Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cenazede müzik... Bir ölüye yapılacak tek şey. Ölen kim ise, onun yaşamının müziği cenazesinde çalınmalı, diye düşündü. Çünkü insana doğumundan ölümüne dek bir müzik eşlik eder. Kimi insanların, hareketli ve neşeli; kimilerinin ise durgun ve ara sıra coşkun oluşu, kafalarındaki müziğe ister istemez uymak zorunda oluşlarındandır. Dengesiz bir yaşamda suç, o kimsenin müziğindedir -ne yapsın; tabii, bir yaptığı öbürüne uymaz. İşte bu uyuma uyumsuzluk denmesidir, kötü olan. Müzikte bir dakika, yaşamın bir yılına denk gelir. Kalın mi notası, palet olarak uzun süre çalınırsa, insanın o yıllarda hiçbir şey yapmadan çakılıp kalması, işten bile değildir. Solo kısımlara geçildiğindeyse, insana bir hareket gelir; kimilerine bir kez, kimilerine ise durmadan -ya da hiç. Cenazede bu müziği dinleyen, o insanın ağrılarını, kıpırdayamazlığını, nedensiz heyecan ve coşkularını anlayabilir; hiçbir şeyi gereksiz bulmaz. Nasıl yaşadığı ancak bu şekilde öğrenilebilir. Neden uzun ya da kısa yaşadığı da; müzik bittiğinde her şey biter çünkü. Nasıl öldüğümüz finalinde belli olur; sancılar ağır ağır tekrarlanarak mı, hiç biteceği yokken noktalanarak mı -en kötüsü bitip bitmediği belli olmadan mı... İşte burada ne konuşma yapılır ne başka bir şey. Üst kata çalacak olan kimseler çıkar; alt katta dinleyiciler bulunur. Müzik bittiğinde, kalabalık sessizce dağılır. Yorgundur... herkes yorgundur bunca sözden sonra.
Bir ölüye yapılacak tek şey. Ölen kim ise, onun yaşamının müziği cenazesinde çalınmalı, diye düşündü. Çünkü insana doğumundan ölümüne dek bir müzik eşlik eder. Kimi insanların, hareketli ve neşeli; kimilerinin ise durgun ve ara sıra coşkun oluşu, kafalarındaki müziğe ister istemez uymak zorunda oluşlarındandır. Dengesiz bir yaşamda suç, o kimsenin müziğindedir - ne yapsın; tabii, bir yaptığı öbürüne uymaz. İşte bu uyuma uyumsuzluk denmesidir, kötü olan. Müzikte bir dakika, yaşamın bir yılına denk gelir. Kalın mi notasi, palet olarak uzun süre çalınırsa, insanın o yıllarda hiçbir şey yapamadan çakılıp kalması, işten bile değildir. Solo kısımlara geçildiğindeyse, insana bir hareket gelir, kimilerine bir kez, kimilerine ise durmadan - ya da hiç. Cenazede bu müziği dinleyen, o insanın ağrılarını, kıpırdayamazlığını, nedensiz heyecan ve coşkularını anlayabilir; hiçbir şeyi gereksiz bulmaz. Nasıl yaşadığı ancak bu şekilde öğrenilebilir. Neden uzun ya da kısa yaşadığı da; müzik bittiğinde her şey biter çünkü. Nasıl öldüğümüz finalinde belli olur; sancılar ağır ağır tekrarlanarak mı, hiç biteceği yokken noktalanarak mi - en kötüsü bitip bitmediği belli olmadan mı...
Reklam
F r a g m a n l a r I.Biz yaralı bir toplumuz. Koskoca bir gövde kesile biçile, orasından burasından koparıla koparıla iki yüz yıldır durmadan kanıyor;- sadece gövde mi, geçmişin ruhu da! Bu, bir ruh kanamasıdır ve cehaletle pansuman yapılarak iyileştirilmeye çalışılıyor… II. Hüzünle düşünmek! Doğu’ya özgü müdür;-sanmam! Ben öteden beri
Yaşamın asıl kaynağı sevgi olmalı. Sevmeden hiç bir şeyin anlamı yok. Sadece insanları değil; bir çiçeği, hayvanı, yemeği, kıyafeti, müziği, filmi, kitabı, dansı ve şiiri kısaca canlı cansız hayatımızda yer alan her şeyi az çok sevmeli onlara anlam katıp hayatımıza renk vermeliyiz. Ve biliriz ki sevgi iyileştirir insanı çok sevelim biz…
Müziği severim ben. Vazgeçemediğim tek sanat dalı müziktir. Yaşamın özüdür o.
Sayfa 492 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Zaman içinde günler, geceler, aylar ve yıllar boyunca geriye doğru giden aslında sen kendinsin. Bir gün çıkıp geldiğin o sihirli kapıya doğru yaşamın boyunca geri gidiyorsun ve sonunda da yine oradan çıkıp gideceksin.” “Ya öbür tarafta ne var?” “İşte orada, bazen taa içinde duyduğunu söylediğin müziği bulacaksın. Ama artık sen de o müziğin içindeki bir ses olacaksın.”
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
SON OZAN
SON OZAN Bir inceleme kitabi diyebiliriz. Yazar, Livaneli'nin sanatını ve dünya görüşünü incelemiş ve bunu yaparken, kendi düşüncelerimi de belirgin hale getirmeyi tercih etmiş.Bir kronojiye bagli kalmadan birkac yuzyil önceye veya bes on yıl sonrasina gidip gelerek değısik ve riskli bir anlatim tekniği kullanmis ve bence cok da basarili olmuş.Zira bu teknik dikkati cok diri tutuyor.İnceleme kitabi olmasina rağmen yakin tarihe ışik tutan yani ile çok faydali bilgi kitabi da oluvermiş. Yazar seninle konusuyor ona göre hazirlikli ol.Hos sohbet yani.Kendisini Anadolu' daki kultür meleklerinden biri hatta Kiramen Kâtibin meleklerine benzetiyor.İçinde yasadigimiz külturun bir yazici meleği. Evet gelelim Son Ozan'a. Işkence sesleri duyulan ıslak hapishane hücrelerinden Cumhurbaşkanlığı saraylarında ağırlanmaya, sahte pasaporttan Birleşmiş Milletler kırmızı Büyükelçi pasaportuna, sürgün ezikliğinden bir milyon kişilik konserlere, kuyu dibinde kalmış bir taş yalnızlığından parlamento üyeliğine, uluslararası dostluklara uzanan bir hikaye. Barışın , insan sevgisinin ve özgürlüğün simgelerinden biri olan Son Ozan Livaneli'ye kitapları , müziği ve devrin politik olaylarının sosyolojik yaşama etkisi ile insana dokunan, insanın zihnini tazeleyen bir çalışma . Suikastlerle, darbelerle, sürgünlerle ve dahi basarilar ödüllerle geçen, elli yıllık bir yaşamın öyküsü. Halk için üreten bir ozanın yaşamına ışık tutan, harika bir kitap. #SonOzanLivaneli Tebrikler @zaferxkose
Son Ozan Livaneli
Son Ozan LivaneliZafer Köse · Mevsimsiz Yayınları · 200724 okunma
431 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.