24/05/24 Kendime bir dünya yarattım. Bilmiyorum ya da yeni bir boyut açtım. İçinde yaşıyorum. Sanki herkes benden uzakmış gibi. Ya da ben herkesten çok çok uzaklara gitmişim gibi. Herkesi görüyorum. Kimse beni göremiyor gibi. Dünya' ya ayak uyduramıyorum. Sanki küçük prens gibi başka bir gezegenden gelmişim. Her şey garip. Kimse birbirine kibar değil. Bile bile kalp kırıyorlar. Birbirlerini üzüyorlar. Oysa benim kafamda herkes kibar, herkes güzel, herkes iyi en önemlisi birbirini düşünüyor. Burası çıkarlar dünyası... Ben kendimi buraya ait hissedemiyorum. Kendime yeni bir dünya yeni bir boyut yaratma nedenim bu. Ben eski çağların belki de eski zamanların insanıyım. Bilemiyorum. O zaman da kötülükler vardı. Ama bu kadar açık seçik değildi. İnsanlar daha iyiydi, daha anlayışlıydı, daha kibardı. Düşünüyorum, düşünüyorum, düşünüyorum... Kendime bu dünyada nasıl bir rol bulabilirim? Bulamıyorum. ~HM~
Kendi Kendimize Sorular
Belki de en büyük savaşları kendi içimizde yaşıyoruz, arzularımız korkularımızla çarpışıyor, özlemlerimiz kuşkularımızla vuruşuyor, hayallerimiz acı tecrübelerimizin bize kurduğu pusulara düşüyor, mutluluğa doğru coşkulu bir koşu tutturma isteği en olmadık anda kaçıp gidecek huzurun ihanetinden endişeleniyor. Özgürlüğe kendimizi bir boşluğa bırakır gibi bırakma dürtüsü, bizim özgürlüğümüzün bir başkasının esaretine yol açacağı tedirginliğiyle bıçaklanıyor, başkasının esaretiyle kuşatılmışken biz özgür olabilir miyiz sorusu büyüyor içimizde. Geçmişe olan borcumuz geleceği yaratma gücümüzü zayıflatıyor. Alışkanlıklarımız heyecanlarımızla boğuşuyor. Kendi kendimizle savaşıp cevaplarını bilmediğimiz sorularla allak bullak oluyoruz. Bizim isteklerimiz başkalarına acı verecekse, isteklerimizden vaz mı geçmeliyiz, vazgeçmenin bize çektireceği acı, sevdiğimiz birinin çekeceği acıdan daha mı az yaralar bizi? Sevdiklerimize olan borcumuz ne, peki kendimize olan borcumuz?
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
Reklam
.... Sevebilmenin iflası Kendi düşmanın gibi, ezersin kendi canevini.” –Shakespeare Malum sözü biraz terse büküp, bir soru sorarak başlayalım: Peki, hassas kalplerin dünyayı cennete çevirme iradesi veya şevki var mı? Bugünlerde herkes birçok şeyden şikayet ediyor. Bu şikayetlerin çoğu yozlaşma, değer yitimi, hissiyat kaybı kapılarına çıkıyor.
Kadın nefret ettiğimiz her şeyin eşiğine dokununca bizdekinin yaratma tutkusu olduğundan emin olamazsın
Kadın nefret ettiğimiz her şeyin eşiğine dokununca bizdekinin yaratma tutkusu olduğundan emin olamazsın
🌟 Sevdiklerimizi mutlu etmek, onların kalplerini kırmaktan çok daha değerlidir. ❤️ Bir gülümsemeyle dahi olsa, kalplerine dokunmayı unutmayın. 💖 Her birimiz farklı renklerdeki duygularla donanmış birer sanat eseriyiz. 🎨 Kalplerimizi kırarak, bu güzel tabloya leke sürmemeliyiz. 🌈 Sevgi dolu bir dünya inşa etmek için kalplerimizi onarmalıyız, kırmak
Reklam
Sonra" bitmemişlik" niteliğinin hep kalacağını, bunun bizzat yaratıcı sürecin bir parçası olduğunu anladım." Rollo May - Yaratma Cesaret
HAYAT, KENDINI BULMA ARAYIŞI DEĞIL, KENDINI YARATMA UĞRAŞIDIR.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.