Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen "halk" değilsin ki, küçük yargıç. Halkı esas hor gören sensin, çünkü halkın hakkını korumak yerine, mesleğinde ilerlemeyi düşünüyorsun.
Sayın Yargıç, bir Türk olarak, yıllar yılı Kenan Dayımın ahfadı ol-duğumuzu söylediği, meğer yanıldığı, bir diğer Kadızade'nin, III. Murat'ın Şeyhülislâmı Ahmet Şemsettin Efendi'nin, 'Rasat icrasının feleklerin sırlarını öğrenmeye teşebbüs mahiyetinde bir küstahlık' olduğu ve 'rasathane tesis eden devletlerin zeval bulduğu' gerekçesiyle Takiyüddin Efendi'nin Cihangir sırtlarında kurduğu gözlem evini Donanma Kumandanı Kılıç Ali Paşa'ya topa tutturmuş olmasının utancını içimde taşıdım! Şemsettin yobazsa, Takiyüddin de müneccimbaşıydı, tamam. Adamın dört yüz yıl sonra apartman yöneticimiz Nevzat Hanım'ın kolejli kızına yıldız falı açan Asiye Hocanım'dan farkı yoktu, bu da tamam. Diyanet işleri Başkanı olarak, bâtıl inançlara karşı Deniz Kuvvetleri'nden yardım istemiş olmasının '90'lı yılların Türkiyesi'nde yadırganacak bir yanı da yoktu, bu da tamam. Velâkin, kuantum mekaniğinin Schrödinger'inden, Beyaz Cücelerin içyapısını ortaya döken Eddington'a kadar, fizikçi/matematikçi herkes, Hıristiyan azizlerinin, Augustine'nin, Thomas Aquinas'ın, Jean Calvin'in önünde eğiliyorlardı. Bu da beni beynimin kalitesine ilişkin derin bir yeise sürüklüyordu çünkü ne kadar uğraşırsam uğraşayım, 'kader yoktur, işler o anda olu-verir' diyerek, kulun Allah'ından bağımsız bir iradesi olduğunu, insanın tüm fiillerinin yine insana ait olduğunu öne süren Mu'tezile müderrisleriyle Gödel'in eksiklik teoremi arasındaki ilintiyi bir türlü kavrayamıyordum!
Sayfa 352Kitabı okudu
Reklam
Yüreği hem acımayla, hem de sertlikle dolu olarak, bir ağabey, bir yargıç gibi, vurulup yaralananlarla vuranların, ağlayanlarla lanet edenlerin, aç kalanlarla her şeyi yiyip bitirenlerin, kötülüğe katlananlarla ona yol açanların karma karışık süründükleri o içine girilmez mahzenlere inmesi gerekir.
Sayfa 282Kitabı okudu
Grek sahnesinin en üzüntülü kişisi olan mutsuz Oedipus, Sophokles'in elinde en soylu insan diye anlaşılmıştır. Oedipus, bilgeliğine karşın yanılan ve açması bir kimse olarak belirtilmiştir. Oedipus, sonunda, korkunç acıları yüzünden, ölümünün üstünden aşan büyülü, verimli bir gücü kendi kendini yıpratmak için kullanılır. Soylu insan suç işlemez, derin görüşlü ozanın bize söylemek istediği şudur: onun davranışıyla her yasa, her doğal düzen, belki de töresel evren çökebilir. Bu davranışla etkilerden daha yüksek büyülü bir çevre ortaya çıkabilir. Bu etkiler, çöken eskinin kalıntıları üzerinde yeni bir evren kurar. Dine çok bağlı bir düşünür olan ozan bize şunu söylemek istiyor: ozan olarak bize olağanüstü durumda korunmuş bir sorunlar düğümünü gösteriyor, yargıç bu düğümü yavaş yavaş, ilmik ilmik kendi özel yıkımı içinde çözüyor. Gerçek Helen sevinci, bu çatışımlı (dialektik) çözülüş içinde öylesine büyüktür ki, bu nedenle, düşünülen bir bayram alayı bütün yapıtı kaplar, bu topluluk konunun insanı ürperten şu varsayım doruğunu her yerde kırıp geçer. "Oedipus Kolonosta" da engin bir aydınlığa yükselen bu özdeş parlaklığı karşımızda buluruz, gelip çatan yaşlılık yüzünden zavallılığın taşkınlığı önüne dikilir, bu durum onunla ilgisi bulunan herkes için salt acıya katlanış demektir tanrısal bir ülkeden inerek gelen ve bize yönelen kahramanın edilgen salt davranışı içinde en yüksek etkinliğe ulaşan olağanüstü bir parlaklık vardır
"Cehenneminizi yalanlara inanarak yaratırsınız. Eğer ıstırap çekiyorsanız, başkası size çektirdiğinden değil, kafanıza hükmeden zorbaya boyun eğdiğiniz içindir. Zorba size boyun eğdiği zaman zihninizde yargıç ya da kurban kalmaz, artık ıstırap çekmezsiniz."
Sayfa 90 - Ötesi YayıncılıkKitabı okudu
#8Mart
İngiliz yargıç, gece yarısı parktan geçen kızı korkutan adama 7 yıl 7 gün hapis verince, şaşıran gazeteciler sormuşlar: -"Adam kıza elini bile süremedi. Kızın çığlıklarına yetişenler de adamı yakaladılar. Bu 7 yıl, 7 gün çok değil mi?" Yargıcın yanıtı hukuk tarihine geçecek düzeydedir: - "Kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür. 7 yıl, ingiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır." Hikaye doğru mu bilmiyorum ama insan hayatına değer verilen bir dünyada geçiyor olması muhtemel.
Reklam
Adalet Üzerine Özlü Sözler... "Bir toplumda suç varsa, orada adalet yoktur." -Eflatun (M.Ö.427-347) "Hukuk bir gün herkese lazım olur." -Anonim
Yaşam sana çok kötü geliyorsa, öl; talih seni ezmişse, baldıran iç.Acıdan belin bükülmüşse bırak bu yaşamı. Mutsuz mutsuzluğunu anlatsın; yargıç devasını sağlasın; adamın çektikleri bitecektir.
Sayfa 345Kitabı okudu
AÇILMAMIŞ KAPILAR Sevdiğin kentlerin selamı sanki Sülüs kamyon şoförleri Küfi hamallar Anılarhep sonbaharda gibidir astrakan gecede süt yıldızlar Blleğinin yerini tutar kadehindeki Taşlar taş kemerler İvedi sarmaşıklar Hayatını sarsan binbir andan adlarını yıllara veren yargıç krallar Ne varsa yarım kalmış,geleceğindir Bir kez girilmiş sokaklar Açılmamış kapılar Bilir misin iki kökeni var hüznüniyetinin: Çicek durumu aşklar yaprak düzeni siyasalar
Sayfa 205
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.