42 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Rainer Maria Rilke dünyaca ünlü Duino Ağıtları'nı ruhsal durumunun çok da iyi olmadığı bir dönemde 1912 yılında Duino Şatosu'nda yazmaya başlamıştır. Eserin tamamlanması I. Dünya Savaşı'ndan dolayı on yıl sürmüştür. 1922 yılında tamamlanan eser on ağıttan oluşmaktadır. Ağıtlarda hissedilen duygu, yaşama arzusu ve ölüm korkusudur. Şiirleri ağır, kasvetli bir duygu bırakıyor benim üzerimde. Yaşadıkları ve hayata bakış açısının şiirlerine yansıdığını görebiliyoruz. "Çiçek açmanın da, solmanın da bilincindeyiz." "Oysa ki acılar kışın dökülmeyen yapraklarımızdır bizim, her daim koyu anlam yeşilimiz"
Duino Ağıtları
Duino AğıtlarıRainer Maria Rilke · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20152,460 okunma
Bu da son bakış yaşama Ne yaşadım dersen Koca bir yalan Koca bir rüya Öyle deme bana Gidecem elbette Hem de sensiz Kıyamam elbette sana Ama unutma Ayrılık daha zordur Ölümden Tunebuni
Reklam
Bir keresinde tekerlekli sandalyeye bağımlı bir adamla ilgili bir hikaye duydum. Kısıtlanmanın zor bir şey olup olmadığı sorulduğunda adam, "Ben sandalyeme mahkum değilim," diye karşılık vermiş. "Sandalyem beni özgürleştiriyor. O olmasaydı yatağa bağlı yaşardım ve evimden asla çıkamazdım." Bakış açı­sındaki bu kayma, her günü yaşama şeklini tamamen değiştirmiş.
432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Hayatlarını "deney" olarak yaşamayanlara..!
"İnsan sonsuza dek yaşayacaksa, kalbiyle yaşamalı." (syf:346) Bu alıntısıyla birçok düşüncemin oturduğu bir kitaptı kendisi. Uzun ya da kısa ne kadar yaşarsa yaşasın kalbiyle yaşamalı bence insan. Kitap tam anlamıyla bu tema üzerinde durmuyor tabii ki bu benim kendi çıkarımım, kitaba kendi bakış açım. Kitap aslında üç farklı
Parfümün Dansı
Parfümün DansıTom Robbins · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma
331 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Bu kitap insanın hayatına, hayatı yaşama şekline kesinlikle etki eden bir kitap. İnsanlar buradaki bu sert koşullar, anlatılanlar, değerini anlamak bazı şeylerin, karakterlerin gerçekçiliği, vs ne buldularsa bana bunu mutlaka oku demişlerdi. İyi ki diyorum iyi ki okudum bu kitap insanın hayatında iz bırakanlardan kesinlikle. Sadece tek bir kadının başından sonuna değişmeyen bir şekilde görmeye devam etmesi de çok gizemliydi. Orada verilen mesajı da bizzat yazarın kelimeleriyle, bakış açısıyla anlamak isterdim. Bunu çok merak ettim. Ama cevaplanmayan sorular, yarım bırakılan detaylar bir işin üst seviyelerde olduğunu gösterir. O sebeple herkes kendi cevabını bulur ya da bulamaz onu da oracıkta bırakıyorum. Bitirdiğim için sonunun güzel bittiği için mutluyum. ve de Görüyorum.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,2bin okunma
İyi bir kitabın kriteri neydi? Yaşama dair öğeler barındırması. Öylesine söylenmiş sözler değil, derin bir bakış açısıyla dürüstçe yazılması. -Yaşamı anlayan bir yazar tarafından yazılmış bir kitap olması. Anne ve kızıyla, anne ve oğluyla, kişinin kendisiyle ilgili kitaplar. Dünyaya dair, insana dair kitaplar. Yazarın engin anlayışının okuyucunun kalbine dokunması; o dokunuşun, okuyucunun hayatı anlamasına yardımcı olması. Bir kitabı güzel kılan, işte tam olarak bu nitelikler değil miydi?
Reklam
Gençliğin bakış açısından bakıldığında hayat sonsuz derecede uzun bir yolculuktur. Yaşlılıktan bakınca da çok kısa bir geçmişe benzer. Gemiyle uzaklaştığımızda kıyıdaki nesneler daha küçük, tanınması ve ayırt edilmesi daha zor hale gelirler. Aynı şekilde olaylar ve etkinliklerle dolu geçmiş yıllarınızı da tanıyamazsınız.
Sayfa 338 - Schopenhauer, Parerga and Paralipomena cilt 1 s.483Kitabı okudu
Velayet-i Fakih (Fakih’in velayeti veya yönetimi) ilkesi İran İslam Cumhuriyetinin temelini teşkil eden kuruma ve kurumun başında bulunan Veliy-i Fakih’e işaret eden bir kavramdır. Fakihlerin yönetimi teorisi, esas olarak Şii İslam anlayışı ile Sünni İslam anlayışı arasındaki temel farktan ve Şiiliğin Sünnilikten ayrıldığı noktadan mülhem ortaya
Sayfa 52 - Velayet-i Fakih: Makam-ı Muazzam-ı Rehberi (Büyük Önderlik Makamı)Kitabı okudu
Bir çocuğun en büyük rol modeli, ona hayatı öğreten anne-babasıdır. Hayatı, yaşamı onlardan öğrenir. Çocuğun bakış açısını ailesi belirler. Yaşama, insanlara, eşyalara, doğaya ve bu hayattaki daha sayamadığımız herşeye bakış açısı ailesi tarafından belirlenir. Bu sebeple eğer ki çocuklarınız varsa ya da anne baba adayı olmayı düşünüyorsanız, çocuklarınızı bilinçli yetiştirin. Onlara hayatta paradan, mal, mülkten, zevklerden daha önemli şeyler olduğunu öğretin. Onlara, insanlığın, ahlâkın, edebin, karakter ve şahsiyetin, saygı ve sevginin daha önemli olduğunu öğretin. Okumanın izlemekten daha faydalı olduğunu, genel kültürün, tiktok videolarından çok daha önemli olduğunu, patavatsız ve saygısızca konuşmanın asla havalılık ya da karizma olmadığını öğretin. Ve unutmayın ki; onlar sizi örnek alıyorlar. Bunun bilincinde hareket edin. Önce kendinizi değiştirin ki, çocuğunuz da değişsin. Önce kendiniz düzelin ki, çocuğunuz da düzelsin...♡
Yiğit

Yiğit

@Yiqitar
·
16 Nisan 00:37
Çocuklar
Tablet ve televizyon gibi yapay şeylerle büyüyeceğine, henüz küçükken doğal yaşamın tadını verin ona. Mum ışığında masallarla uyutun. Sürekli sarılın, sürekli öpün, güldürün, en iyi arkadaşı siz olmaya çalışın. Günümüz çocukları gibi olmamayı öğretin. Annesine "kes sesini" diyemeyeceğini, 18 e girdi diye her şeyden muaf olamayacağını öğretin. Gösterişli bir küpe yerine, bunların küpe olması daha yaraşırdır.
Yiğit
Yiğit
·
Puan vermedi
Su Adamı ( Ihtiandr ) hakkında yerel söylentiler çıkar, yeni ve bilinmedik olan, tasvir edilmeye, tanınmaya çalışılırken farklı bakış açıları ortaya atılır.. Söylentiler üzerine, bilim insanlarının yaklaşımları ve değerlendirme tarzlarına karşı, yerlilerin, balıkçıların, din adamlarının görüşleri yer almaktadır. Yaşlı yerli'ye göre,
Su Adamı
Su AdamıAleksandr Belyaev · İthaki Yayınları · 20173,466 okunma
Reklam
Bir başarısızlığı kalıcı bir şey olarak görüp hayatınızdaki her şeye gölge düşürecek kadar büyüdükçe, anlık bir yenilgiyi sürekli bir umutsuzluk kaynağına dönüştürmeye eğilimli olursunuz. Oysa Tanrıya ve ölümden sonraki yaşama inanmak gibi daha geniş bir bakış açısına sahipseniz, işinizi kaybetmiş olmak sadece geçici bir yenilgi olarak kalır.
Sayfa 302Kitabı okudu
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
Bakış açısı
Kanaatime göre dünyada iki tür insan yapısı ya da bir başka ifade ile insan anlayışı var ve her gün bunlarla karşı karşıyayız. Birincisi insan yapı olarak ya Reaktiftir, ya da proaktif . Reaktif yapıya sahip olan insan; her olayda suçu, bahaneyi kendisi dışında, eşinde ya da sevgilisinde, iş yerinde ya da patronunda, okulunda, müdüründe ekonomide, siyasette, hükümette vb bulur. "Ben ne yapabilirim ki, olmuyor, yapamıyorum, asla yapamam" mantığı içinde hareket eder. Hiç bir çözüm yolu aramak için uğraşmaz bir ömür boyu.Bahaneler ve suçlamalar arkasına saklanır durur. Proaktif yapıya sahip olan insan ise; olumsuz bir durum olduğunda önce sorumluluğu kendinde davranışlarında arar. Hep çözüm odaklı olur. Beynini her an diri ve canlı tutarak düştüğüm yerden yeniden daha güçlü olarak ayağa kalkar ve yoluna devam eder. Önce kendine sonra da çevresine ve hatta bütün dünyaya yaşama zevki, başarı, moral verme, çalışma, inanma vb güzel hasletleri kazandırmaya gayret eder. Bir ömür boyu . Bu insanlar , benim tabirimce "Farklı farkında ve ezber bozan insanlardır. ' KK
Çocukluk döneminde aile sistemi bize ne öğrettiyse onu doğru kabul ederiz. Aile sisteminin dünyaya bakış açısına gö­re, kim olduğumuz hakkında kararlar alır, diğer çocuklarla ve insanlarla olan ilişkilerimize yön veririz. Toksik anne-babalara sahip çocuklar, “Kimseye güvenemem,” “Sevilmeye layık deği­lim,” “Bir baltaya sap olamayacağım,” gibi çıkarımlarda bulu­nabilirler. Bu çıkarımlar hayata yenilgiyle başlamanıza sebep olur ve değiştirilmeleri gerekir. Küçük yaşta verdiğiniz kararla­rı, yaptığınız çıkarımları değiştirebilirsiniz; ama önce hissettiklerinizin, düşüncelerinizin, doğrularınızın ve yaşama biçimini­zin ne kadarı aile sisteminiz tarafından şekillendirildi, onu keş­fetmeniz gerekir.
Hayatımızın yaşanır olup olmadığına karar verecek olan sadece biziz, bakış açımızla ve ideallerimizle. Bizim hayatımızı yaşamayan insanların eleştirileri; benim, onların hayatını yaşama ihtimalim kadar umurumda. ❤Kendimi seviyorum.❤😊
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.