Son sözlerimi yazarken sizi köyüme davet ediyorum. Köyümün gezilecek, görülecek bir tarafı yok ama benim elimden tutmak için buraya gelin. Sizin yardımınıza çok ihtiyacım var. Babam sizinle görüştüğümü, size mektup yazdığımı öğrendiğinde kıyametleri kopartacak, kaba kuvvete başvuracak biliyorum. Çünkü babam beni anlayabilecek kadar anlayışlı değil. Okumak isteyen kızını ölümle tehdit eden bir babadan anlayış beklenemez zaten. Ama ben kararımı verdim hocam. Vazgeçmeyeceğim. Yeter ki siz bana yardım elinizi uzatın. Daha önce de yazdığım gibi her türlü zorluğa göğüs germeye hazırım.
Hocam benim bir hedefim var: Okuyup öğretmen olmak ve eğitimden mahrum bırakılan herkese özellikle de kız çocuklarına yardım etmek. Hayalimse annemin ve babamın karşısına geçip artık sizin bir öğretmen kızınız var, diyebilmek. Bir çocuğun bana "Öğretmenim!" diye seslenmesi beni şimdiden o kadar çok heyecanlandırıyor ki anlatamam.
Hayallerime kavuşabilmem ve hedeflerimi gerçekleştirebilmem için sizin yardımınıza ihtiyacım var.
Sizde, beni hayallerime götürecek bilet var mı hocam?
“Seher karanlığında,
Projektörlerin ışığında,
Kurşuna dizilen beyaz karanfilli adamın
Fotoğrafı,
Duruyor üstünde masamın.
Sağ eli
Tutuyor karanfili
Bir ışık parçası gibi yunan denizinden.