"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Bu dünyada ne kadar yasak varsa yapalım.
Suçu havvaya atarız.
Sen elma değilsin, ama güzelsin.
Sorarlarsa suçu tanrıya atarız, güzel yaratmış.
Bu dünyada neye olmaz dedilerse olduralım.
En kötü, suçu üstleniriz.
Bazı yazarlar vardır, 'yazmak' eylemi onların hayatıdır. Gerçek bir kitap yazmak için ciddi fedakarlıklar yaparlar. Ünlü yazarların popüler kitaplarını okumamış olsanız da mutlaka duymuşsunuzdur. Ama bazı kitaplar vardır ki, asla hak ettikleri yerde değillerdir. Mesela Dostoyevski deyince herkesin aklına elbette Suç ve Ceza gelir, ama Yeraltından
"Adem de bir insandı topu topu; her şeyi anlatmaya yetiyor bu...
Elmayı elma diye değil yasak olduğu için istemişti. Gerçek yanlış, yılanı yasak etmemekti.Yılan yasak olsaydı, elma yerine onu yerdi Adem..."
Vahşet nedir? Sınırları var mıdır?
Keyifle okuyacağınız bir inceleme yazmayı çok isterdim, size güzel şeyler anlatmayı, tarifsiz duygulardan bahsetmeyi.
Üzgünüm, çünkü 15 yaşındaki bir kız, sokaklarda oyunlar oynaması gereken bir kız, saçlarını annesine ördürüp okula gitmesi gereken bir kız, güzel güzel elbiseler giyip seke seke gezmesi gereken
Yazarın birçok romanını okuduğum Haziran ayı boyunca benim en çok dikkatimi çeken kitabı İsa'ya Göre İncil olacak sanıyordum. Fakat erken konuşmuşum. Çünkü bomba etkisi yarattı bende Kabil! Yazarın ölmeden önce yazdığı son roman olması da cabasıydı tabi.
Yasak elma ile başlayan cennetten kovulma serüvenini üç çocuk ile taçlandıran Adem ile Havva