insan ne ise ve ne olacaksa sevgi sayesinde olur ve sevgiyle olacaktır: Olmaya yazgılı olduğu şeyin yükünü yüklenmekten yüksünmeyerek (amor fati). Ve onun ikiz kardeşi olan samimiyetle. Ve hepsine kol kanat geren hakikatle.
Yaşamda gerçekleştirme sorumluluğu ve gayreti göstermediğimiz gerçekleşmemiş potansiyellerimizi ötekine yükleyip bizi tamamlamasını istiyoruz içten içe. Her ne değilsek karşıdaki kişinin olmasını arzu ediyoruz.
Metrobüs yolculuğu ve uzaklara dalıp girmeli yolculuklar.
"Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde acar"
Kökler ve dallar sembolizmine baktığımızda dünyaya gelirken aldıklarımız ve bu dünyaya bıraktıklarımızı anlatır. Ağacın dengeli bir şekilde ilerleyemeyişi bazen köklerindeki kayalıklardan bazen büyürken köklerine aldığı yaralardan bazen ise çevresindeki onu sınırlandıran diğer etkenlerden. Ancak biz her zaman görünür odanın üzerine yorum yapar ve bunlar üzerine suçlama /eleştiride bulunuruz. Görünür olmayan alandaki karanlıkta kalanlarla bazen temasımız olmayışının belki de gözlerimizi bu gerçeklikten kaçırmalarımızın yansımalarıdır tepkilerimiz.