Bir geceyi düşlüyorum
Yanımda kimsenin olmadığı bir gece
Yola çıkıyorum
Dünyayı bırakarak size
Yalnız bir isim var
Gönlümde ve dilimde
Ateş düşmüş yüreğime
Ama suya hasret değilim
Yürüyorum ölümüne
Ama yorgun değilim
Tanıyorum aynadaki yüzü
Ama artık ben o değilim
Hepsini, hepsini gömdüm, geliyorum
Havuzun kırık taşlarını – siz bilmezsiniz –
Limonluğu ve kırmızı konağı – siz bilmezsiniz –
Aynalarda kendini seven Ruhi Beyi – siz bilmezsiniz –
Ve bildiğiniz Ruhi Beyi -ya da pek bilmediğiniz –
Gömdüm ben, geliyorum.
Tırtıla gökyüzü kapılarını açan kanat
Arının omzuna yüklenen hayat
Her yönde imzasını taşıyan sanat
Tüm bu kudretin sahibi Hakikat
Kalbin anahtarını gözyaşına saklamış
ah.
Gökyüzünün yıldızlarla kilidi kırıldığında
Sâfiyâne hisler başlar uyanmaya
Ne haber veriyor bu gece düşler
En derin sırlar
Kalbinin hangi odasında kilitlidir ?
Kokun çoktandır peşimde
Kanı suskunluğuna bulaştı şiirlerimin
Uzaklardan geliyor artık
Gece açan çiçeğin şarkısı
Fırtınanın ardından gökyüzüne sızan dinginlik
Kimsenin ulaşamayacağı topraklardayım
Kalbime dokunan hüzünlü bir rüzgarla
Sonsuzluğu gözlerinden uğurlamaktayım