"ya kalbim bir gün artık çarpmazsa?" diye sordu momo. "o vakit, senin için zaman da biter, çocuğum" diye cevapladı hora Usta. "bunu şöyle de açıklayabiliriz: zaman içinde günler, geceler, aylar ve yıllar boyunca geriye doğru giden aslında sen kendinsin. bir gün çıkıp geldiğin o sihirli kapıya doğru yaşamın boyunca geri gidiyorsun ve sonunda da yine oradan çıkıp gideceksin." "ya öbür tarafta ne var? " "işte orada, bazen taa içinde duyduğunu söylediğin müziği bulacaksın. ama artık sen de o müziğin içindeki bir ses olacaksın."
- "Ya kalbim bir gün artık çarpmazsa?" diye sordu Momo - "O vakit, senin için zaman da biter… Zaman içinde günler, geceler, aylar ve yıllar boyunca geriye doğru giden aslında sen kendinsin. Bir gün çıkıp geldiğin o sihirli kapıya doğru yaşamın boyunca geri gidiyorsun ve sonunda da yine oradan çıkıp gideceksin." - "Ya öbür tarafta ne var?" - "İşte orada, bazen taa içinde duyduğunu söylediğin müziği bulacaksın Ama artık sen de o müziğin içindeki bir ses olacaksın." - "Sen ölüm müsün?"… - "İnsanlar ölümün ne olduğunu bilselerdi ondan hiç korkmazlardı. Korkmayınca da kimse onların yaşam zamanını çalamazdı." - "Öyleyse onlara bunu söylemek gerekir." dedi Momo - "Öyle mi dersin? Ben onlara zamanı dağıttığım her saat başı söylüyorum ama korkarım ki onlar işitmek istemiyorlar. İnsanlar kendilerini korkutan şeylere çok daha çabuk inanıyorlar. Bu da bir bilmece."…
Sayfa 179 - Kabalcı Yayıncılık
Reklam
Ismuth, titreşimsel enerjiyi herkesin kullanabilme yeteneğine sahip olduğunu ve onu birlikte kullandığımızda onun ne kadar güçlü olabileceğini anlattı. Jeremy'nin yaşamında Ismuth enerji göndermenin bir yolu olarak müziği seçmişti. Ismuth fiziksel varoluşun bazen nasıl enerji formu aldığını da anlattı. Müzik onu bypass etmenin ve dünyaya uyumu getirmenin bir yolunu sunuyordu: Çalmaya başladığım zaman, o benim. Müzik pencereden sakinliğin içine bakmak gibidir... Çaldığım zaman, o herkes içindir. O başka bir şekilde işleyen gel-git gibidir. Ben bedeni pas geçip doğruca ruhun içine girebilirim.
Sayfa 207
Görmesini bilenler için müzik görülür, hatta dokunulur bile ona.
Müziği severim ben. Vazgeçemediğim tek sanat dalı müziktir. Yaşamın özüdür o.
Mutlu, sağlıklı ve iyi anne babaya sahip olarak 17 yaşına gelen çoğu insan, yaşamının güzel yıllarını geride bırakmış olur ve yaşamı sona ererse, büyük acıların verdiği baskılara, kötü deneyimlere ve çılgın yaşamın derinliklerine dalıp yaşamı bir Beethoven senfonisine dönüşmez, ama Haydn'ın küçük bir oda müziği parçası olabilir. Bu da birçok insana nasip olmayan bir şeydir.
Toplumsal kişilik toplumun etkileme araçlarıyla, yani eğitim sistemi, dini, edebiyatı, müziği, esprileri, görenekleri ve hepsinden çok ailelerin çocuk yetiştir­ me yöntemleriyle beslenir, desteklenir. Bu sonuncu un­ sur çok önemlidir. Çünkü bireyin kişilik biçimlenişi yaşamın ilk beş altı yılında büyük ölçüde oluşur. Ama ailelerin etkinliği klasik psikanalistlerin inandığı gibi özde bireysel ve rastlantısal değildir. Ana-babalar ön­ celikle toplumun görevlileridir; hem kendi özyapılan, hem de eğitim yöntemleri aracılığıyla. Aralarındaki farklar azdır, bu farklılıklar da genellikle toplumsal olarak istenen toplumsal kişilik matrisini yaratmada­ ki etkinliklerini azaltmazlar
Reklam
241 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.