80- “Sayılı birkaç gün dışında bize asla ateş dokunmayacak tır” demişlerdi. De ki: öyleyse Allah katından bir söz mü aldı nız? Çünkü Allah asla sözünden dönmez! Yoksa Allah hakkın da bilmediğiniz bir şey mi söylüyorsunuz?
İbn Abbas (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: Yahudilerden bir kısmı:
- “Dünyanın ömrü yedi bin senedir. Her bin sene için sade ce bir dünya günü cehennemde azap göreceğiz. Bu da sayılı ye di günden ibarettir. Sonra azap sona erecek.” derken diğer bir kısmı ise:
- “Bize ateş ancak kırk gece dokunacaktır. Çünkü bu, buza ğıya taptığımız müddettir. Bu müddet geçince, azap bizden kalkmış olacaktır. (Hz. Peygamber (s.a.v) ve ashabına işarette bulunarak) Sonra da oradaki yerimizi bu insanlar alacaktır.” di yordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v) onlara hitaben:
- Hayır, yalan söylüyorsunuz! Aksine orada ebediyen kala cak sizlersiniz. Bizler de inşallah hiçbir zaman orada sizin yeri nizi almayacağız.” Buyurdu. İşte söz konusu ayet bu kimseler hakkında nazil olmuştur.
Sahabe sadaka ayetleri nazil olduğunda ücret karşılığı hamallık yapıyordu. Biri çıkıp da çok sadaka verince münafıklar:
Bunu gösteriş için yaptı diyorlardı. Buna karşılık bir başkası çıkıp da yarım sa' ya da bir sa'lık bir sadaka verince münafıklar : Allah'ın bu sadakaya ihtiyacı yoktur diyorlardı. Bunun üzerine bu ayetler nazil oldu.
Tevbe Suresi 75-79: " İçlerinden, “Eğer Allah bize lütuf ve kereminden verirse, mutlaka bol bol sadaka veririz ve mutlaka salihlerden oluruz” diye Allah’a söz verenler de vardır. Fakat Allah, lütuf ve kereminden onlara verince, onda cimrilik ettiler ve yüz çevirerek dönüp gittiler. Allah'a verdikleri sözden caydıkları ve yalancı oldukları için O'nunla karşılaşacakları güne kadar Allah kalblerine nifak soktu. İkiyüzlüler, Allah'ın onların sırlarını ve gizli toplantılarını bildiğini, Allah'ın görünmeyenleri bilen olduğunu bilmiyorlar mıydı? Sadakalar hususunda, müminlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için elem verici azap vardır. "
"Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve o vaad edilen şeye kavuşacak olan kimse, dünya hayatının geçimliklerinden yararlandırdığımız, sonra da kıyamet günü azap için huzura getirilecek kimse gibi midir?" Kasas Suresi 61
Mücahid der ki: "Bu ayeti kerime Hz.Peygamber s.a.v. ile Ebu Cehil hakkında nazil olmuştur."
Kuşeyri ve Saleb derler ki: "Bu ayeti kerime Allah'ın cennete sokacağı vaadine kesin inanarak, her türlü belaya sabreden mümin ile her türlü nimetten yararlanan inkarcı hakkında nazil olmuştur."