Ne ekersen onu biçersin..
Kocası olmayan yaşlı kadın, tereyağı yapıp bakkala günlük olarak satıyordu.... Ancak bakkal tereyağını hiç tartmıyordu... Bir gün aklına bir şüphe düştü ve kadının getirdiği yağı tartmaya karar verdi. ... 1 kg olarak olarak aldığı tereyağının aslında 900 gram olduğunu görünce çok sinirlendi. Ve ertesi gün kadın dükkana gelince bakkal, “Bir daha senden tereyağı almayacağım.” dedi... Yaşlı kadın üzülerek, “Efendim bir yanlışım mı oldu?” diye sordu... Bakkal,” Senin bana verdiğin yağ 900 gram geldi ayıp değil mi bu yaptığın?” dedi... Bunun üzerine kadın şöyle cevap verdi; “Efendim benim terazim yok, daha önce sizden 1 kilo şeker almış dedi... Kocası olmayan yaşlı kadın, tereyağı yapıp bakkala günlük olarak satıyordu.... Ancak bakkal tereyağını hiç tartmıyordu... Bir gün aklına bir şüphe düştü ve kadının getirdiği yağı tartmaya karar verdi. ... 1 kg olarak olarak aldığı tereyağının aslında 900 gram olduğunu görünce çok sinirlendi. Ve ertesi gün kadın dükkana gelince bakkal, “Bir daha senden tereyağı almayacağım.” dedi... Yaşlı kadın üzülerek, “Efendim bir yanlışım mı oldu?” diye sordu... Bakkal,” Senin bana verdiğin yağ 900 gram geldi ayıp değil mi bu yaptığın?” dedi... Bunun üzerine kadın şöyle cevap verdi; “Efendim benim terazim yok, daha önce sizden 1 kilo şeker almıştım onu tartı olarak kullanıyorum.” dedi...
Yaşlı adamın eşi evde tereyağı yapıyordu kocası ise her gün yakınlarındaki bakkala götürüp satıyor onunla geçiniyorlardı. Bakkal adamın getirdiği tereyağını hiç tartmıyordu. Ancak bir gün acaba dedi, adam gittikten sonra tereyağını tartıya koydu, 900 gram olduğunu görünce çok öfkelendi ve yarın geldiğinde bunun hesabını sorar bir daha da ondan alışveriş yapmam dedi.  Ertesi sabah yaşlı adam elinde tereyağı içeriye girdi, bakkal sert bakışlarıyla bir daha senden tereyağı almayacağım dedi. Yaşlı adam üzülerek efendim bir yanlışım mı oldu dedi.  Bakkal, efendi senin bana verdiğin tereyağını tarttim 900 gram geldi ayıp değilmi bu yaptığın dedi.  Yaşlı adam utanarak başını yere eğdi ve  - efendim bizim terazimiz yok, sizden bir kilo şeker almıştık onu tartı olarak kullanıyoruz dedi. Bakkal utancından ne yapacağını şaşırdı. Böyledir işte dünya... Kime ne ağırlıkta kıymet verirsen o ağırlıkta kıymet bulursun.
Reklam
Ne ekersen onu biçersin !!!
KESİNLİKLE OKU ! Yaşlı adamın eşi evde tereyağı yapıyordu kocası ise her gün yakınlarındaki bakkala götürüp satıyor onunla geçiniyorlardı. Bakkal adamın getirdiği tereyağını hiç tartmıyordu. Ancak bir gün acaba dedi, adam gittikten sonra tereyağını tartıya koydu, 900 gram olduğunu görünce çok öfkelendi ve yarın geldiğinde bunun hesabını sorar bir daha da ondan alışveriş yapmam dedi. Ertesi sabah yaşlı adam elinde tereyağı içeriye girdi, bakkal sert bakışlarıyla bir daha senden tereyağı almayacağım dedi. Yaşlı adam üzülerek efendim bir yanlışım mı oldu dedi. Bakkal, efendi senin bana verdiğin tereyağını tarttim 900 gram geldi ayıp değilmi bu yaptığın dedi. Yaşlı adam utanarak başını yere eğdi ve - efendim bizim terazimiz yok, sizden bir kilo şeker almıştık onu tartı olarak kullanıyoruz dedi. Bakkal utancından ne yapacağını şaşırdı. Böyledir işte dünya... Kime ne ağırlıkta kıymet verirsen o ağırlıkta kıymet bulursun.
Kocası olmayan yaşlı kadın, tereyağı yapıp bakkala günlük olarak satıyordu.... Ancak bakkal tereyağını hiç tartmıyordu... Bir gün aklına bir şüphe düştü ve kadının getirdiği yağı tartmaya karar verdi. ... 1 kg olarak olarak aldığı tereyağının aslında 900 gram olduğunu görünce çok sinirlendi. Ve ertesi gün kadın dükkana gelince bakkal, “Bir daha senden tereyağı almayacağım.” dedi... Yaşlı kadın üzülerek, “Efendim bir yanlışım mı oldu?” diye sordu... Bakkal,” Senin bana verdiğin yağ 900 gram geldi ayıp değil mi bu yaptığın?” dedi... Bunun üzerine kadın şöyle cevap verdi; “Efendim benim terazim yok, daha önce sizden 1 kilo şeker almıştım onu tartı olarak kullanıyorum.” dedi... Tabi bakkal utancından ne yapacağını şaşırdı... Böyledir işte dünya, ne ekersen onu biçersin. Kime ne verirsen onu alırsın...
Usulca kitap okuyan adamın yanına gitti, dizlerine oturttuğu kitaba kurt gibi yan gözle baktı. Çok ayıp şeydi bu yaptığın! Ama, insan, ara sıra ayıp şeyler yapmalı...
Sayfa 20 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ahmet, bu mektubumu alınca sen de babana sor bakalım; o da sınıfının birincisi miymiş? Ben şimdiden senin babanın da sınıflarını birincilikle geçtiğine inanıyorum. Çünkü bütün babalar, nedense, hep birinci oluyorlar. Anlattığım bu olaydan iki gün sonra kardeşimin öğretmeni anneme mektup yazmış, okula çağırttı annemi. Öğretmeni Metin'in derslerine çalışmadığından yakınmış. Akşam babam bunu öğrenince Metin'e çok kızdı, bağırdı. Sonra da önüne oturttu, öğüt verdi: -Oğlum, sen niçin bana benzemedin? Ben bütün okul hayatımda sınıfımın en çalışkanıydım. Bir kez bile ikinci olmadım. Hep birincilikle geçtim sınıflarımı. Ayıp değil mi bu senin yaptığın? Niçin derslerine çalışmıyorsun? Bir çocuk babasına bakıp ondan örnek almalı. Babamın kızgınlığı geçmişti. Ben de onun yumuşamasından yüreklenip, -Baba, Metin de bir gün baba olunca, çocuklarına sınıflarını birincilikle geçtiğini söyler, dedim. Annem ne demek istediğimi anladı. -Koca kız, dedi, artık çocuk değilsin ki senin de ağzına biber doldurayım. Büyükler konuşurken küçükler susar. Ben de sustum. Babam hiç sesini çıkarmadı.
Reklam
89 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.