Saltanat dedikleri, bir dünya kavgasıdır. Oysa yaratana yakınlık gibi bir saadet ve baht güzelliği yoktur. Ona yakın olmak üzere Veli Sultan Bayezid'in sarayında bir şehzade, atalarının en güzel hasletleriyle bezenip büyür. Yavuz Sultan Selim vefat eder, yerine oğlu geçer. Batı, "Aslan öldü, kuzu geldi" diye sevinirler. Ancak gelen, âleme nizam koyacak bir başka aslan; cihana diz çöktürecek olan Süleyman'dır.
... O Cuma, Yavuz Han kurmaylarıyla birlikte Halep Büyük Camii'ne gelmişti. Hutbe Yavuz Sultan Selim Han adına okunurken, tevazu ve mahviyet kavramları açısından dünya durdukça hatırlanacak bir olay vuku buldu. İmam-Hatip, minberde Selim Han için, 'Hâkimü'l Haremeyni'ş Şerifeyn' (Mekke ve Medine'nin Hâkimi) sanını kullanınca Selim Han derhal müdahale ederek, "Hayır," dedi, "Hadimü'l Haremeyni'ş Şerifeyn, (Mekke ve Medine'nin Hizmetçisi) deyin İmam Efendi."
Sayfa 194 - Timaș Yayınları, 22. Baskı, Mayıs 2018Kitabı okuyor
Reklam
Gölge oyunu Anadolu’ya Mısırdan gelmişti. 1517’de Mısır’ı fetheden Yavuz Sultan Selim bu oyunu ilk kez orada izlemiş, çok beğenmiş ve yanında bsşkente taşımıştı.
Sayfa 130Kitabı okudu
• Osmanlı padişahları içinde en çok okuyanın Yavuz Sultan Selim Han olduğu rivayet edilir. Gece yatarken ya kitap okutturur ya da kendisi okurmuş. •
"Yavuz Sultan Selim diyor ki: Bütün dünya benim olsa gamım gitmez nedendir bu, Ezelden gam turabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu, Gelen gider, giden gelmez iki kapılı handır bu, Sakın insafı terk etme makam-ı imtihandır bu."
Sayfa 79
Şah İsmail Hediyesi!
Mir-i Alem Celal Bey, "Sultanım," dedi, "haberci nicedir beklemektedir, getirsin bakalım, İsmail'in cevabı neymiş görelim." "Boş bir meydan okumadan, ya da yeni bir hakaretten başka bir şey olmayacaktır," dedi Selim Han, alaycı bir ifadeyle elini sallayarak, "ama getirsin bakalım." Habercinin getirdiği yalnızca tehdit ve hakaretlerle dolu bir mektup değildi; Şah İsmail, Selim Han'ı ağır dille tahrik ederek, yüreği varsa savaşa 'buyur' etmiş, ayrıca nağmesinin yanında, içinde alacalı bulacalı bir kadın elbisesi ve yaşmak olan bir de bohça göndermişti. "Demek bunlar bizedir," dedi Sultan Selim Han gülerek. Boyun bükmüş haberci hiç sesini çıkarmadı. "İsmail, bizi de kendi kılığına benzetmek istiyorsa eğer, bilsin ki er kişi böyle kıyafetlere el sürmez." Divanda olan herkes gülmeye başladı. "Daha önce de bize yediğinden ikram etmiş, biz de ona yediğimizden buyurmuştuk. Ancak şimdi bize giydiğinden hediye ediyor, kusura bakmasın ben bu türden kıyafetler giymediğim için aynıyla mukabele edemeyeceğim."
Sayfa 119 - Timaș Yayınları, 22. Baskı, Mayıs 2018Kitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.