelerden ben kendi adıma rahatsız oldum. Tanıttığı tüm gruplara yönelik iyi ve kötü örnekler varken, neden dindar kesim hep yobaz, cahil, dine körü körüne bağlanmış olarak gösteriliyor? Azınlıkları genellemeler yaparak yaftalamak yanlışta dindar kesime yapılan genellemeler mübah mı? Hepsi mi kör cahil? Hepsi mi din adına can almaya dünden razı? Hepsinin mi psikolojisi bozuk? Gerçekten üzüldüğümü hissettim kitaptaki örneklemlerden. Umarım yeni kitaplarında diğer kesim olarak gördüğü kesimleri de derinlemesine tanıma ve onlarla da empati yapma şansı olup, deneyimlerini bizimle paylaşır.
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202018.5k okunma
Yaşar Kemal ile yapılan söyleşinin devamı;
1973'te konuyu Paris'te Abidin Dino'ya, İsveç'te Zülfü Livaneli'ye anlattım. Ben romanlarımı her zaman sevdiğim, güvendiğim arkadaşlarıma anlatırım. Ölmez Otu adlı romanımı da yazmadan önce Paris'te buluştuğum Nazım Hikmet'e anlatmıştım. Yukarda dedim ya roman bir laboratuvar değildir. Her yönüyle insan gerçeğine biraz daha, biraz daha
Reklam
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.