Filmimize gerçekçi bir hikaye olduğu için değil, iyi hayal edilmiş bir masal olduğu için inanılsın istiyorduk.
Benim bir tutkum da kahramanların, tıpkı Kara Kitap ya da daha sonra yazacağım Benim Adım Kırmızı'da olduğu gibi kendi hikayelerini seyirciye/okuyucuya "kendileri uzun monologlarla" anlatmalarıydı.