Zaman sanki yarım bir limon, son damlasına kadar sıkmak gerek.
Sayfa 251Kitabı okudu
Gecenin Örtemediği Şehir Kudüs 'Seyr-i Aşk' ~ Nalan Güven
Kariye Müzesi'nde duyduklarıyla yola düşen Doktor Aslı...
Çocuk hasretiyle yanarken derdine derman olacak yerin Gecenin Örtemediği Şehir'de Kudüs'te olduğunu umarak yollara düşen lakin gittiği yerde asıl eksiğinin bambaşka olduğunu anlayarak gerçek aşka ulaşan Aslı...
Kudüs bir aşktı. Sabırla, çileyle, zorlu sınavlarla çevrili ama vazgeçilmesi imkansız bir aşktı.
Müslümanların kanayan yarasıydı. Peygamberler şehriydi. Gideni de gidemeyeni de hep yarım bırakan yerdi Kudüs. Üç kutlu mabetlerden birini sinesinde taşıyan Kudüs.
Ve şimdi 2 milyarı aşkın Müslümana rağmen sahip çıkamadığımız, yalnız bıraktığımız Kudüs.
Kitap ilk sayfalarından itibaren merak uyandırarak okuru içine çekiyor. Kudüs'teki çaresizlikleri anlatırken üzüyor, düşündürüyor. Ama en çokta utandırıyor.
Çok beğenerek okuduğum bir eser oldu. Yazarın kalemine sağlık.
Elbet sana geri döneceğiz ey limon dallarının altındaki şehir.
"Buranın asıl sahibi sizlersiniz. Her gün iki kişiye dua ederiz; Kanuni Sultan Süleyman ve Abdülhamid Han. Gün gelecek burası yine asıl sahibini bulacak. O zaman zulmün yerini adalet alacak, hosgörü alacak."
şimdi caddelerdeyiz ya da alanlarda
çoluk çocukmuş arkadaşmış
masanın üstünde zeytin çekirdeği
dolu bir tabak yanında sıkılmış bir limon
görkemli bir taze yarım ekmek
gittiğin her yere taşıdın bunları
şimdi kim ne yapacak ha
bütün hüznün elinde kaldı devredemedin
paylaşamadın bile otobüs yolcularıyla..
Şekerli kurabiyeler:)
°1.5 su bardağı toz şeker
°150 gr tereyağı (saf İrlanda tereyağı kullanılır)
°2 yumurta
°2 yemek kaşığı süt
°1 çay kaşığı limon özü
°3-1/4 su bardağı un
°2.5 çay kaşığı kabartma tozu
°Yarım çay kaşığı tuz
Şeker ve tereyağını birbirine geçene kadar yoğurun. Yumurtaları, sütü ve limon özünü ekleyin. Hepsini birlikte iyice yoğurun. Başka bir kaba; un, kabartma tozu ve tuzu koyun. Yavaş yavaş tereyağ ve şeker karışımını bu karışıma ekleyerek yoğurun. Eşit büyüklükte parçaları kaşıkla kopararak, pişirme kağıdına koyun. 12-15 dakika, 350 derecede fırında pişirin.
Yakamoz kitapKitabı okudu
"Canım artık bizim bu evden, bu hayattan birlikte çıkmamız lazım," diye fısıldadım. “Hayat kısa, günler yıllar inatlaşarak geçiyor. Artık bizim birlikte başka bir yere gidip mutlu olmamız lazım." Füsun sözlerimi hiç duymamış gibi yapıyordu, ama Limon kısacık
bir cik cik cik ile bana cevap verdi. "Artık korkacak, çekinecek bir şey de yok. Sen ve ben, ikimiz, bu evden birlikte çıkıp başka bir yerde, başka bir evde, bizim evimizde hayatımızın sonuna kadar mutlu olalım. Yirmi beş yaşındasın, önümüzde daha yarım asırlık hayat var Füsun. O elli yıllık mutluluğu hak etmek için son altı yılda yeterince çile çektik! Artık ikimiz birlikte gidelim. Yeterince inatlaştık artık."
"Biz inatlaşıyor muyuz Kemal, hiç haberim yok. Elini oraya koyma, kuş ürküyor."
"Ürkmüyor, bak elimden yiyor. Onu evimizde baş köşeye yerleştireceğiz."
"Babam merak eder şimdi," dedi, sırdaşça bir edayla, dostça.
Ertesi perşembe gene Hitchcock'un çektiği Hırsızı Yakalamak'ı seyrettik. Film boyunca Grace Kelly'i değil, Füsun'un ona bakışını izledim. Güzelimin boynundaki mavi damarın atışından elinin sofrada kıpırdanışına, saçlarını düzeltişinden Samsun sigarasını tutuşuna kadar her şeyinde, yıldız prensese ilgisini görüyordum.
Sayfa 397 - Yapı Kredi Yayınları, 36.Baskı, Eylül 2023
