Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öleceğimi bilsem bile, diye düşündüm. Beni öldürse bile ve Oswald tetiği çekse ve milyonlar ölse bile. Ne olursa olsun. Çünkü bu olay şimdi yaşanıyor. Çünkü söz konusu olan onlar.
368 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
67 günde okudu
Muazzam bir eserdi.. Psikolojik olarak çok etkili ve sarsıcı bir hikayesi vardı... Dünyanın ne kadar acımasızlıklarla dolu olduğunu anlıyoruz.... İnsanların ne kadar acımasız olabileceğini ve iyiliğin nasıl kaçıp gittiğine şahit oluyoruz ... Hikayesine gelecek olursak , Bobby Bailey adında bir genç var, kendini ABD ordusuna gönüllü olarak yazdırmak istiyor.. Ama problem tam olarak burada başlıyor... Bobby bir sürpriz bekler , Nazilerin Almanyasından kalma Prometheus projesine gönüllü olmamasına rağmen onun kurbanı olmaya zorlanır... Ve bizim geçmişte kalmayıp önüne bakmaya çalışan Bobby geleceğini riske atılacak bir projenin deneği haline gelir... Ve aslında saf iyi niyetli ve masum olan gençimiz... Zalimler yüzünden canavara dönüşmesine şahit oluyoruz... O kadar canavara dönüşüyor ki artık suçları bile ona atılacak kadar acınacak halde olmasına rağmen zalimlerin kurbanı olarak birilerinin ölümü onun üzerine atılıyor... Sanki kötü oymuş gibi sanki bir şey olmamış gibi bütün suçu birileri tarafından canavara dönüştürülen masum bir gence atılıyor... Ve aile içinde olumsuz ve acımasız olaylar da cereyan ediyor ... Bobby'nin hayatı her geçen gün zorlaşıyor... Bir tek teğmen Mcfarland desteklemeye çalışıyor... O da zamanında kurtaramadığı Bobby çok etkileniyor ... Trajik olaylar bitmiyor ... Çok sarsıcı bir hikaye olmuş... Bobby'nin hal tavırları o kadar üzücü ve sarsıcı ki, insan okumak için psikolojik olarak hazır hissetmesini gerektiğini düşünüyorum... Gerçekten büyük bir drama yaşanıyor... Mutlaka her kesin okumasını tavsiye ediyorum ... Bobby'nin bu sarsıcı hikayesini okumak ve görmek çok etkileyiciydi...
Monsters
MonstersBarry Windsor-Smith · Kara Karga Yayınları · 202316 okunma
Reklam
Ne tuhaf geceler yaşanıyor! Onlar sanki genişleyip büyüyor, sen içlerindesin, sıkışmışsın, katılaşıp acımasızlaşıyorsun. Çocukluğundan bu yana bastırılmış o duyguları yeniden yaşamak mı istiyorsun?
Bu kadar şey boşuna yaşanıyor olamaz, mutlaka vardır anlaşılacak bir şeyler.
Küçük yerlerde küçük hayatlar yaşanıyor. Ve bazı insanlar bunda bir sakınca görmüyor. Ayaklarını nereye bastıklarını bilmeyi seviyorlar. Ama sadece başka insanların adımlarını takip edersen, kendi yolunu çizemezsin. Bir iz bırakamazsın.
“Onsuz yaşayamam” deme,seni onsuz da yaşatırım. Yaşanıyor gerçekten de!
Reklam
Kitabı Mukaddes anlatısı dünyadaki ilk savaşın iki kardeş arasında çıktığını öğretir. Habil ile Kabil arasındaki kavga bilinen ilk savaştır. İki kardeş arasında yaşanıyor olması günümüzde dahi savaşın doğasını gözler önüne sermeye yeter. Tüm insanlar eşit yaratılışta, eşit hak ve özgürlüklere sahip olarak, dünyanın tüm nimetlerinden eşit pay sahibi sıfatıyla dünyaya gelir. Bu da onları aynı gezegenin çocukları olarak kardeş kılmaya yeterlidir. Oysa savaşlar hep düşman kardeşler arasında yaşanır, tüm kavgalar muhakkak mazide bağları bulunan topluluklar arasında cereyan eder. İnsanın karanlık yanı budur. Adliyeler bile bir zamanlar birbiriyle evlenmiş, ortak olmuş insanlarla, aynı atanın varisi olarak yolu mahkeme kapılarına düşmüş kardeşlerle doludur. İnsan dünyayı, onun sunduğu mutluluğu paylaşamayacak kadar kendi özüne tutkundur.
Sayfa 15 - Mahir Ünsal ErişKitabı okuyor
Eurovision finali Norveç sözcüsü Alessandra Mele, İsrail'in finale kalması sonrası çekildiğini açıkladı "Bu gece Eurovision finalinde Norveç'in puanlarını dağıtmam gerekiyordu. Bir soykırım yaşanıyor ve hepinizden ricam lütfen gözlerinizi açın, kalbinizi açın. Özgür Filistin"
Anda yaşamak mümkün değil, ya gelecekte ya geçmişte, ya endişe ya pişmanlık içinde yaşanıyor! Oysa ilahiyatçılar çok net; günahkâr olmanın şartı, hatta tanımı bu. Şimdisi olmayan bir insan.
Sayfa 127 - Metis
Hayatımızdaki Basit Ayrıntıları Anlamlı Kılmak
Japon edebiyatından okuduğum son kitap zihnimi bana Japon edebiyatını sevdirmeye başlatan ilk kitaba götürünce biraz düşüncelerimi toparlamak istedim~ "Hayatımızdaki en basit, en önemsiz şeylere ne kadar anlam yükleyebiliriz ki?"
Cuniçiro Tanizaki
Cuniçiro Tanizaki
'nin
Gölgeye Övgü
Gölgeye Övgü
eserini ilk gördüğümde aklıma gelen sorulardan biriydi bu. Çünkü, yazar
Reklam
296 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Küçük Umutlar hepimizin içinde savrulduğu 2013'ten beri yaşanılan çılgınlıkları romancı gözüyle anlatan bir roman. Yazarın kadın yazarlar ile ilgili çalışmalarından öğrendiklerinin de metnin yer yer sert olmasına katkısını görüyoruz. Tabii, hiçbir şey bu çılgınlıkları bire bir deneyimleyen bizlerin gerçekleri kadar sert olamaz. Ancak, romanı okurken şunu düşündüm. Bu ülkede öyle şeyler yaşandı ve yaşanıyor ki hayatın kendisi yazıldığında kurguda olsa yok artık diyeceğimiz şeyler bunlar. Romanın özelinde konuşursak üstkurmaca çok başarılı kullanılmış. Hatta bir yerde romanın kahramanı kendi bölümünü kendi yazma seviyesine geliyor. Tanpınar'ın Suat'ının tartışıldığı yerlerde de yeni sorgulamalar görüyoruz. Bu roman bizi yaşadığımız gerçeklerin içine daldırıp daldırıp çıkartırken kurmaca bir eseri okumanın zevkinden de mahrum bırakmıyor . Küçük Umutlar şaşırtıyor, şaşırtırken de keyifli bir okur serüveni yaşatıyor.
Küçük Umutlar
Küçük UmutlarGönül Kıvılcım · Everest Yayınları · 20244 okunma
Dünyadaki yerimizi belirlerken bazı duygusal riskleri alacak cesareti gösteremediğimiz de, hayatımız olabileceğinden daha kuru yaşanıyor.
264 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
" Kendi kendime şunu diyorum: Yaptığımız şey ortaya çıktığında hepimiz üzgün oluruz. O zaman gerçekten üzgün oluruz. Sorun, üzgün olup olmadığımız değil. Sorun, nasıl bir ders aldığımız. " Baştan sona merakla okuduğum bi kitap oldu. Yazarın daha önce " Barbarları Beklerken " romanını okumuştum o da çok etkilemişti beni. Coetzee, kitaplarında madalyonun her iki tarafını da gösteriyor biz okurlara. Tarafsız mı? Evet, bence tarafsız. Hatta bazen bi anlatıcı olarak da açık ileti şeklinde sunuyor fikirlerini. Hem olumlu hem olumsuz yönleriyle... Utanç, kelime anlamı olarak hepimizin zaman zaman yaşadığı bi duygu. Klasik bir konu olarak başlayan kitapta utancın insanı ıslah etmesi gerektiği değil, değiştirmesi, dönüştürmesi anlatılıyor. Romanda utanç duyulacak iki olay yaşanıyor biri Batı'da diğeri Doğu'da. Ortak nokta ise utanç duyulacak şeyi yaptıktan sonra insanların (erkeklerin demek daha doğru olur) olaya bakış açısı ve içlerinde vicdan azabı duyup duymamaları. Bir kadın olarak kitaptaki erkek karakterlerden tiksindim ve yine bir kadın olarak Lurie'ye sinir oldu. Karakterleri bu kadar gerçekçi yazdığı için de yazarı bir kez daha sevdim. Tavsiye ederim.
Utanç
UtançJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20182,473 okunma
...bugüne değer veren kalmadı. Bugün, zaten yaşanıyor; asıl, geçmişte ne olmuş bakalım?
Sanıyorum lise 2. sınıfa devam ediyorduk. Okulumuzun binası kışlaya yakındı. Bir gün, sınıfımızdan üç arkadaşın (biri bendim) yolu, okulun arka taraflarında bir yere düştü. Burası, kışlanın da yan tarafında bulunan bir dereydi. Orada, hiç de ummadığımız bir manzarayla karşılaştık: giysileri paçavralardan ibaret olan birkaç çocukla birkaç kadın, kışladan atılan kömür ve yiyecek artıklarını topluyorlar, topladıklarını da paçavradan çuvallarına yerleştiriyorlardı. Manzaradan üçümüz de etkilendik. Birbirimize diyecek bir şeyler bulmakta zorlanıyorduk. İtiraf edemiyorduk ki, burnumuzun dibinde böylesi sefaletler yaşanıyor ve biz bu sefaletten habersiz olarak günümüzü gün edebiliyorduk!
Sayfa 142 - İz Yayıncılık 2002 BaskısıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.