343 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Onuncu Köy
Fakir Baykurt'un okuduğum ilk kitabıydı. Cumhuriyet sonrası Köy Enstitüsü mezunu bir köy öğretmeninin ağaya karşı köylüyü uyandırması. Parti aracılığıyla köyden başka bir köye sürgün edilmesi, öğretmenliği bırakıp Ortaköy'e demirci olması. Gittiği köylerde köylüyü etkilemesi ve düzenle çatışması. Kaçırdığı karısı Gülşen'le birlikte sığındığı son ve onuncu köy olan Yaşarköy'de insanların bir sahte imamın safsatalarından sağlıklarından olması, gülmeyi unutmaları. Öğretmenin ya da ustanın köylüyü uyandırması, imamın safsatalarına karşı gerçeklerle yüzleştirmesi. Romanın son bölümünde konuyu tamamen dağıtmış yazar. Bir solukta okunabilecek bir kitap.
Onuncu Köy
Onuncu KöyFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20101,103 okunma
Sözü aldı: "Ben doğru konuşurum! Yalan, mesleğim değildir.Aslım Tefenni köylerinden. Gurbet ehliyim. Asıl işim okulda çocuk yetiştirmek! Birçok köy dolaştım. En son Damalı’da, Ortaköy'de çalıştım. Başı belalı bir adamım. Köy merası sürenler beni sevmezler. Kasabanın güzel yerine konak dikenler, en işlek yerine üç yıl içinde kazandıklarıyla dükkân açanlar, Ali'nin, veli'nin toprağını çarpanlar beni sevmez. Dümenciler, düzenciler, 'Bu böyle gelmiş, böyle gitsin anasını satayım!' diyenler beni sevmez. Bir yıl var ki, çocuk yetiştirmeyi bıraktım. Demircilik zenaatindan anlarım. Ortaköy'de işliğim vardı. Ortaköylüler, benim düzdüğüm demirlerle toprağı daha iyi sürdü, bol ürün aldı. Ağzıma bakıp beylere kafa tuttular, topraklarını kurtardılar. Ben de Yakaköy'den Koca İzzet'in kızına vuruldum; yalan söyleyenin gözü çıksın, kolundan tutup kaçırdım. Damalı'daki adım Hoca; sevmem ya, öyle derlerdi. Ortaköy'de, Usta!... Yaşarköy'de, deminden beri iki komşu 'Delâ' diyor. Doğru konuşursan, sana da deli derler. Anladın mı Alişan? Yalan dedim, gene de derim; kuşlar yalan!..."
Sayfa 327 - Literatür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yaşarköy'ün insanları, gökten gelip kendilerini "yola getiren" kuşları bekliyor. Oysa yola gelecek ne halleri vardı? Bu küçücük derenin içindeki çetin dünyaya ayak bastı basalı, "Aman günah olur! Aman kabahat olur!" diye sakına sakına, gülmez, oynamaz, kıpırdamaz olmuşlar. Ömürlerini, yasaklarla, günahlarla çevrili Yaşarköy'de tüketiyorlar. Kimse kimseye kötü söylemediği, göğe taş atmadığı, kediye köpeğe iş kesmediği, aptessiz namaz kılmadığı, kimse Tanrı'ya, devlete, rüzgâra kafa tutmadığı halde, İmam Feyzi Efendi'nin her cuma, "Yoldan çıktınız; kuşlar yetmiyor, gökten yılan yağacak, çarpılacaksınız!" diye başlarını yumruklayıp durması bitip tükenmek bilmiyor.
Sayfa 321 - Literatür yayınlarıKitabı okudu
343 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#türkedebiyatı candır...#fakirbaykurt kalemi ise bambaşkadır.... Hani bir atasözümüz var doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar diye yazar bize #onuncuköy den sesleniyor... Sonunda yerini bulmuş bizim öğretmen..... Damali köyünde istenmemis bizim öğretmen kız çocuklarını okutacaksiniz demiş,böyle düzen olmaz demiş beyler yiyecek köylüler çalışacak olmaz sizin tarlaniz sizin toprağınız demiş üzerine dayak yemis ... Alibey köye sürülmüş burda öğretmenlik değil demirci ustalığı yapayım.. olmaz demişler sen ortalığı karıştırırsın hadi başka köye .... Boş çıkmamış bu defa almış Gülşen ini düşmüş Yaşarköy un yoluna hani Yaşarköy de ne Yaşar ne yasar ne yaşamaz misali bir köy İmam korkutmuş ahaliyi günah demiş susun fazla konuşmayın...Dua edin yanacaksınız öbür tarafta... Bakın kuşlar gelecek alacak gözlerinizi diye zihnini kör ettiği gibi gözlerini de kör etmiş köylünün.... Tanıdık geldi mi efendim din ile korkutulmak,din ile kandırılmak.... Alıntı Okumuşun okumamışa,görenin görmeyene, duyanın duymayana borcu var diyorum sana. Bende diyorum,bülbülün çektiği dili belası!Ama bela var diye bülbül ötmeyecek mi? #okudumbitti #kitapyorumu #literatüryayınları
Onuncu Köy
Onuncu KöyFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20101,103 okunma
Ömürlerini, yasaklarla, günahlarla çevrili Yaşarköy'de tüketiyorlar.
Sayfa 321
Dünyanın en söz dinler insanları Yaşarköy'de toplanmıştı. Alınlarında yeşil bir susku, dilleri pas tutmuş, taş olmuşlardı. İnsanı çatlatırcasına susuyorlardı. Kadınlar yas içinde, çocuklar gülmüyor, bütün gözler kocaman, anlamsız. Anlaşılmıyorlardı.
Sayfa 355Kitabı okudu
Reklam
Küçük derenin içindeki bu çetin dünyaya ayak bastı basalı, "Aman günah olur, aman kabahat olur." diye sakına sakına, gülmez oynamaz, kalgımaz olmuşlardı. Ömürlerini, yasaklarla, günahlarla çevrili bir Yaşarköyde tüketiyorlardı. Kimsenin kimseye kötü söylemediği, kimsenin göğe taş atmadığı, kediye köpeği iş kesmediği, abdestsiz namaza durmadığı, kimsenin Allaha, devlete, rüzgara kafa tutmadığı halde, imam Feyzi efendinin her cuma, "Yoldan çıktınız, başınıza taş yağacak, kuşlar yetmiyor size, yılanlar çiyanlar yağacak, çarpılacaksınız!" diye, başlarını yumruklayıp durması, bitip tükenmek bilmiyordu. Selâmetlik adam, işine o kadar düşkündü ki, sanki Allah, Yaşarköy çukurluğuna bu insanları yerleştirirken, herkesin önünde, "Bunlar sana teslim, hesaplarını senden ister, günahlarını senden sorarım." demişti... o kadar gayretli, o kadar dikkatli idi. Evinden çıkıp abdest almak, ya da ayak yoluna oturmak için indiği çaya kadar, üç kadın görse, üçünde de bir eksik buluyor, "Yenini topla, saçını ört!" diyor, evinden camiye kadar üç adam görse, "Sokakta giderken başını gereğinden fazla kaldırıp elin hanesindeki mahremine göz mü atıyorsun?" diyor azarlıyordu. Çocukları ayrı, yaşlıları bir ayrı sıkıştırıyordu.
Sayfa 334 - Remzi KitabeviKitabı okudu
364 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yaşarköy
Onuncu Köy romanı, asıl adı Tahir olan Fakir Baykurt tarafından 1960 yılında yazılmış, Burdur' a bağlı Damalı, Ortaköy ve Yaşarköy'de geçen, köy enstitüsü mezunu aydın vatan sevdalısı cumhuriyet aşığı bir öğretmenin görev yaptığı yerlerde başından geçenleri anlattığı eserdir. Anadoluda köy köy dolaşarak (kendi isteği dışında) okullarda çocuklara öğretim yaptırmanın yanında, görevli olduğu köyün gelişmesi, halkın bilinçlenmesi, insanların hakça yaşamanın önemini kavrayıp, hukuksuzluğa karşı haklarını aradığı bir topluma dönüşmesi yolunda, köy sakinlerini bilinçlendiren, onları bir meşale gibi aydınlatan kâh öğretmen, kâh demirci, kâh isyankâr bir yurdum insanının öyküsü. Öyle ki yürüdüğü her yolu uygarlık meşalesiyle ışıtmakta, çevresindeki insanların ezberlerini bozmakta ve bambaşka şeylerin mümkün olduğunu akıllarına sokmakta usta bir fikir adamı. Doğruyu söylemek pek çok güçlüğü göğüslemeyi gerektirir. Dokuz köyden kovsalar da yolundan dönmeyenlere bu roman. Okurken keyif alacağınızı düşünüyorum.
Onuncu Köy
Onuncu KöyFakir Baykurt · Remzi Kitabevi · 19801,103 okunma
Yaşarköy benim onuncu köyüm. Baktık olmuyor, gideriz on birinci, on ikinciye... Köy mü yok dünyada? Biraz dayanmak yeter. Biraz değil, toprağa sağlam basarak, inatla dayanmak... Ben öyle diyorum: "Haydi aslanım dayan! Yeni türküler yarat! Kurtar güzel günleri haramilerin elinden!" Kırk haramiler kaplamış dünyayı. Köyleri tutmuşlar. Dokuz köyde doksan bela. Doğru söylediğin zaman, sözünün dirhemini çekemiyor, silaha sarılıyorlar. Tuzak kuruyorlar.
Sayfa 297 - Adam Yayınları, 1. Basım (1997)Kitabı okudu
322 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Fakir Baykurt Onuncu Köy inceleme yazısı
Kitapta öğretmenin adı geçmiyor. Ona Damalı'da Öğretmen, Ortaköy'de Usta, Yaşarköy'de deli anlamına gelen Delâ diye hitap ediyorlar. Öğretmenin tek kaygısının çocukları okutmak olduğu bir köyden çocuklarını özellikle de kız çocuklarını okutmak istemeyen bir köy ağasına karşı mücadelesi, bir lokma ekmeğe muhtaç bırakılan köylülerin gözünü açmak
Onuncu Köy
Onuncu KöyFakir Baykurt · Adam Yayınları · 20151,103 okunma
Reklam
343 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Okadar çok yazacağım şey varki nereden başlasam bilmiyorum. Ama köy enstitüleri ile ilgili bir kitap okumayı çok istemiştim bunla nasip oldu. Eğitim o kadar güzel biseyki bunları çok güzel gösteriyor. köylü toprağı ekip biçerken bile cahilce yapmadığı zaman ne kadar güzel şeyler çıkıyor. Fakat bu kitapta da her zaman güçlü bir yada bir kaç kişinin bir sürü insanları ezdigini hakkını yediğini yine görüyoruz. Ama işin güzel yanı ne biliyormusunuz! İnsanlar cahil kaldıkça bunlar daha kuvvetleniyor. ama ne kadar eğitimli okur yazar çalışkan doğru bir insan topluluğu olusturulsa millet kazanıyor o güçlü olarak sivrilen insanlar güç kaybediyor. Böylece maddiyat ve hayatın manevi rahatligida eşit dağılarak güzellikler doğuyor bereket ekiliyor toprağa. Fakir baykurt çok güzel azimli bir şekilde yılmadan mücadele ediyor hayat standarina ve şahsiyetinin rezil yaza ezik kalmasına bakmaksızın mücadele ediyor.ama Allah çalışanın yanındadır her zaman.Damali köyünde öğretmen,Ortaköy de demisci, ve yasarkoy 10.koyde yeni bir hayat üstelik artık yanlizda değil hayat arkadaşıyla. Kitabı okuyun yaşayın günümüz haline ışık tutuyor. Tek fark o olaylar köylerde oluyor günümüzde şehirlere kadar yayılmıştır.
Onuncu Köy
Onuncu KöyFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20101,103 okunma
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.