Münih’in beğendiğim ikinci özelliği trafikteki düzen oldu. Burada üç kişiye bir araba düşüyormuş. Bizimkilerin de arabası vardı. Şehrin içinde ve dışında arabaların gelip gidişi parmak ısırtacak bir intizamla oluyordu. Korna çalmak yasağı olmadığı halde korna binde bir, meselâ önde giden bisikletli çocuğu uyarmak için çalınıyordu. Caddelerin,
EDİRNE MEBUSU ŞEREF BEY’E
Şeref Bey,
Şimdiye kadar Millet Meclisinde sesinizin çıktığını hiç işitmemiştik. Halbuki 21-kânunusani-1934 tarihli Hâkimiyeti Milliye de, bana dair yazdığınız yazıda eski bir müverrih gibi konuşuyorsunuz. Tarihten salâhiyetle dem vurmanın moda olduğu şu zamanda, sizin de hiç bir ilmî salâhiyetiniz olmadan bu mevzua
Solun 94 Yılı
Türk fikir bayatına “İnkar Fırtınası” adlı eseriyle giren Aclan Sayılgan, memleketimizdeki solculuk ve komünizm üzerinde esaslı eserler verdikten sonra nihayet “Sol’un 94 yılı” adındaki büyük kitabını yayımladı, “inkâr Fırtınasında belirttiği gibi, kendisi bir zamanlar komünistlerin arasına girip samimi olarak onlarla çalışmış,
"Kafası bir sürü düşüncelerle dolup taşan herkesin, bir başkasıyla görüşüp tartışmakta zekasının da kavrayışının da aydınlığa kavuştuğu, güçlendiği su götürmez bir gerçektir.
Bu durumda insan düşüncelerini daha kolay evirir, çevirir, daha bir çeki düzene sokar, söze döküldüklerinde nasıl bir biçime girdiklerini görür; kısacası yalnız başına olabileceğinden daha akıllı olur; hem de bütün gün düşünerek değil, birkaç saat görüşerek.
" Böyle demiş Bacon, böyle demiş de senin le değil birkaç saat, birkaç dakika bile görüşmek ne mümkün! Demek ki zarflarda buluşacağız.
Yaşasın mürekkep!