Umut dediğimiz duyguda açıklanmaya muhtaç bir tuhaflık olduğunu düşünmüştür. "Bir umuttur yaşamak", gibi laflarla yüceltildiğini görürüz sık sık. Oysa aslında, aklın, geleceğe ait bir olasılığı ya da gerçektekinden farklı algılamasından başka bir şey değildir. Beklediğimiz, arzu ettiğimiz sonucun gerçekleşme olasılığını olduğundan yüksek sanma eğilimindeyiz. Rulet denilen oyunun rafından oynanabiliyor olması bile bunun için yeterli kanıttır. Peki neden böyle bir şey var? Neden insan, küçük bir olasılığı, sırf gerçekleşmesini çok istediği için olduğundan büyük görüyor? Bir de adına "umut" diyerek methiyeler düzüyor? Belki de durum tam olarak böyle değildir. Burada sadece olasılığın büyüklüğü değil ona karşı duyduğumuz istek de denkleme katılmalı. Aslında dikkate almamız gereken bu ikisinin çarpımıdır.
Sayfa 134Kitabı okudu
"Umutsuzluğa düşme, hatta umudunu yitirmediğin şey­ lerden bile; sen, olanakla­ rının sonunun geldiğini sa­ nırken bakarsın yeni güçler belirir. Yaşamak denilen şey de budur... Yağmura bırak kendini; bırak yağmurun çelik okları vücudunu delip geçsin. .. Ve her şeye rağ­ men orada kal; seni ansızın sonsuz ışığına boğacak olan güneşi dimdik bekle."
Sayfa 7
Reklam
“Evet, Ester çare arıyor. Seninle birlikte olmak için çare arıyor. Elbette kendi mutluluğu için yapıyor bunu, çünkü seni seviyor, seninle yaşamak istiyor. Biliyor ki sen siyasete bulaştıkça uzaklaşacaksınız birbirinizden. Paris’e de bunun için gitmek istiyor. Belki de bütün bu olanları çok önceden sezinlediği için... Evet, çocukça bir fikre sahip, sanatın sizi kurtaracağını zannediyor. Sen romancı olacaksın, o şair... Ve sanatın ve aşkın şehri Paris, kendi öz çocuklarıymış gibi bağrına basacak sizi. Ne Yahudilik ne Müslümanlık, adına kültür denilen bambaşka bir din. İşte o zaman ortadan kalkacak sizi ayıran her şey...
Yaşamak denilen şeyin gerçekte ne olduğunu hep merak etmişimdir. İnsanlara hiç sorulmadan bir yaşam armağan edilmiş, ellerine bir senaryo verilmiş sanki. Herkes kendisine armağan edilen bu senaryoyu yaşam denen şey hâline çevirmek için ne kadar da çabalıyor? Binlerce insan, yanı başında duran başka bir insanı hiç merak etmeden kendi hayatını devam ettirmeye çabalıyor.
Yaşamak denilen şey çok tuhaf, diye düşünür gülmesi biterken. Bazı olaylar geçtikten sonra bile, onca korkunç şeye maruz kaldıktan sonra bile, insan yiyor, içiyor, tuvalet ihtiyacını görüyor, yıkanıyor ve yaşamaya devam ediyor. Hatta kimi zaman kahkahalarla gülüyor.
Sayfa 144
İnançları Yaşamak
Tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de kişinin inandığı şekilde yaşamasını engellemek için zora başvurulduğu, kaba kuvvet kullanıldığı görülmektedir. İlk Hristiyanlar sırf inançlarından ötürü Roma vatandaşlarının korkunç zulümlerine maruz kalmışlardır. Hazret-i İsa'ya inanmış bir Hristiyan'ın aslanlar tarafından parçalandığını ya da
Sayfa 28 - İz Yayıncılık
Reklam
667 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.