Öncelikle zamanında bu kitabın benim elime geçmesini sağlayan büyükbabam ile birlikte hastanede refakatçi olduğum zamanlarda kızına okumayı çok sevdiğimi söylediğinden ötürü bana bu kitabı getiren kadına çok teşekkür ediyorum.
Kitap mükemmeldi benim için ve bence Türk edebiyatının yanında rus edebiyatının veya dünya edebiyatının çok da üstlerde
Koşmaktan yorgun, nefesimiz kesilmiş ve ihanetten bıkmış halde iken bize destek ve yardım sunacakları yerde "dur" diyen seslerden rahatsızız. Fakat yine de, zamanımızı, emeğimizi ve sahip olduklarımızı bu yola ne kadar çok verirsek, bize gurur, dayanıklılık ve sebat veren, ne zaman bu yola düşmek üzere bir adım atsak, gölgesinde dinlenmemiz için bir ağaç veren Rabbimizin varlığı bizi asla terk etmez ve mucizeleri bizi şaşırtmaktan asla vazgeçmez.
(Murabıta Hanadi Halawani)
"Tehlike büyük boyutlara ulaştığında en kör kader inancı bana yardım elini uzatı. Şunun farkına vardım ki pek tehlikeli bir meslek icra eden insanlar aynı inançla kendilerini daha güçlü ve zorluklara dayanıklı hissediyorlar. İslam dini bunun için en güzel ispattır."
Sayfa 86 - Goethe - Campagne in FrankreichKitabı okuyor
Kahramanımız Aziz'in dilinden hikayesini okuyoruz. Daha küçücükken annesi Nazlı ile kardeşlerini alıp şehre gitmiştir. Aziz köyde kalıp dayısı, Koca anasına bakmakla görevlendirilmiş bir çocuk. Dayısı rahatsız olmasından dolayı onun işlerine de yardım ediyor.
Aziz, köy hayatının sıkıntılarını yaşarken aklına koymuştu tüccar olmayı. Bu sürece gelene kadar; sünnetini, askerliğini, yaşadığı travmatik olayları ve daha fazlasını okuyoruz kitabımızda...
Akıcı bir eserdi. Yazarımızın kalemine sağlık.
İki Köy Bir ŞehirBerna Nalbantlar · Dorlion Yayınları · 20246 okunma
Bulamadım
Onca yol yürüdüm onca gün geçti
Ama bulamadım
Sanki hep bir arayışta olmam gerekiyormuş gibi
Sanki hep devam etmem gerekiyormuş gibi
Bana neyi aradığımı hatırlat Rabbim...
Unutkan olduğumu biliyorsun
Ayağımın kaydığını biliyorsun
Bu devir bataklığa batmak için çok müsait biliyorsun
Ne olur Rabbim yardım et
Tüm beşer el etek çeker ama Sen
Sen her daim elimden tutarsın...
....
Narsist Kişilik Bozukluğu Nedir?
Narsist kişilik bozukluğu, psikolojik bir durum olup bireyin kendini aşırı derecede önemseme, başkalarını manipüle etme eğilimi ve empati eksikliği gibi belirgin özellikleri içerir. Bu kişilik bozukluğuna sahip bireyler genellikle kendi yeteneklerini ve görünüşlerini abartılı bir şekilde yücelterek,
"Bense şimdi bir uyurgezer gibiyim. Yaşamla ölüm arasındaki bir şeyin üzerine emin adımlarla yürüyorum. Bana müdahale etmeyin, seslenmeyin; yoksa düşerim. Eğer elinizden geliyorsa yardım edin."
Derin bir yalnızlık, tanımadığınız birinden yumruk yemek kadar stres yaratıyor gibiydi.
Yalnız insanlar kendilerini kollayan kimse olmadığını, canları yandığında kendilerine yardım edecek kimse olmadığını bilinçdışı düzeyde bildikleri için tehlikelere karşı daha uyanık oluyorlar.
Tek yönlü bir ilişki yalnızlığa deva olamaz.
yalnızlık diğer insanların fiziksel yokluğu değil, diyor John hiç kimseyle önemli birşey paylaşmadığınız hissidir yalnızlık. etrafınızda bir sürü insan hatta belki bir eş aile yada kalabalık bir işyeri olmasına rağmen onlarla paylaştığınız önemli birşey olmadığında yine yalnızlık hissederseniz.
içinde bulunduğunuz kültür sağlıklı olmadığında ortaya sağlıksız bireyler çıkıyor.
eşitsizlik arttıkça depresyonunda arttığını buldular.
gelir ve statü uçurumlarının muazzam olduğu toplumlarda diyor Richard "bazı insanların son derece önemli, diğerlerini ise hiç mi hiç önemli olmadığı gibi bir his doğuyor bu his sadece dipteki insanları etkiliyor değil. eşiksizliğin çok fazla olduğu toplumlarda her kes kendi statüsünü çok fazla düşünmek zorunda kalıyor.
statü uçurumu çok fazla olduğunda, " kaçışı olmayan bir yenilgi hissi" doğuyor.
Depresyonun en zalim tarafı işte böyle hayat dolu olma arzusunu, deneyimi bütün olarak yutma arzusunu sönümlendiriyor olması...
Oysa sevmişlerdi birbirlerini! Ama sanki sevgileri buradan çok uzaklarda, kaktüslerle dolu ıssız bir vadide başıboş geziyor, yitmiş, tökezleyip düşüyor, yabani hayvanların saldırısına uğruyor, yardım istiyor - yorgun bir huzurla ölüyor...