Dün gece konuşurken isyan edercesine susuyordun
Yanlış insanların yazdığı masalların enkazı altındaydın
İntihar süslü tüm aşk elbiselerini giymek istiyordun
İki dudağının arasına saklıydı ruhundan çıkan sözcükler
Islak parıltısı geceyi aydınlatan biricik göz bebeklerinle
Beyninin içindeki bebek hiç bu kadar yanlız
Kalabalıklarla yaşamak zorunda kalmamıştı
Her saniye hayata tekrar bağlamaya çalıştıkça
Rahminin kordonunu elleriyle kesmek isteyen
Hiç yaşamadan ölü doğan bir bebek gibiydin
Sabahı beklerdin şehir ışıklarıyla kalbinin balkonunda;
Her zaman duyardın mavi kelebeklerin kanat seslerini
Varoş sokakların en karanlık titrek sokak lambalarıyla
Umudu yeniden öğrettin kalbindeki göğün aşk yeminine