ALLAH'ı Kim Yarattı? Sanat sanatkârına benzemediği gibi sen de senin sanatkârın olan Rabbine benzemiyorsun. Yaratılan yaratıcı olamayacağından, bütün kâinatı yaratan Allah'ı yaratan olamaz!
“Sağlıklı üzüntü” ile depresyon arasındaki fark nedir? Ayrım basittir. Üzüntü, kaybı veya hayal kırıklığı yaratan olumsuz bir olayı çarpıtmadan tarifeden gerçekçi algılar tarafından yaratılan, normal bir duygudur. Depresyon ise, her zaman, bir şekilde çarpıtılmış düşüncelerin neden olduğu bir hastalıktır. Örneğin, sevdiğiniz biri ölünce, haklı olarak “Onu kaybettim, paylaştığımız dostluğu ve sevgiyi özleyeceğim” diye düşünürsünüz. Bu düşüncenin yarattığı duygular dokunaklı, gerçekçi ve istenen duygulardır. Duygularınız insanlığınızı kuvvetlendirip hayatınıza derinlik katar. Bu sayede kaybınızdan kazanırsınız. Bunun aksine, kendinize “Bir daha asla mutlu olamayacağım; çünkü, o öldü. Bu haksızlık” diyebilirsiniz. Bu düşünceler kendinize acıma ve umutsuzluk duygunuzu tetikleyecektir. Bu duygular da tamamen çarpıtmaya dayalı olduğu için sizi yenecektir. Bir kayıp ya da sizin için önemli bir kişisel hedefe ulaşma çabalarınızdaki başarısızlığın ardından depresyon ya da üzüntü gelişebilir. Üzüntü, çarpıtma olmaksızın gelir. Bir duygu akışı vardır ve belli bir zaman sınırı da içerir. Hiçbir zaman özgüveninizin azalmasını getirmez. Depresyon ise donmuştur sürekli olma ya da sürekli tekrar etme eğilimini ve her zaman kendine güvenin kaybedilmesini getirir.”
Reklam
Kur'an, ısrarla insanın düşünmesini istemekte; insanı her fırsatta düşünmeye çağırmaktadır. Düşünmenin önünde herhangi bir engel yoktur. İnsan, düşünmenin önündeki engelleri kendisi yaratmaktadır. İnsanın arzu ve hevesi, zaafları, çıkarları, geleneği din gibi algılaması, düşünmeyi zorlaştıran hususların başına gelmektedir. Kur'an, düşünen insanın, sağlıklı ve fıtrata uygun düşünmeyi başardığı zaman doğruları bulabileceği kanaatindedir. Düşünen insan, Yaratan-Yaratılan ilişkisini anlayabilir ve Allah'ın varlığını bulabilir.
Sayfa 302 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okudu
Gerçek şu ki ulus, devlet tarafından kendi amaçları doğrultusunda cansız bir toprak parçasından ibaret olan kara ülkesine hayat üflemek için yaratılan bir şeydir. Bu şekilde ulus, çoğu zaman diğer uluslara karşı büyük bir düşmanlığın eşlik ettiği muazzam bir tutku yaratan ve hâlâ yaratmaya devam eden bir ideolojinin -milliyetçiliğin- nesnesi haline gelmiştir.
Sayfa 16 - Tellekt, Çeviri Yavuz Baran 1. Baskı Haziran 2021 İstanbulKitabı okuyor
Adamın biri (Ebu Hüseyn) Nurî'ye sormuş: -Allah'ın var olduğunun delili nedir? -Allah'ın kendisidir. -Peki o halde aklın durumu nedir? -Akıl âcizdir, âciz olan bir şey sadece kendisi gibi aciz olan şeyler konusunda delil olur. İbn Atâ: "Akıl sadece kulluğun nasıl yapılacağını temin eden bir âlettir, Allah'a yukarıdan bakmak için değildir", demiştir. (Allah akıl üstüdür). Başka biri, "akıl yaratılan varlıklar etrafında döner dolaşır, Yaratan'a baktı mı erir gider", demiştir.
Tevhid anlayışı
Bunların iflås hallerine bir örnek verelim: Bir insan abdestini alarak kıbleye yöneliyor ve: "Muhakkak ben, tevhid dinine boyun eğip yüzümü gökleri ve yeri yaratan Allah'a çevirdim ve ben Allah'a ortak koşanlardan değilim." (Enam: 79) mealindeki ayeti okuyor Bu ayeti okuduğu zaman, eğer gerçek månasını bilerek ons uymuyorsa, yalancı duruma düşen bir müflis olur, çünkü "Ben yüzümü Allaha çevirdim" dediğinde, bundan görü nüşteki mânayı kasdediyorsa, yüzünü Allaha değil, kibleye (Kabe'ye) doğru çevirmiştir. Zira Allah bir yönde değildir ki, kable tarafında bulunsun da ona yönelmiş olsun. Allah. yönlerden ve mekânlardan münezzehtir, bunları yaratandır Yaratılan şey, hiç bir zaman Yaratanı çevreleyemez, kuşataniaz
Reklam
500 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.