❝
Görüldüğü gibi bu hikâye, Sümer ve Tevrafta birbirine oldukça paralel.
İkisinde de bir Tanrı bahçesi, dikilmiş ağaçlar, bahçeden su çıkarılması,
yasak meyvenin yenmesi, lanetlenme. Sümer'de kaburgayı iyi etmek için
Tanrıça yaratılıyor; adı Kaburganın Hanımı. Hikâye Tevrat'a geçerken kadın
kaburgadan yaratılmış ve adı Sümer'deki
"Düşmedi mi Âdem göklerden,
Ebedî olan cennet yurdundan,
Eli yasak bir elma kopardı diye.
Bense, ey fâni dünya
Koparmayacağım hakir lezzetlerini
Ruhumu bir olan Allah'a adadım ben
Cihat, mücadele şehadettir benim talebim."
°°°
Ey dünya
Dönsen de bana dönmesen de Fark etmez
Artık kalbım sana bağlı değil çünku
Bitti sana deliler gibi aşık olduğum zamanlar,
Anladım ki sen hakikat değil, bitecek bir hayalsin
Kesinlikle sonu gelecek bir hayal....
Düşmedi mi Adem göklerden.
Ebedi olan cennet yurdundan,
Eli yasak bir elma kopardı diye.
Bense, ey fani dunya
Koparmayacağım hakir lezzetlerini
Ruhumu bir olan Allah'a adadım ben
Cihat, mücadele, sehadettir benim talebim
°°°
Dinler Adem ve Havva'nın yasak elmayı yedikleri için cennetten
kovulduğunu söyler. Efsane, insana şunu der gibidir aslında: Sana bü-
tün bir cenneti versek bile sen bir elma fazlasını istersin.
Dinler Adem ve Havva'nın yasak elmayı yedikleri için cennetten kovulduğunu söyler. Efsane insana şunu der gibidir aslında: Sana bütün bir cenneti versek bile sen bir elma fazlasını istersin. İnsan ruhunun en temel eğilimine, tamahkarlığa işaret eden bu efsane insanın bu dünyada vazgeçmeyi becerdiği ölçüde yeniden cennete kavuşacağını müjdeler. Acaba?