Marx'ın "Genel Kapitalist Birikim Yasası"nı ele aldığı bölümünden birkaç satır aktaracağım: “Fabrikalarda genç erkek işçiler, erkeklik çağına varmadan önce tükenip gitmektedirler; ondan sonra çok küçük bir azınlığı endüstrinin işine yarayacak durumda kalmakta, onun için de pek çoğunun işlerine son verilmektedir. Daha sonra bunlar,
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu
_Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder.
******
_Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
1-) Sâd... Hakikatini hatırlatıcı Kur’ân!
2-)Bak kendilerini şerefli sanan o hakikat bilgisini inkâr edenler, hakikatlerinden kopuk bir yaşam içindedirler!
3-) Onlardan önce, nice nesilleri feryat figan içinde helâk ettik! Artık kurtulmaları mümkün değildi!
4-) O hakikat bilgisini inkâr edenler, kendi aralarından bir uyarıcının kendilerine
Afet İnan da, Atatürk'ün biliminden maneviyat devşirmeye çalıştığı fikrine iştirak edet.Ona göre Atatürk,"Her münevver toplantısında ilim ve fen yolunun, maneviyat için kaynak olduğunu” söylemektedir.103 Bu hususta ise belirli bir başarı yakaladıgı yadsınamaz:
“Resmi Türkiye” farkında olmadan ve istemeden yeni bir din yaratmıştır.
Sırtında bavuluyla 35-40 sene önce "köyden indim şehre" kıvamında İstanbul'a gelmiş, ama 50 tane, 100 tane dairesi var. Bu parayı para yapma, biriktirme de öyle bir hastalık ki o da aynı şekilde karakterini değiştiremiyor ve hâlâ biriktirmeye devam ediyor. Yaşam standardını neredeyse hiç değiştirmiyor. 65-70 yaşına geldiğinde bankada 200 daire parası var yahut gerçekten 200 dairenin sahibi, ama hâlâ tatile gitmiyor, hâlâ kaliteli beslenmiyor, hâlâ ayakkabısını en ucuzundan giyiyor. Şimdi bu iki yaklaşım da çok yanlış