Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
221 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Bu öyle bir ev ki !!! Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, hakkın adaletin olmadığı, güçlünün zayıfı ezdiği bir topluma gelen Hz Peygamberin yanında daha 18 inde evini yurdunu ocağını açan İslam'ın temellerinin atıldığı, peygambere yarenlik yoldaşlık eden bir ev sahibi ve bir ev. Dışardan bakıldığında sadece dört taraflı bir taş duvar. Ama o taş duvarın içinde islamısayağı kaldıracak gençlerin çocukların yetiştiği yapıların öğrendiği sayıca az ama gönülleri büyük olan yiğitler. Muhammet Emin Yıldırım hocamızın kaleminden güzel biseser daha. Durul Erkam nedir ? Amaç neydi ? Nasıl o eve karar verildi ? Hangi süreçler birbirini izledi ? O evde kimler yetişti ? Ve birçok sorunun cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Muhammed Emin Yıldırım
Muhammed Emin Yıldırım
Nebevi Eğitim Modeli Darü'l Erkam
Nebevi Eğitim Modeli Darü'l ErkamMuhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 20201,758 okunma
Yarenlik etmek istiyorum, düşüncemin topunu bana geri gönde­recek birini istiyorum: Ama insanlarla birlikte olduğumda çoğun­ mlukla bir sis çöküyor ve yapamıyorum . . . . İnsan birilerinin kendisi için iyi şeyler söylemesini nasıl da arzu ediyor.
Reklam
Küçük taş ne kadar da şen Yolda avare ve tek başına gezinirken, Ne meslekte yükselmek gibi kaygıları var, Ne de korkutuyor gözünü zorunluluklar; Kahverengili ala mantosunu Giydirmiş üzerine gelip geçtiği bu evren; Güneş kadar hür, Yarenlik eder ya da parıldar tek başına, Mutlak görevini getirirken yerine Gündelik hayatın sadeliğinde.
344 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Darcy Coates / Ashburn Köşkü’nün Laneti Sırları, gizemleri ve gerilimi ile sürükleyici bir kitap. Bilinmeyene karşı duyulan merak duygusu akıcılığı sağlarken, mekanların ustaca tasvirleriyle kurguya dahil olmanız oldukça kolay oluyor. Karakterlerin yaşadıkları hisler maalesef bana geçmedi. Konusu ve akıcılığı ile soluksuz okutsa da hep bir eksiklik hissi verdi. Bu kitabın filmi olsaydı, efektler ve atmosfer ile daha iyi hissedilecek ve o zaman korku kategorisine rahatlıkla dahil edebilecektim. Küçük bir taşra kasabasının dışında yer alan Ashburn Köşkü yeni sahibini bekliyordu. Enteresan ve korku içeren hikayeler tüm kasabayı sarmış, bilinmezlik hepsini farklı şekilde etkilemişti. Ashburn’un geçmişi karanlıktı ve gerçekler anlatılıp yayılamayacak kadar korkunçtu. Annesini kaybeden ve zar zor geçinen Adrienne hiç tanımadığı bir akrabasından bir mülk miras kaldığını öğrenince orada yaşamaktan başka çaresi olmadığını anladı. Bir valize sığan tüm eşyası ve ona yarenlik eden kedisi Wolfgand ile başlayacağı yeni hayatında onu bekleyen kötülükten haberi yoktu. Kendisinin algılayamadığı ama kedisi ve dışardaki hayvanları endişelendiren bir şeyler oluyor, havanın ani değişikliklerine anlam veremiyordu. Bu da onu araştırmaya ve duydukları karşısında geçmişin peşine düşmeye itti. Okurken sahneler gözünüzde o kadar gerçekçi canlanıyor ki sanki sizde orada onların yanında gibi hissediyorsunuz. Keyifli okumalar…
Ashburn Köşkü'nün Laneti
Ashburn Köşkü'nün LanetiDarcy Coates · Çınar Yayınları · 043 okunma
-Atı neden yalnız bıraktın? -Eve yârenlik etsin diye evladım Zira evler ölür terk ederse sakinleri...
Sayfa 48
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitapda ki ismi olamayan karakterimiz çocuk yaşlardan itibaren eklem tüberkülozu hastalığı sebebiyle çok acı çekmiş.Hastane odalarında açılan her sargısın da umudun karamsarlık ile olan dansını ruhunda hep hissetmişti. Bahçesindeki ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürüdüğü hastane kapılarında hiç bir zaman keyifle ayrılmamıştı. Bu durumundan haberden olan uzak akrabaları moral bulması adına hastayı yanlarında kalması için evlerine davet ederler. Evin kızı Nüzhet misafirle ilgilenir ve yarenlik eder.Ayak ağrısı ile uğraşan karakterimizin başına bir de kalp ağrısı eklenir.Küçük bedeninde yaşadığı maddi ve manevi bu kadar savcının ruhu nasıl isyana teşvik ettiğini çocuk masumiyetiyle Peyami Safa'nın analiz etmekteki hünerlerinin birleştiği herkesin kendinden birşeyler bulacağı bir kitap. Elimizdeki nimetleri varlığını hissedemediğimiz zamanlarda başucu kitabı olarak okunması gereken harika bir kitap.Kesinlikle tavsiye ederim.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Alkım Yayınevi · 2007102,1bin okunma
Reklam
“Acaba başkalarının ruhuna yuvalanma alışkanlığımdan mıdır, kendimi onların gördüğü gibi ya da beni fark etseler görecekleri gibi görmem? Herhalde. Beni sahiden tanımış olsalar ne hissedeceklerini anladığım andan itibaren, gerçekten böyle hissediyorlarmış, nasıl hissettiklerini de şimdi, şu anda ifade ediyorlarmış gibi oluyor her şey. İnsanlarla yârenlik etmek benim için bir azap. Başkalarını kendimde taşıdığım için, uzaktayken bile, gene de görüşmeye mecburum onlarla. Yapayalnızım, kalabalıklarca kuşatılmışım. Kendim dışında kaçabileceğim hiçbir yer yok.”
Ben şimdi dolan gözlerim daha taşmadan onlara yarenlik edecek, damlalarına katık olacak, kirpik uçlarıma yarenlik edecek dualar mırıldanıyorumdur.
Sıkı sohbetler edeceğin dostlarının olmaması ne kadar büyük eksiklik şu hayatta...İnsan her zaman kendine yetemez ki.Malı,mülkü ona yarenlik edemez.Hep duamdir,Rabbim gerçekten kalbi ve ahlâkı muhterem insanlarla karşılaştırsın... Selâm ve dua ile...
Anladım ki, ne anlatırsam anlatayım, önemli değildi; önemli olan bir cumartesi akşamı evde annemle oturup yârenlik etmemdi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.