Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

A. Kadir Konuk

A. Kadir KonukDağın Öte Yüzü yazarı
Yazar
8.2/10
18 Kişi
85
Okunma
7
Beğeni
2.541
Görüntülenme

A. Kadir Konuk Gönderileri

A. Kadir Konuk kitaplarını, A. Kadir Konuk sözleri ve alıntılarını, A. Kadir Konuk yazarlarını, A. Kadir Konuk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
152 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Dağın Öte Yüzü
Yazar;zalimlerin değil,mağdurların çilekeşlerin cezaevinde haksız yerine yattığını ve birinde ölüm orucu dahil pek çok öyküleri kitapta. harmanlamakta. Elli yılı aşkın zamandan bu yana Türkiye’yi kapitalist düzen yöneltti. Kapitalist sermaye sınıfı,emekçi ve işçi sınıfına karnına doyuramayacak kadar para vererek kendine köle yapmıştır. 1980 yılından sonra gelen liberal ile kapitalizm daha da katılaştı. Yasalarını hazırlayan liberal kapitalizmdır Bıçak kemiğe dayandı.
Dağın Öte Yüzü
Dağın Öte YüzüA. Kadir Konuk · Belge Yayınları · 199125 okunma
Dağın Öte Yüzü
Tak etmiş yokluk canımıza ,bıkmışız. Fabrikanın kapısına kilidi bastık, indirdik şarteli dikildik önüne.
Sayfa 152 - UyKitabı okudu
Reklam
Dağın Öte Yüzü
Fabrikada işçiyiz.Proleter,yani emeğimizi satıyoruz.Sendikamız var. onlarda bizi satıyor.Kıymetimiz makinadan az.Evlenmemişiz yokluktan.Yarda yaşlandı bende.Evde kaldın diye dalga geçiyorlar.Patron evlidir.On evlidir,bin evlidir,haremlidir,selamlıdır.
Sayfa 152 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Gözü çıksın böyle evliliğin,aklıma tüküreyim.Elin çulsuzunu vardım.Sevdalımmış..Canı çıksın sevdalının,Kara kader neyleyim.
Sayfa 151 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Bir oğlan devrimci tutuklu kıza. “Seninle arkadaş olmak istiyorum, devrimci kızlarda sevmez mi?” Devrimci kız”Bunlara ayıracak zamanım yok,devrimci kızlarda sever. elbet.Ama şimdi bunları düşünmüyorum.” Devrimci kız;hoşlanmıyor, uzaklaşıyordu.Sevgi onun için alay edilmeyecek kadar kutsaldı. Devrimci kızın damarlarında akmaya çalışan şey bir sıvı değil,peltesi.Kolundaki serum iğnesini çekti bayıldı.Altmış altı gün oldu.Beyin isyan etti.Yapılanları anlamıyordu. Cezaevine geldiğinde;karlar kalktıkta sonra çıkan ilk kır çiçekleri kadar güzeldi.Şu anda duymuyor,konuşmuyor,görmüyordu. ama bir güzellik seli gibi akıyordu.Bir ak güvercin gibi göklere,ta yukarılara
Sayfa 149 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Annesi ölüm orucunu bırakması için geldi.Anne yapma yavrum dedi. “Onlar yapıyor anne.Onlar olmadık işkence yaratıyorlar.Onlar onurumuzu yok etmek istiyorlar.Ölmek mi ?eğilmek mi?
Sayfa 148 - UyKitabı okudu
Reklam
Dağın Öte Yüzü
Afrikalı çocuk ölüm orucunda olduğu için bilerek yemek istemiyordu.Gün geçtikçe eriyor,dizleri güçsüzleşmişti. Ağzına kadar yükselen gırtlağını yakan o acı zehir zıkkım sular başkaldırının belirtileridir.Vücut ölümle savaşıyordu.Açlığın otuzuncu günü doktorlar her an ölüm olabilir diyordu.Bacakları sızılar içindeydi.Ayakları karda çıplak kalmışçasına üşüyordu.Korkmuyordu Bedeni yavaş yavaş ölüyordu.O ölümü değil duvarların arkasında yeni yeni yeşillenen tarlaları,duman duman gökyüzüne süzülen uzak dağları,en çoktu duvarların engele ete çalıştığı deniz kokusunu düşünüyordu.Doktorların”her an ölüm gelebilir” diyerek korku yaymağa çalıştıkları gün,yanındaki arkadaşına annesinin pişirdiği su böreklerini anlatıyordu.Midesinden acı sulu şeyler salgılanıyordu.Otuz günü aşalı çok olmuş ayakları artık onu taşımak istemiyordu.Temiz hava yoktu,birde hareketsiz kalmıştı.Havalandırmaya çıkmayalım bir ay olmuştu.Saldıranları değil saldırıya uğrayanları tutuklamışlardı. Bir yemiyor,organlarında çalışmıyor du.Kirpikleri,saçları döküldü.
Sayfa 148 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Afrika’lı çocuğun yüzyıllar süren açlı şu değildi onu böyle kasıp kavuran. Kötü de olsa yiyecek bir şey bulabilirdi istediği an.O istemediği halde bilinçli sürüyorlardı önüne yiyecekleri.”Kokusuna dayanamaz, vazgeçer açlıktan”giyorlardı.Oysa eskiden özel olarak yemekleri bekletir soğuturlardı.İçine avuç avuç kan dökerlerdi,yiyemesinler diye.Şimdi lokantada pişenleri benziyordu yemekler.Karavandan gelen yemek kokusu ölüm kokusunu bastıramıyordu.
Sayfa 142 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Afrikalı çocuklar,hiç doymamış karınlarına girecek bir lokma ekmek bekliyorlardı bir yerlerden.Ve Tanrı o sıcağın ortasına uzanmayacak kadar. terk etmişti onları.Ve yeterki bir gün. bile olsun tok batsında güneş.
Sayfa 140 - UyKitabı okudu
Dağın Öte Yüzü
Duvarları dikenli böğürtlenlerle kaplı. kahvehanenin içinde iş aramaktan, bulamamaktan yorgun insanlar sandalyelere ilişmiş otururlar.Ceplerinde çay içecek paraları olmadığı için masalarını bırakılan çayları tüketince yenisi gelmesin diye yudumlamak istemezlerdi.Afrikada aç çocukların ölümlerini geciktirmek için yardım götürüyorlardı.
Sayfa 140 - UyKitabı okudu
275 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.