Yazarlar buluştuğumuz ikici eseri 
Cehennem
Güzel bir kurgu ve sürükleyici bir macera, sizi bekliyor.
Okurken her okuyucunun keyif alacağı bir serüven. Neler yapmadık ki okurken şehir şehir dolaştık, İtalya, Viyana ve son olarak da İstanbul da son bulan bir macerayı noktaladık.
Harvard Üniversitesi Simgebilimi Profesörü Robert Langdon' un başından vurulmuş bir halde hastane odasında gözlerini açması ile başlıyor. Ama başına ne geldiğini hatırlamayan Langdon kendini bir anda büyük bir maceranın içinde bulur. Bu maceradan kendine yardım eden Dr. Sienna Brooks la birlikte ipuçlarını birleştirip, hem başına gelenleri, hemde insanlığın sonunu getirecek olan bir virüsün durdurmak için insan üstü bir mücadeleye girerler. İnsan nüfusunun çokluğundan ve insan nüfusunu azaltmak için bir virüs yapan Bertrant Zobrist adında iletici teorileri olan genetik mühendisi' ni kim durduracak?
Peki İstanbul bu hikayenin neresinde?
Belkide en önemli soru kahramanımız Langdon bu maceradan kime güvenecek?
Kurgunun en güzel halini okuyucuya sunan yazar fazlasıyla hakkını vermiş.
Benim için maceranın İstanbul ayağı muazzam dı büyük bir heyecan ve mutluluk yaşadım okurken.
Eski Bizans başkentinde akşam olmuştu.
Marmara Denizi'nin kıyısında yanan ışıklarla birlikte camiler ve ince minarelerden oluşan şehir silueti aydınlandı.
Akşam namazı vaktiydi ve şehirdeki hoparlörlerden ibadet çağrısı yapan ezan sesleri yankılanıyordu.
La ilaha illallah.
Allah'tan başka ilah yoktur.
(syf 467)
Aksiyon ve macerayı seven kitap dostlarıma tavsiye ediyorum.
Kitapla kalın 1k ailesi.
