Ve Güz Geldi Ömür Hanım Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı...
Ölüm yaşamımızın iki ucundan tutmakta: Yaşlılık ölüme, çocukluktan daha yakın değildir.
YKY YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mutlak Son
Ölüm yaşamımızın iki ucundan tutmakta; Yaşlılık ölüme, çocukluktan daha yakın değildir.
Sayfa 40 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hastalık ölümün uyarıcısı olarak geldiği halde onlar sakınmazlar. Yaşlılık ölümün elçisi olarak geldiği halde ibret almazlar…
İ’tisam yayınlarıKitabı okudu
531 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
Hakan Günday's first book published at the age of 24. The book consists of three parts: 1-kinyas and kayra, 2-kayra's way, 3-the way of kinyas. The first chapters can be boring, but if you are a good reader, what you read in the first chapters will make you connect to other chapters. If we consider the book as a person, you will witness that the author also goes through these stages: infancy, adolescence and old age. The writing style and narration style changes a lot. A book about life. A psychological and philosophical novel. On the one hand, hatred, grudge, unconscionability, death and nothingness, on the other hand, regret arising from human crumbs, the effort for salvation, love and life. It is a work that contains many sentences to underline and quote. It explains very well how serious things are not required to live and how simple human life can actually be. ''I was left alone. I was able to stay! I was born among six billion people. And I passed through them without hitting any of them..." ''The limit of painting was photography. The limit of music was the sounds coming from the machines. Each drug created its own style. People were divided into classes according to the methods of numbing their brains. They all deceived themselves. I had no one to deceive. Because I was born deceived!” Kinyas and Kayra are two bottomless wells. Never set an example, but never forget.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227.4k okunma
Victor Hugo’dan bir anı :)
Karlı bir kış gecesiydi. Eş dostla yiyip içmiştik. Mesafe kısa diye, evime yaya olarak dönüyordum. Fena halde sıkışmıştım. Hızlı adımlarla, malikânemin bahçe kapısına vardım. Kapı kilitliydi. Var gücümle uşağıma seslendim: “Igooooooor!”. Defalarca haykırmama karşın Igor’un beni duyduğu yoktu. Sidik torbam atlas okyanusu büyüklüğüne ulaşmıştı. Altıma kaçırmak üzereydim. Yaşlılık işte. Çaresiz, bahçe duvarına yanaştım, etrafa bakındım, görünürde kimse yoktu, pantolonumu indirdim ve su dökmeye başladım. Tam o sırada arkamda bir at arabası durdu. Hiç kıpırdamadan, sessizce işiyordum. Arabacı nefret dolu bir sesle “Seni haddini bilmez, buruşuk O… çocuğu! O işediğin, Sefiller’in yazarı Victor Hugo’nun duvarıdır!” dedi. İşte, hayatımda duyduğum en iltifat dolu söz buydu.
Victor Hugo
Victor Hugo
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.